21 Kasım 2024
  • İstanbul20°C
  • Diyarbakır13°C
  • Ankara12°C
  • İzmir19°C
  • Berlin3°C

ZERDÜŞT NASIL GERİ GELDİ?

Faruk Mercan

05 Mayıs 2015 Salı 07:48

“Bunlar Zerdüşt dininden... Dağda Zerdüşt eğitimi veriyorlar...”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı konuşmada, Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) ve Kandil’e böyle yükleniyor.

Kendisini havaalanında karşılamaya gitmeyen Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gülten Kışanak’ın Kandil’den emir aldığını söylüyor.

Gülten Kışanak, hemen cevap veriyor Erdoğan’a:

“Tarafsız bir cumhurbaşkanı değil. Bir parti lideri gibi hareket ettiği için karşılamaya gitmedim...”

Önce “Zerdüşt” meselesinden başlayalım...

Geçmişte Kürt meselesi konuşulurken, özellikle 2011 ve 2012’de, dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin gündeme getirdi Zerdüştlüğü... İdris Naim Şahin, Meclis’teki bir konuşmasında bazı fotoğraflar göstererek dağdaki PKK’lıların Zerdüşt yapıldıklarını iddia etti...

Aynı dönemde Erdoğan da bu kavramı kullandı.

Ne zamanki 2012 Aralık ayında İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüşmeler başladı, Erdoğan Zerdüştlüğü kullanmaz oldu. O süreci yakından izlemiştim. AK Parti’nin 70-80 civarındaki Kürt milletvekilinin, “Kürtler Zerdüşt değildir, biz Müslümanız” tepkileri de etkili oldu Erdoğan’ın Zerdüşt söylemini terk etmesinde...

Ve cumartesi günü Diyarbakır’da yaptığı konuşmaya kadar Erdoğan, bu ifadeyi bir daha kullanmadı.
 
İmralı’daki masada kimler oturdu?
 
Erdoğan yeniden “Zerdüşt” söylemine dönmekle yetinmedi. İmralı ve Kandil ile yapılan görüşmeleri de yok saydı Diyarbakır konuşmasında... “Bir masa kurmadık. Devlet ile teröristin birlikte oturduğu bir masa olur mu” diyor Erdoğan...

Halbuki İmralı’da kurulan masanın resimleri bile yayınlandı. O masada Öcalan’la oturanlar sadece Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder değildi. Erdoğan’ın görevlendirdiği devlet görevlileri de o masada Öcalan’la bazen saatlerce, bazen günlerce görüşmeler yaptı, Öcalan’ın Diyarbakır’da okunan “Nevruz mesajları”nı bu masada birlikte kaleme aldı. Bu konuşmalara son şeklini birlikte verdiler.

Peki Erdoğan niye bu kadar çabuk çözüm sürecini gözden çıkarıp Zerdüştlük söylemine geri döndü ve masayı devirdi? Çünkü Erdoğan’ın yaptığı hesapta, barajı aşarak 55-60 milletvekiliyle Meclis’e girecek bir HDP yoktu. Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde ortaya koyduğu performans ve HDP’nin barajı aşmaya çok yakın olması, Zerdüşt’ü de geri getirmiş oldu.

Erdoğan’ın yakınındaki isimlerden Yalçın Akdoğan’ın, “Arkasında silahlı bir örgüt olan bir partinin Meclis’e girmesini doğru bulmuyoruz” ifadesine bakmayın siz... Şu anda zaten Meclis’te değiller mi bu kişiler? Meclis’te şu anda HDP’nin 35 milletvekili yok mu?
 
35 HDP milletvekili Zerdüşt olsa...
 
Erdoğan için Meclis’te 35 HDP milletvekili olması hiç problem olmadı. Bu 35 ismin hepsi Zerdüştlük dinine geçtiklerini ilan etseler, yine Erdoğan için bir problem olacağını zannetmiyorum.

Ama HDP’nin barajı aşması ve milletvekili sayısını 35’ten 60’a çıkarması, Erdoğan’ın bütün gelecek planlarını altüst ediyor. Çünkü kafasında kurguladığı Türkiye için en az 330 milletvekiline ihtiyacı var...

Erdoğan, Diyarbakır meydanında Diyanet’in yayınladığı “Kürtçe Kur’an-ı Kerim”i Kürt vatandaşlara gösteriyor. Böylece “Zerdüştler’e oy vermeyin” dediği Diyarbakırlılar’a oy verecekleri adresi göstermiş oluyor.

Bu köşede daha önce Kürtler’in Erdoğan’la imtihanlarının bittiğini ve 7 Haziran’ın Kürtler’in Erdoğan’la randevu tarihi olacağını yazmıştım. Selahattin Demirtaş’ın ortaya koyduğu performans, bu randevunun Erdoğan için zor geçeceğini gösteriyor.

Bütün bu yaşananların çok önemli bir sonucu daha olacak... Erdoğan bir daha ortaya çıkıp “Masayı falanlar, filanlar devirdi. Bu işi onlar sabote etti” diyemeyecek... Çünkü masayı bizzat kendisi devirdi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.