ULUDERE UKDESİ VE BAŞBAKAN
Ahmet Taşgetiren-
02 Aralık 2012 Pazar 08:20
Ben, AK Partililer'in yüreğinde bir Uludere ukdesi bulunduğunu düşünüyorum. "Ukde" "düğüm" demek.
Ama biraz farklı bir düğüm. Hani şöyle ruhta atılan ve boğazı tıkayan bir düğüm. Kılıçla vurulup kesilerek çözülecek cinsten değil ve çözemediğiniz zaman içinizde hep depreşen bir düğüm.
O düğümün AK Partililer'i çok rahatsız ettiğini düşünüyorum. Çözmek istiyorlar, çözülmediği takdirde Doğu-Güneydoğu'da partilerinin başına çok şey geleceğini, Doğu-Güneydoğu'da partilerinin başına çok şey gelince memleketin başına çok şey geleceğini biliyorlar.
Ama şu ana kadar çözülmedi o düğüm.
Başında AK Parti Ordu Milletvekili İhsan Şener'in bulunduğu Meclis Uludere Komisyonu da anlaşılıyor ki düğümü gerçek anlamda çözemeyecek.
Orada anneler, babalar var; yüreklerinden hiç gitmeyecek bir acı ile kavrulan.
Onlar zaman zaman görünüyorlar ve dağlanan yürekleri ile yürekleri dağlıyorlar.
Bir el dokunmalı yüreklerine
Onların yüreklerine bir el dokunmalı.
Öyle bir el ki, umut vermeli. Hani, "Sizin acınızı anlıyorum" hissi veren bir dokunuşla.
İsterse "Yapamadım henüz ama sizin acınız yüreğimde saklı duruyor. Sanmayın ki unuttum. Sanmayın ki sildim. Sanmayın ki bitti bu işin hesabı. Uludere hesabı, birçok hesap gibi içimde depreşip duruyor. Ama ne olur biraz zaman tanıyın bana" şeklinde ifadeler taşıyan bir dokunuş olsun.
Bu dokunuşu Tayyip Erdoğan yapabilir.
Eşi gitti oraya, belli ki gitmesini o istedi. Gitmesi iyi oldu Emine Erdoğan hanımefendinin. Ama yetmedi.
Ben o zaman da yazdım, sonraları da yazdım, "Tayyip Bey gitmeli oraya dedim. Annelerin ellerinden tutmalı, babalarla kucaklaşmalı, birlikte ağlamalı, Kur'an'a sığınmalı birlikte bizzat Başbakan'ın tilavetiyle..."
İşte bir kere daha yazıyorum:
Sayın Başbakan, ne olur gidin Uludere'ye.
Bu iş gerçekten bir ukde halinde, sizi dünlerde çok seven ama şimdi binlerce kere "Neden" sorusunu soran insanların yüreğinde bile depreşiyor o sokaklarda.
Lütfen gidin Uludere'ye
Uludere neden çözülemedi?
Ben, şahsen, sizin gündeminizden çıkmadığına inanıyorum.
Sizin içinizde bir takvimi var bu işin, böyle bir güvenim var benim.
Yapılamayan şeyler var hâlâ eminim.
Hep diyorum AK Parti, Darbeleri ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nu, iktidarının onuncu yılında ancak oluşturabildi. Türkiye zor ülke, bunu bilmemek, bunu dikkate almamak, Türkiye'ye gerçekçi bakmamak demek, bunu biliyorum.
Ama Uludere ukdesi yürekleri zonklatan bir yaraya dönüşüyor.
Belki size gönül vermiş bölge insanları, aylarca sizin mutlaka bir şey yapacağınızı düşündüler, "Tayyip Bey bunu ortada bırakmaz" dediler, kendi içlerinde savundular sizi, BDP-KCK-PKK ekseninin, bu mesele üzerindeki sömürüsü karşısında yüreklerini korumaya çalıştılar.
Ama yıl doluyor.
Yara kanıyor.
İnsanların içindeki savunma setleri tahrip oluyor. Uludere'den sonra meydana gelen ve aslında Kürt yüreğinin de kabul etmeyeceği terör eksenli binlerce hadise, gidip Uludere'ye monte oluyor ve tahribatı büyütüyor. Kalpler kayıyor.
Gençler anne-babalarına, cevap veremeyecekleri sorular soruyor ve dağın yolunu tutuyorlar. Hâlâ evde kalanlar, içlerinde sıkıntı hissediyorlar.
Lütfen gidin Uludere Roboski'ye.
Bir gün ansızın gidin ve "Türkiye'yi bu acıların bir daha yaşanmayacağı ülke haline getirmek için bana zaman tanıyın" deyin. "Bir tek evladınızın acısını unutmadım" deyin.
Ben eminim Tayyip Erdoğan'ı tanıyacaklar ve birlikte ağlamak için bağırlarını açacaklar.
Bugün
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.