TÜRK TİPİ BAŞKANLIK, FRANSIZ ÖPÜCÜĞÜ VE OSMANLI TOKADI
Hakan Aksay
13 Mart 2016 Pazar 10:01
Benden duymuş olmayın ama iktidar iyice tembelleşti.
Sanki “tükenmişlik sendromu” yaşıyor.
Herkes biliyor ki, Saray kafayı “başkanlık sistemi”ne takmış durumda.
Ama kimse bunun ne olduğunu açıklamak için çaba sarf etmiyor.
Bir etse...
Hemen inanacağız.
Vallahi de billahi de.
Ne var ki Saray ahalisi açıklama yapmıyor.
Hani şöyle bol maddeli metinler yazıp asla okumayacağımızı bildiği halde önümüze koysa...
Biz bakmasak da “aydın müsveddeleri” okuyup entel-dantel laflar etse...
Sonra tartışma gibi bir şeyler çıksa...
O arada “hain”, “alçak” ve “bölücü” olanlara hadleri bildirilse...
Biz de “vatan, millet, bayrak” aşkına ikna oluversek...
Oldu da bitti maşallah diyerek...
* * *
Ama ı-ıh!..
Açıklama yok.
Nedir bu “başkanlık sistemi” anlatan yok.
Onca başdanışman var halbuki.
(Sahi, bilen var mı neden onların hepsi “başdanışman”? Ve “baş”olmayan “danışman” olmuyor mu?)
Hepsi de hali vakti yerinde ve akıllı fikirli adamlar.
(En son “Uzun”dan da daha uzununu bulup 60 bin lira maaşla“başdanışman” yapmışlar.)
Oturup bir şeyler yazsalar ya...
“Başkanlık sistemi”ni anlatsalar...
Tek tek, madde madde, tane tane...
* * *
Mesela:
BAM!
(Başkanlık Anayasası Maddeleri):
1. Başkan her şeyi bilir.
2. Başkan her gün konuşur.
3. Başkan’ın konuşmaları medya tarafından halkın kafasına gözüne sokulur.
4. Başkan yasa yapar.
5. Başkan yargılar.
6. Başkan yürütme görevini de ifa eder. Hükümetin başı daBaşkan’dır. Başbakan falan yoktur; kimse Başkan’dan daha fazla ve daha güzel konuşamaz.
7. Başkan kültür ve sanat konusunda kararlar alır.
8. Başkan tarih yazar.
9. Başkan inşaat işlerini yönetir.
10. Başkan resmî ve dini bayramlar dışında her gün kızıp fırçalar atar.
11. Başkan’a yan bakan çıkarsa anasından emdiği süt burnundan getirilir.
12. Başkan...
Bakın, ben bir solukta bir sürü madde yazdım. Hem de bedava!
Biraz da Başkan’ın başdanışmanları çalışsın!..
* * *
Erdoğan bir ara kızıp “Biz zaten fiili olarak o sisteme geçtik”demişti.
Yani bütün mesele halkın seçimiyle cumhurbaşkanı seçmekse, geçtik geçmesine de...
Galiba daha “düz” bir yerlere ulaşmalıyız; öyle “7 Haziran” gibi, “AYM kararı” gibi tepeler tümsekler kalmamalı.
Velakin böyle demek pek yakışık almaz.
“Bi şekilde izah etmek lazım” bu başkanlık sistemini.
(Şu “sistem” kelimesi de kulak tırmalıyor, ne de olsa Fransızca’dan gelme, sinsice Hıristiyan Batı izlerini yayıyor gibi; biz “düzen” veya “tertibat” gibi başka bir laf kullanmalıyız.)
“Başdanışmanlar” önüne iki satır koymadıkları için Cumhurbaşkanı kendisi kıvranıyor:
“Başkanlık sistemi Türkiye’ye özgü olacak. Adeta bir arının balı oluşturması gibi, her çiçekten alacak ve bize hakikaten çok farklı bir balı tattıracak.”
Ne güzel sözler değil mi? Adeta belgesel tadında bir masal dinliyoruz.
Neredeyse yakında ekranlara eğilip şöyle diyecek:
“Yav başkanlık sistemi iyi diyorsak iyidir; elbet bizim de bir bildiğimiz var...”
* * *
Hani şu “yabancı arılar”dan uygun şartlarda (“Kayseri pazarlığıyla”) biraz bal alacağız ve “millî peteklerimiz”e kendimize göre dizerek “Türk tipi” tatlandıracağız ya...
Tam üstümüze uygun olacak...
Ne dar gelecek, ne bol...
“Yazları kurak ve sıcak, kışları ılık ve yağmurlu”...
“Türkiye şartlarına özgü”...
“Türk tipi”...
Bence bu “açıklama şekli” meseleyi iyi bir yola sokuyor ve devamı da mutlaka hayırlı olacak.
Geçen gün Oya Baydar’ın yazdığı gibi:
“Türk tipi aile, Türk tipi kadın, Türk tipi sanat, Türk tipi medya, Türk tipi yaşam, Türk tipi içki, Türk tipi genç, Türk tipi sendika, Türk tipi başkanlık…”
Valla olur mu olur!
Hatta bence daha da cesur ve yaratıcı davranalım.
Mesela, “Türk tipi Kürt”, “Türk tipi Ortadoğu”...
* * *
Her milleti dünyaya anlatan kısa ve özlü kelamlar vardır.
Sözgelimi, kâfirlerin dünyasında bir tür günahlı cinsel temas tarzı“Fransız öpücüğü” olarak adlandırılmıştır.
(Sakın bunu açıklamasını Google’da aramayın, çok ayıp şeyleri hiç utanmadan yazmışlar – diktatörlük olsa bunlar yasaklanmaz mıydı – yok “dil kullanılarak öpüşme”ymiş, yok “partnerin dili hafifçe ısırılırmış”! Tövbe tövbe! Bütün Fransa’nın ayıbıdır bu! Fransızların Hollandalı Başkanı’na kapak olsun!)
Bizde böyle ahlaksız şeylere yer yoktur.
Ne demişler, mesela: “Osmanlı tokadı!”
Gidin Sultanahmet’te sorun, bütün herkes bilir; bilmese de çabuk öğrenir.
(“Osmanlı tokadı”nın “çağdaş” yorumunu geçen gün Yeni Şafak gazetesi yazdı: “Türk öfkesi”! Ne kadar güzel!..)
Evet, henüz “Türk tipi” bir bilgisayarımız yok.
Millî telefon da yapamadık.
Ay’a, Mars’a filan da gidemedik.
Ama bunları yapamadıysak bir sor “neden?”
Çünkü “bütün dünya bize karşı birleşti", çok işimiz vardı haliyle”...
Müsterih olun, bundan sonra her şey bambaşka olacak.
Her şeyi ve herkesi “Türk tipi” halledeceğiz, Allah’ın izniyle.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.