05 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır15°C
  • Ankara12°C
  • İzmir15°C
  • Berlin17°C

YA KOBANİ DÜŞMÜŞ OLSAYDI...

Ruşen Çakır

23 Şubat 2015 Pazartesi 12:04

SİYASİ iktidarın (IŞ)İD’in Kobani kuşatmasına karşı tutumunun çerçevesi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından belirlenmişti. Baştan aşağıya yanlış bir tutumdu bu. Örneğin;

“Kobani düştü, düşüyor, sıra diğer kantonlara da gelecek” dedi, öyle olmadı. Kuşatma aylarca sürdü ve sonunda (IŞ)İD daha fazla kaybı göze alamayarak pes etti.

■ Erdoğan “Ne önemi var Kobani’nin!” diyerek ABD başta olmak üzere uluslararası koalisyonun Kobani direnişine yardım etmesine şerh düşmek istedi. Başlangıçta stratejik bir öneme sahip olmadığı düşünülen kentin değeri, (IŞ)İD’in kuşatmadaki ısrarıyla arttı. “Onlar için bu kadar önemliyse bizim için de önemli olmalı” düşüncesiyle Ankara’ya rağmen direnişe destek verildi ve (IŞ)İD’in ilk sahici ve ciddi yenilgisinin, daha doğrusu hezimetinin tadı çıkarıldı.

■ Erdoğan “Türkiye’nin ne ilgisi var Kobani ile!” dedi, fakat en azından Kürtlerin önemli bir bölümü ilk günden itibaren direnişe destek vererek onu tekzip ettiler. Ardından 6-7 Ekim 2014’te nice can kaybına yol açan olaylar yaşandı. “Kobani düşerse çözüm süreci biter mi?” sorusu daha fazla sorulur oldu. Nitekim sükûnet, sürecin kilit ismi Abdullah Öcalan’ın devreye girmesiyle sağlanabildi. Daha sonra Ankara, Kobani’ye karşı tavrını esnetti, örneğin peşmerge takviyesine izin verdi. Bu sayede 1 Kasım’daki Kobani ile dayanışma gösterilerinde ciddi bir olay çıkmadı.

SIRA DİĞER KANTONLARA GELİRDİ

Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı tankların cumartesi akşamı Kobani’den geçiş görüntülerini izleyenler bu kentin stratejik açıdan, sanıldığından (en azından Ankara’nın sandığından) daha önemli olduğunu herhalde kavramışlardır. Bu noktada yazımızın başlığını tekrarlayalım: “Ya Kobani düşmüş olsaydı...”

Sahi ne olurdu? Şöyle bir akıl yürütebiliriz: Eğer (IŞ)İD, Ankara başta olmak üzere birçok başkentte düşünüldüğü gibi Kobani’yi kolaylıkla işgal edebilmiş olsa, Erdoğan’ın da söylemiş olduğu gibi, muhakkak Afrin ve Cizire kantonlarına da yönelecekti. Buraların da düşmesi halinde Türkiye’nin tüm Suriye sınırı (IŞ)İD tarafından kontrol edilmiş olacaktı. Şu haliyle bile Türkiye’ye yönelik eylem hazırlığı içinde bulunduğu haberlerinin dolaşımda olduğunu akılda tutarsak, örgütün PYD/YPG’yi de dize getirmiş olması durumunda ne derece ciddi bir tehdit olabileceğini tasavvur edebiliriz.

Her şey bir yana, eğer Kobani düşmüş olsaydı cumartesi günü yapılan Şah Fırat Operasyonu gerçekleştirilebilir miydi? Süleyman Şah Türbesi’nin durumu ne olurdu? Musul Başkonsolosluğu olayında olduğu gibi (IŞ)İD ile doğrudan ya da dolaylı pazarlıklarla türbeyi korumak mümkün olabilir miydi? Sanıyorum, sırf türbe nedeniyle bile Türkiye (IŞ)İD ile savaşmak durumunda kalabilirdi.

Ruşen Çakır'ın yazısı

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.