‘UZAK MESAFE KÜRT MİLLİYETÇİLERİ’ VE PKK
Orhan Miroğlu
12 Eylül 2011 Pazartesi 09:00
Kürt aydını Avrupa’nın siyasi ve entelektüel birikiminden, bu birikimin sunduğu olanaklardan en az yararlanmış yabancı ülke aydınları arasında sayılır. Bu durum, sürgünlüğün daha zor koşullarda yaşanmasına yol açtı. Aydınlarımız zor ve bunalım dolu yıllar yaşadılar. İllegal siyasi faaliyetin sonuna gelinmişti ve illegalitenin örttüğü kusurlar, ve yeteneksizlikler, artık gizlenemiyordu. Derken, dağılmanın eşiğine gelmiş örgütlerde, iç hesaplaşmalar, başladı.. Acı veren olaylar yaşandı. Başarısızlık ve dışlanmışlık hissiyle intihar eden aydınlar, siyasetçiler oldu.
Yaşananlar bir bakıma PKK karşısında siyasi bir yenilgiyi de ifade ediyordu. Derken, Kürt aydınları PKK’yi eleştirmeye ve olup bitenlerden onu sorumlu tutmaya başladılar. PKK’yi Avrupa’daki yeni hayatı zorlaştıran, Kürt toplumunda aydınlanmayı istemeyen, aydın hareketinin önünü kesen bir örgüt olarak gördüler ve eleştirdiler. Oysa bu eleştirilerin haklı ama bir o kadar da, haksız olan yanları vardı. PKK Avrupa’daki aydınların ona rağmen siyaset yapmalarını elbette hiç istemedi, hatta siyasi manada aydınlara ‘bulaşmayı’ tehlikeli bulduğu ve aradaki mesafeyi korumaya çalıştığı bile söylenebilir.
PKK’nin zaman zaman otoritesini tanımayanları Avrupa başkentlerinde sokaklarda kovaladığı ve şiddet uyguladığı da oldu. Ama PKK, kendi saflarına çekmek için, Kürt aydınlarının peşinden hiç koşmadı. PKK’nin çalışma usulleri, şiddet tercihi, ideolojik yapılanması buna zaten cevaz vermiyordu. PKK bu yüzden Avrupa’ya giden Kürt aydınını değil, asıl olarak Kürt köylüsünü, yani canını zor bela kurtarıp Avrupa’ya kaçan savaş mağdurlarını örgütlemeyi tercih etti. Bekaa’ya, Kandil’e giden Kürt köylüsüydü, ama Avrupa şehirlerinde on binlercesi sokaklara dökülenler de ağırlıklı olarak köylüler ve savaş mağduru ailelerdi.. Hâl böyle olunca, Türkiye’den giden Kürt aydınlarının büyük bir bölümü, mensubu oldukları ve yönettikleri örgütlerin giderek yok oldukları veya etkisiz hale geldikleri bir süreçte, işin kolayına kaçıp, uzak mesafe Kürt milliyetçiliğine sarıldılar. PKK’den daha Kürt ve Kürdistani duruşa sahip olduklarını göstermeye çalışmak ve uzak mesafe milliyetçiliğine sarılmak bir çıkış yolu olarak görüldü.
Bugün, ceplerinde AB pasaportu taşıyan, Fransalı, Almanyalı, Amerikalı, İsveçli, Norveçli, Britanyalı uzak mesafe Kürt milliyetçileri var. Uzak mesafe Kürt milliyetçileri, PKK’nin demokratik özerklik talebini beğenmiyor, dahası PKK’yi büyük Kürdistan davasını ebediyen söndürmek için, Türk devletinin icat ettiği bir hareket olarak görüyorlar. Kürt-uzak mesafe milliyetçileri bugünü yüzyıl öncesinin gözlükleriyle okuyorlar. Öyle olunca da siyasi tutumlarını Ulusların Kendi Kaderlerini Tayin Hakkı ilkesine göre belirliyorlar. Bu evrensel hakkın geçen yüzyılın başında Kürtler’e tanınmamış olmasını, bugün de Kürt sorununda temel problem olarak görüyorlar. Kürt meselesinde başka çözüm yollarının olabileceği gerçeğini kabul etmiyorlar.
Uzak mesafe Kürt milliyetçilerinin yazdıklarını okuduğunuzda, PKK’nin gücünü üçe beşe katlayan, ama bizim bilmediğimiz farklı bir Kürt ulusal hareketi olduğunu sanırsınız. O yazılarda, Kürt siyasi hayatının vitrininde olan hemen herkesin Kürtlüğünden-Kürdiliğinden şüphe edilir, eleştirilir. Bir yazı yazmış ve mesela on defa Güney Kürdistan, ama bir defa da Kuzey Irak demişseniz, ne işbirlikçiliğiniz kalır ne inkârcılığınız! Uzak mesafe Kürt milliyetçilerinin popüler olan isimleri, Benedict Andersen’in sözünü ettiği küresel imkânlardan yararlanıyor ve bol bol seyahat ediyorlar. Türkiye’ye girişlerinde herhangi bir engel artık bulunmuyor. Yaz tatillerini genellikle Türkiye’de geçirirler. Ama, Welat (Ülke) ne yapalım ki, denizi olmayan bir Welat olduğu için, uzak mesafe Kürt milliyetçilerimiz, tatile, Güney ve Ege sahillerine giderler. Güney Kürdistan’ın kuruluşunu sevinçle karşılayan uzak mesafe Kürt milliyetçileri arasında, yeni kurulan Kürdistan’dan geçmişteki hizmetlerinin karşılığı olarak diyet talebinde bulunanların sayısı, hiç de az değildir. Ama bu diyetler çoğu kez ödenememiştir, ve Kürdistan yönetimi diyet ödeye ödeye çıldırma noktasına geldiği ve çıldırmak istemeyenler, YNK’den ayrılıp GORAN-Değişim adıyla yeni bir parti kurduğu ve bu parti Kürdistan yönetiminin diyet ödemelerine şiddetle muhalefet ettiği için, Hewler’den Avrupa’ya tam bir hayal kırıklığı içinde ve eli boş dönmek zorunda kalan uzak mesafe Kürt milliyetçilerinin sayısı hiç de az değildir. Güney Kürdistan onları siyasi manada da, az çok hayal kırıklığına uğratmış gibidir. Güney Kürdistan’ın ulusal politikalarını yumuşak ve etkisiz bulurlar. Kürt hükümetinin politikalarını belirleme şanslarına sahip olsalar, şiddeti PKK gibi yegâne seçenek gördüklerinden ve kutsadıklarından değil, ama sahip oldukları fikirler nedeniyle, Ortadoğu’da kapsamlı bir Kürt savaşı çıkarmaları işten bile değildir. Uzak mesafe Kürt milliyetçisi olarak gördüğüm Kürt aydınlarını bir gün Mehmet Uzun’a sordum. Verdiği cevabı, gelecek yazıya bırakıyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.