22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara10°C
  • İzmir17°C
  • Berlin2°C

VATANDAŞLIK KRİZİ!

Roni Margulies

24 Ekim 2012 Çarşamba 05:55

Milliyet’in manşetini beğendim doğrusu. Sadece ufak bir zamanlama hatası yapmış, onun dışında çok güzel.

Manşette sözü geçen kriz dün TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda çıkmış.

Gazetenin haberine göre, Komisyon heyecanını kaybetmiş. Başkan Mustafa Şentop ile CHP’li Atilla Kart laf dalaşına girmiş, Kart “Başbakan dışarıdan müdahale ediyor” diye şikâyet ederken, Şentop “Ben de başka ülkenin başbakanı müdahale ediliyor sandım. Bu ülkenin başbakanı müdahale edecek tabii” karşılığını vermiş. Kart, “CHP’ye karşı bu ne husumet?” demiş. Filan fıstık.

Velhasıl, beş saatlik toplantıda maddenin başlığı bile konulamamış ve görüşmelere ertesi gün devam edilmesi kararlaştırılmış.

Ama bu arada “Husumet kelimesini seviyorsun, hâlini yansıtıyor” şeklinde anayasa hukuku açısından çok önemli sözler de edilmiş.

Sözkonusu madde için AK Parti ve BDP “Vatandaşlık” başlığını isterken, CHP “Vatandaşlık-Türk Vatandaşlığı”, MHP “Türk Vatandaşlığı” başlığında ısrarcı olmuş.

Hâl böyle olunca, 1 No’lu Alt Yazım Komisyonu’nda maddenin yazımına geçilememiş.

Kriz olmasına kriz, tamam, ama dün başlamadı ki bu kriz!

Tam 91 yıldır yaşanıyor.

1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu
’na göre, Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibariyle ‘Türk’ ıtlak olunur”.

Krizin başlangıcı işte bu cümlede ifadesini buluyor zaten.

Çünkü Cumhuriyet’i kuran kadrolar bal gibi biliyor: Herkes “Türk” değil ve bu bir sorun. Bu sorunu nasıl halledeceğiz? Ne yapacağız biz bunları?

Kovacak mıyız? Asimile mi edeceğiz?

Türkleştirecek miyiz, gitmelerini mi sağlayacağız?

Bir daha soykırım yapsak ayıp olur. Yapamayız. Hoş karşılanmaz.

Ama yokmuşlar gibi de davranamayız. Türk değilse güvenilir bir unsur değildir, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur”, önlem almak gerek.

Herkes eşitmiş gibi de davranamayız. “Ne mutlu Türk’üm diyene”, biz millet-i hâkimeyiz, bunlar millet-i mahkûme, eşit meşit değiller.

Kısacası, kriz yeni değil. Çok eski. Cumhuriyet kadar eski.

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu
’nun 88. maddesi değişe değişe 1937’de şu hâle gelmiş: “Türkiye’de din ve ırk ayırdedilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese ‘Türk’ denir.”

Ve nihayet 27 Mayıs darbesi sonrasında yazılan 1961 Anayasası’nda şöyle olmuş: “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.”

Bugün hâlâ öyle. 1 No’lu Alt Yazım Komisyonu’nun sıkışmasına yol açan mesele de bu.

Yani şu.

Etnik köken, ırk, mırk gibi şeyler hiç umurumda değil. Olmadığı için, Anayasa bana isterse “Türk” adını takabilir, isterse “Mürk”. Ama hakiki durum, somut gerçeklik, bilimsel veriler öyle gösteriyor ki, Türk’ü nasıl tanımlarsak tanımlayalım, ben Türk değilim, Ahmet Türk de değil.

Aslında, şöyle tanımlarsak ben olabilirim: “Türkler, Filistin topraklarında yaşayan, Araplarla yakın akraba olan, Samî bir dil konuşan, ilk tek tanrılı dini ortaya atan, daha sonra önemli bir kısmı Babil Kralı tarafından kovularak dünyanın çeşitli yerlerine yayılan bir halktır.”

Ama Türklerin tanımı bu değilse, ben Türk değilim.

Ve bu memlekette, devletin 1923’ten beri canla başla yaptığı tüm çalışmalara rağmen, bu durumda olan tek kişi ben değilim. Hâlâ çok sayıda Türk olmayan vatandaş yaşıyor bu topraklarda.

CHP “Vatandaşlık-Türk Vatandaşlığı”
, MHP “Türk Vatandaşlığı” başlığında ısrarcı olmuş.

Yani 1921’den beri süregelen krizi çözmemek konusunda ısrarcı olmuşlar.

Bu haberi okuduğum gün, bir de şöyle bir haber okudum:

MHP Genel Başkan adayı Seyfi Şahin, Çorum’a gelerek partisinin il başkanlığı ziyaret etti. Partililere hitaben bir konuşma yapan Şahin, terör sorununu bir yıl içinde kökten çözeceğini dile getirdi. ‘Boşanmaları önleyeceğiz, zinayı yasaklayacağız ve idam cezasını tekrar getireceğiz’ dedi.

Şahin ayrıca ‘Anıtkabir Yunan akropolüne benzemektedir. Biz bunu değiştireceğiz ve Atatürk’ün kabrini Türk eseri haline getireceğiz. Sütunlar Yunan sütunu gibi. Biz o sütunların köşelerini yuvarlaklaştıracağız, üzerine kubbe koyacağız’ diye konuştu.”

Böyle bir adamın milletvekili olduğu bir parti ile birlikte ve bu partinin “hassasiyetleri” hesaba katılarak yapılan bir anayasa 91 yıllık vatandaşlık krizini çözebilir mi?

MHP bir yana dursun, CHP’nin “Türk”ten vazgeçmesi mümkün mü?

Boş verin yahu! Uğraşmayın.

Kimse inanmıyor size zaten.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.