30 Nisan 2024
  • İstanbul15°C
  • Diyarbakır19°C
  • Ankara24°C
  • İzmir26°C
  • Berlin27°C

TÜRKLERİN YENİ KORKUSU: ABD TÜRKİYE’YE EKONOMİK SAVAŞ MI AÇTI?

Kerim Karakaya

09 Ekim 2016 Pazar 10:09

2013’ün yağmurlu bir mayıs gününde ABD Başkan Barack Obama ve Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan şemsiyelerin altında iki ülkenin stratejik ortaklıklarını vurguluyor ve karşılıklı iyi niyet mesajları veriyorlardı. Aynı dakikalarda, derecelendirme kuruluşu Moody’s yıllar sonra Türkiye’nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkarıyordu.

Her şey yolunda gidiyor gibi gözüken bu görüşmenin üzerinden geçen üç yılda ise Türkiye-ABD ilişkilerinin üzerine kara bulutlar çöktü.

Suriye politikasında derinleşen görüş ayrılıkları, Gezi eylemleri, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları ve nihayetinde 15 Temmuz askeri darbe girişimi iki ülke ilişkilerinde travma yarattı.

İkili ilişkileri zedeleyen son darbe ise beklenmedik bir yerden, yine Moody’s’den geldi. 2016 eylülde ABD’yi ziyaret eden Erdoğan, bu kez de Moody’s’den not indirim kararı ile Türkiye’ye döndü.

Erdoğan’ın ABD ziyaretlerine denk gelen bu not kararları ülke gündemini günlerce işgal ederken yeni bir korkuyu tetikledi: Yeni darbe girişimi ekonomi cephesinden mi gelecek?

“Benden intikam alırcasına ben ülkeye gelirken not indirdiler (...) Bu kararlar siyasi saiklerle alınıyor” diyen Erdoğan en üst makamdan tepki koyan kişi oldu.

Erdoğan söyleminde yalnız değildi. Toplumun büyük bölümünde infiale neden olan not indirim kararına Başbakan, bakanlar, medya ve hatta muhalefet partileri de sert tepki gösterdi.

Başbakan Binali Yıldırım, “Bizi bu kuruluşlar hizaya getiremeyecek. Tarafsız değiller ve algı oluşturmaya çalışıyorlar” derken, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, kararın Cumhurbaşkanı’nın gezisine denk gelmesinin manidar olduğunu belirtti. Kurtulmul “Bu 15 Temmuz’un artçı şokudur” ifadelerini kullandı. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise Twitter hesabından daha önce kendilerine FETÖ’nün ekonomik alanda bir sabotaj planladığı istihbaratının ulaştığını açıklayarak Moody’s kararını ima etti.

Muhalefet Partisi CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke dahi kararın siyasi olduğuna inandıklarını söyledi.

Türkiye kamuoyu Moody’s kararını ekonominin pek de iyi gitmediği bir döneme denk geldiği için daha büyük bir tepkiyle karşıladı. Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3.1 ile ortalamanın altında büyürken, üçüncü çeyrekte yavaşlamanın daha da derinleşmesi ve yıl sonunda yüzde 4 olan hedefin altında kalması bekleniyor. Son dört yılda yakalanan ortalama yüzde 3 büyüme, ülkenin tarihsel ortalaması olan yüzde 5’in altında.

Türkiye’nin kredi notunu 2013 yılında Baa3 ile yatırım yapılabilir seviyeye çıkaran Moody’s de işte bu yavaşlamaya dikkat çekerek verdiği notu geri aldı. Uluslararası derecelendirme kuruluşu, ülkenin artan finansman ihtiyacı, zayıflayan ekonomik büyüme ve kurumsal yapının zayıflamasını gerekçe göstererek 24 Eylül’de notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına, yani “çöp” seviyesine indirdi.

