YÜZ YILLIK PARANTEZİ IŞİD KAPATIYOR
Aslı Aydıntaşbaş
20 Eylül 2014 Cumartesi 05:16
Bu sınırlar, tam 100 yıl önce, masa başında oturan orta yaşlı beyaz adamlar tarafından çizildi. Kilis’te, Akçakale’de, Ceylanpınar’da, Nusaybin’de birileri gelip cetvelle köyleri, şehirleri, aileleri, aşiretleri ortadan ayırdı.
Ayrılık yapaydı; zaten günün birinde akan su yolunu bulur misali bu tel örgüler kalkacaktı.
Gönül isterdi ki bu coğrafyadaki kucaklaşma, yani normalleşme, ticaretle, barışla, sınırların anlamsızlaştığı bir demokratik rüzgârla olsun. Olmadı.
Onun yerine tuhaf bir biçimde, Türkiye’nin güney sınırlarındaki 100 yıllık parantezi kapatan, IŞİD ve IŞİD korkusu oldu.
İşte bu yüzden dün öğle saatlerinde Ankara’nın sınırlarını Kobane civarındaki köylerden Türkiye’ye girmeye çalışan 5 bin mülteciye açması, tarihi bir önem taşıyor. Sayıca 5 bin kişinin hiçbir önemi yok tabii. Suriye sınırımız zaten açık ve şu zamana kadar 1.5 milyon mülteci geldi.
Ama siyasi olarak, PYD kontrolündeki Kürt bölgesinden gelen 5 bin kişinin büyük önemi var. Hepimiz biliyoruz ki o tel örgüler bir kalktı mı, bir daha kolay inmez. Dün itibarıyla Suriye’nin Kürt bölgesi, şu ya da bu biçimde Türkiye’yle entegrasyonda ilk adımı atmıştır.
Zaten aksi de olamazdı. Ankara’nın kararı doğruydu. Suriye’deki savaştan ve Esad rejiminden kaçanlara kapılarını açan Türkiye’nin bu noktada Kobane’den gelen Kürtlere hayır demesi düşünülemezdi. Türkiye, ayrımcılık yapma lüksüne sahip değil. Rojava’ya yönelik izolasyon hamleleri başarılı olamadı. IŞİD tehdidi var. Artık rota değiştirmek şart. Bu yüzden de Rojava’ya yönelik 3 yıldır devam eden ikircikli politikalar sonrasında son söz dün Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan geldi: “Türkiye var oldukça, etnik ve mezhebi ayrım gözetmeden kendisine sığınan herkese yardımcı olacaktır.”
Peki, bundan sonrası? Bundan sonra Türkiye’yi daha da zor kararlar bekliyor. Kabaca Ankara’nın önündeki denklem şu: IŞİD mi PKK mı? Kobane düştü, düşecek. Ankara, IŞİD’in sınırlarını süpürmesine izin mi verecek, yoksa el altından PKK’yla bağlantılı olan YPG (PYD) güçlerine destek mi verecek?
Bence nihayetinde Ankara, rasyonel ve esnek davranacak; davranmak zoruna kalacak. İki hafta önce Türkiye destekli bazı muhalif grupların YPG’yle ittifak anlaşması imzalaması, tesadüf değildi. Ankara’nın rızası olmadan olacak iş de değildi.
Belli ki Batı, bundan sonraki aşamada Suriyeli Kürtleri muhatap almaya hazırlanıyor. Eninde sonunda IŞİD’e karşı desteklenecek muhalif gruplardan biri de PYD olacaktır.
Hal buyken Türkiye’nin hayrına olan da kendi bölgesinde ”Kürtlere rağmen” değil, ”Kürtlerle birlikte” bir strateji geliştirmek olacak.
Dün, belki de bunun ilk adımıydı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.