VİCDANSIZ TİCARET ÖZGÜRLÜĞÜ
Roni Margulies
21 Temmuz 2012 Cumartesi 05:16
Ramazan başladı, bugünkü yazıma biraz teolojik bir giriş yapayım diye düşündüm.
Komşunun cariyesine ve eşeğine tamah etmenin yanı sıra, On Emir’den bir tanesinin Tanrı’nın ismini olur olmaz yerde telaffuz etmeyi de yasakladığını hatırlar gibiydim.
Allah internetten razı olsun, açıp baktım, gerçekten de üçüncü emir şöyle: “Tanrı’n olan Rab’ın ismini boş yere ağzına almayacaksın.”
Sanırım İslam’da böyle bir yasak yok. Yok ama, Allah’ın adını ikide bir anmak, gerekli gereksiz her yerde ağza almak da özendirilmiyordur herhâlde.
Geçenlerde İslamî düşünce tarihi uzmanı olan Pakistanlı bir dostumla sohbet ediyorduk. Bütün gün Sultanahmet, Fatih ve Eyüp’te dolaşıp bir nüfus kâğıdı aramış. Dalga geçiyor sandım. “Ne nüfusu yahu?” dedim.
Hz. Muhammed’in nüfus kâğıdını aramış! Bir arkadaşında görmüş, kendisi de istiyormuş.
“Peki,” dedim, “nüfusta fotoğraf olur, nasıl yapmışlar?”
Fotoğrafın yerinde gül resmi varmış!
Bu sabah bilgisayarımda, ayıptır söylemesi, Hürriyet okurken gazetenin verdiği “şimdiye kadar verilmemiş” muhteşem Ramazan armağanlarına takıldı gözüm.
Biri, Kuran-ı Kerim ve Türkçe anlamı. Eyvallah, güzel.
İkincisi, “Kuran okuyan elektronik kalem”. Piyasa değeri tam 170 TL.
İkisi birlikte sadece 55 kupona!
Merak edip baktım. Hafız Kalem Yetkili Satış Sitesi’ne göre, “Kuran okuyan Hafız Kalem Kur’an’ı daha iyi okuyabilmek ve anlayabilmek için özel olarak üretilmiştir. Tam altı hatim sesinden Kur’an-ı Kerim dinleme imkânı. İstediğiniz zaman Türkçe mealini kolayca dinleyebileceğiniz bu harika set şimdi tanıtım fiyatı ile sizin için kampanyada.”
Gönderiler İstanbul içi motorlu kuryeyle, İstanbul dışı kargo ile yapılıyor.
“Stoktan Aynı Gün Kargo, Faturalı Orijinal Ürün.”
Kaç tane almak gerek diye düşünürken sigaram bitti. Bizim bakkalda televizyon açık, ama kimse izlemiyor. Birden o kadar gürültülü bir reklam başladı ki, ister istemez baktık.
“Dadaan dan da daa” [orkestra sesi]. “İnanılmaz fiyat.” “Bam bam tiii babam bam tii” [davul ve zil sesleri]. “Sipariş hattımızı hemen arayın.” “Şangır şangır şangır” [ormanda kafayı yemiş bir filin sağa sola çarparken çıkardığı sesler].
O kadar şaşırdık ki, ne reklamı olduğunu hatırlamıyorum bile. Ya Kuran’dı ya Türkçe meali ya da tefsir kitabı.
Bakkal Faruk Bey’in küfürleri televizyondaki curcunayı bastırdı. Dindar adamdır, niyetliydi, korkarım orucu bozuldu.
Faruk Bey Marksist olmadığı için bilmiyordur herhalde, ama Komünist Manifesto’da Karl Marx şöyle yazar:
Kapitalizm, “insan ile insan arasında kupkuru çıkar dışında, duygusuz ‘nakit ödeme’ dışında hiçbir bağ bırakmamıştır. Dindar esrikliğin kutsal ürpertilerini de, şövalyece ulvî heyecanları da.. bencil hesapçılığın buz gibi suyunda boğmuştur. Kişisel saygınlığı değişim değerine indirgemiş,.. özgürlüklerin tümünün yerine tek bir özgürlüğü, vicdansız ticaret özgürlüğünü koymuştur.”
“Yerleşmiş ilişkiler, doğurdukları eski değer yargıları ve görüşlerle birlikte çözülüp dağılmakta, yeni oluşanlarsa daha kemikleşemeden eskimektedir. Katı olan ne varsa buharlaşmakta, kutsal olan ne varsa kutsallıktan düşmektedir.”
Kutsal kitapların hiçbirinde, bildiğim kadarıyla, “Para kazanmak için dinimizi istediğin gibi pazarla, Tanrı’nın ismini kâr amacıyla istediğin gibi kullan” yazmaz.
Kapitalizmin kutsal kitabında ise sadece bu yazar.
Kapitalizm ile barışık olan Müslümanları Allah’a havale ediyorum.
Barışık olmayanların Ramazan’ı mübarek olsun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.