Al-Monitor’a konuşan Ekonomist Gizem Öztok Altınsaç darbe girişimi yaşanmamış dahi olsa ekonomi ve siyasi gelişmelerin bir not indirimini getirebileceğini belirterek, karara daha soğukkanlı yaklaşılması gerektiğini söyledi: “Darbe girişimi olmasaydı notumuzun inmeyeceğini iddia edemeyiz. Büyüme hızı yavaşlıyor. Jeopolitik riskler yüksek. Turizm artan terör nedeniyle kayıp yaşadı. Tüm bunlar ülkenin dış finansman kabiliyetlerini azaltıyor. O nedenle muhtemelen darbe girişimi not indirim sürecini hızlandırdı. Ancak 30 aydır ülke notunun negatif izlemede olduğunu unutmamalıyız”.

Altınsaç’a göre, 2013 yılından bu yana Türkiye ekonomisinin kırılganlıklarında artış gözlemlendi.

Moody’s’in kararına Türk kamuoyunda gölge düşüren tek konu, her kararın Erdoğan’ın ABD gezilerine denk gelmesi değil. 21 Eylül’de bir Moody’s yetkilisi Reuters’a yaptığı açıklamada Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz darbe girişiminin şokunu atlattığını söylemiş, bu açıklama birçok analist tarafından not indirim kararının gelmeyeceği yönünde yorumlanmıştı. Dolayısıyla piyasalar bu yönde bir karar beklemiyordu.

Günlerce gazete manşetlerini ve ünlü siyasi eleştirmelerin köşe yazılarına konu olan Moody’s kararına halktan da tepki yağdı. Hatta not indiriminin siyasi bir karar olduğunu savunan Gaziantepli bir vatandaş Abdülmuttalip Çiçek, Moody’s hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Türk kamuoyunda benzer bir uzlaşı 15 Temmuz darbe girişimi sırasında da yaşanmış ve kamuoyunun büyük bölümü, girişimin arkasında Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) olduğu konusunda fikir birliğine varmıştı. Başka bir benzer fikir birliği de ABD’nin darbe girişiminin arkasında olduğu ya da destek verdiği yönündeydi. Nitekim, kamuoyu araştırma şirketi Andy-Ar’ın 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaptığı ankete göre, halkın yüzde 72.6’sı askerlerin arkasında başka devletlerin olduğuna inanıyor. Aynı ankete katılanların yüzde 64.4’ü darbeyi Fethullah Gülen’in yaptığını düşünüyor. İktidardaki AKP’nin oylarının yaklaşık yüzde 50 olduğu düşünüldüğünde toplumun diğer kesimlerinin de benzer düşünceleri paylaştığı görülüyor.

ABD’ye açıktan en üst tepki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan gelmiş, Soylu açıkça darbenin arkasında ABD’nin olduğunu söylemişti. Birçok yetkili ise “üst akıl” diyerek ABD’yi ima etmişti. Darbenin arkasında olduğu yönünde ülkenin mutabakata vardığı Fethullah Gülen’in ABD’de yaşaması ve iade talebinin hemen yerine getirilmemesi tepkileri iyice artırdı.

Kamuoyunda artan tansiyon üzerine Türkiye’yi ziyaret eden ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ise bu iddiaları kesin bir dille yalanlayarak, dostluk mesajları vermişti.

Ancak Biden’ın sevgi şovunun da Türkleri yatıştırdığını söylemek zor. Sadece bir derecelendirme kuruluşunun aldığı not indirim kararı bile halen kamuoyunda ABD’ye yönelik bir öfke dalgasına yol açabiliyor.

“Moody’s’in kararı bence siyasi değil ama zamanlaması o kadar berbat ki artık bu suçlamadan kurtulamaz” diyen Global Source Ekonomisti Atilla Yeşilada ise Al-Monitor’a “Ama kurumun kaygılarını paylaşıyorum. Kurumsal yapı dağıldı ve büyüme daha da yavaşlayacak” diyor.


Kerim Karakaya is a Turkish journalist who has been covering financial and economic issues for newspapers and TV stations for 12 years. He was the senior editor for BloombergHT and the founder of the BusinessHT website. He has also written for The Wall Street Journal, Sabah and Dunya newspapers.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.