27 Aralık 2024
  • İstanbul5°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara4°C
  • İzmir8°C
  • Berlin1°C

TRUMP, ROJAVA VE NİSAN TILSIMI

Amberin Zaman

06 Şubat 2017 Pazartesi 16:05

ABD Başkanı Donald Trump’ın öngörülemez bir başkan olacağı başından beri biliniyordu. Ama Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren IŞİD’e karşı mücadele dosyasında Suriyeli Kürtlerle ilgili ne gibi bir karar vereceğine dair az çok done var elimizde.

The Washington Post, Trump’ın atadığı Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Flynn’in Obama yönetiminin miras bıraktığı YPG öncülüğündeki SDG’yi eğitip silahlandırarak Rakka’yı alma planına burun kıvırdığını yeni yönetimdeki kaynaklarına dayandırarak duyurdu. Ancak kimilerinin sandığı gibi bu, Flynn’in Rakka’yı IŞİD’in elinden Kürtlerle birlikte almaya itiraz ettiğinden değil. Hem nihai kararı Trump ve başta Steve Bannon olmak üzere, çekirdek ekibi verecek.

Koalisyon yetkililerinden edindiğimiz bilgiye göre Trump’ın Pentagon’dan talebi, eldeki Rakka planının daha hızlı devreye sokulabilmesi ve daha etkin netice verebilmesi üzere revize edilmesi. Pentagon’a 30 gün süre tanındı. Büyük ihtimalle Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen yine SDG ile birlikte hareket edilecek. Mevcut 500 civarındaki ABD özel kuvvetlerine bağlı askere ek olarak birkaç bin ABD askeri daha operasyonda yer alacak. Bunun adı da Obama yerine Trump planı olacak.

Kürtleri Rakka operasyonuna ikna edebilmek için SDG’nin Washington’da temsilcilik açmasına yeşil ışık yakıldı. Ayrıca Washington şu ana kadar BM’nin Cenevre’de yürüttüğü Suriye barış görüşmelerinde Ankara’nın muhalefeti yüzünden yer alamayan PYD’nin bir sonraki raunda katılması için bastırmaya başladı. Bunun dışında Kürtlere ne gibi vaatlerde bulunulduğunu bilmiyoruz.

Trump’ın yedi Müslüman ülkenin vatandaşlarının ABD’ye girişini üç ay süreyle yasaklaması karşısında suskun kalan Türkiye, YPG ile yola devam edilirse ne yapar peki? Bu sorunun cevabını tam olarak kestiremediği için Obama SDG’nin Pentagon tarafından eğitilip donatılmasını öngören 1209 numaralı yetki belgesini imzalamamış, topu Trump’a atmıştı. Ne var ki Obama’nın plana sıcak baktığı anlaşılıyordu.

Obama döneminin dışişleri bakan yardımcısı Tony Blinken geçtiğimiz hafta The New York Times için kaleme aldığı ve Obama’nın Rojava politikasındaki çelişkileri ortaya saçan yazısında, “IŞİD’i yenmek için Kürtleri silahlandırın” çağrısında bulundu. Nedenlerini sıraladıktan sonra Türkiye’yi de ‘yatıştıracak’ formüller önerdi.

1- Kürtlere yardımın Rakka operasyonuyla sınırlı kalması,

2- SDG’ye verilen silahların Türkiye’ye yönelik kullanılmayacağının garanti edilmesi,

3- Kürtlerin kantonları birleştirmelerine yönelik girişimlerinin engellenmesi,

4- Türkiye’nin El Bab’ı alması ve Türkiye’nin Suriye’de oluşturduğu tampon bölgeyi güçlendirme ve genişletmesine yardım edilmesi,

5- Türkiye’nin PKK’ye karşı sürdürdüğü mücadeleye desteğin artırılması. Kandil’deki PKK liderlerinin yerlerinin tespit edilmesi.

Blinken’ın önerileri ABD’nin ‘YPG ve PKK aynı değil’ savına dayanıyor. Dolayısıyla bir yandan YPG’ye el uzatılırken PKK’ye karşı Türkiye’yle işbirliğinde bulunmayı ve Cemil Bayık’ı hedef alan bir operasyona yardım etmeyi makul bir strateji olarak sunuyor. Ancak PKK ile geçişkenliği göz önünde tutulduğunda YPG açısından pek de öyle olmadığı bariz. Aynı şekilde ABD’ye güveni yerlerde sürünen ve PKK ile YPG’nin farksız, yani ikisinin de terör örgütü olduğunu söyleyen Ankara açısından da Blinken’ın argümanları pek ikna edici sayılmaz.

Peki tüm bu çelişkilere rağmen Kürtler ABD ile işbirliğini sürdürecek mi? Öyle görünüyor. Çünkü Washington ile ilişkilerini siyasi boyuta taşımak istiyorlar. ABD’nin Rojava’daki askeri varlığını Esad rejimi ve Türkiye’ye ye karşı en güçlü garanti olarak görüyorlar. Ve fiili durumun bir şekilde Irak Kürdistanı’na benzer bir seyre evrilmesini umanların, hatta Rojava’nın bir gün Irak Kürdistanı’yla birleşmesini hayal edenlerin sayısı az değil. Esas mesele Afrin’in ne olacağı, çünkü Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi YPG’nin kantonları birleştirme planlarını alt üst etti. Afrin izole durumda.

Bir de Trump’ın Rakka sonrası ne yapacağı meçhul. IŞİD halledildikten sonra ABD sahayı tümüyle Rusya’ya terk edebilir. Tam tersine, Kürt bölgesindeki askeri ve sivil varlığını genişleterek sürdürebilir de. Yönetim içerisindeki kalma taraftarları işlerin Rakka’yı ele geçirmekle bitmediğini, orada bir de ABD’nin gözetiminde yeni bir idarenin oluşması gerektiğini savunuyor. Daha şimdiden Rakka için öngörülen model benzer şekilde nüfusunun çoğunluğu Araplardan oluşan Menbiç ve Tel Abyad’da uygulamaya sokuldu bile. Bu projede danışmanlık yapan ABD’li sivillerin Rojava’da bulunduğu dillendiriliyor.

Öte yandan ABD, askerlerini çekmeyerek Kürtler ile Türkiye arasında tampon görevi de üstlenmiş olur. Her iki taraf üzerindeki nüfuzunu kullanarak barış sürecine de el atabilir. Kaynaklarımız tüm bu ihtimallerin masada olduğunu söylüyor.

Türkiye’ye gelince… El Bab’da bu kadar zorlanan Türkiye Trump’ı da karşısına alacak ve Rakka operasyonunu sekteye uğratacak şekilde gerçekten Suriyeli Kürtlere yönelik topyekun savaş açmayı göze alır mı?

ABD’nin ‘PKK ve YPG farklı’ savı Ankara’yı çıldırtsa da Blinken’ın işaret ettiği üzere Washington’ın YPG’ye yardım etmesi kadar terör listesinde bulundurduğu PKK’ye karşı her türlü mücadele için imkan tanıyor. Üstelik Ankara, İran’a karşı şahince tutum sergileyen Trump’ı, PKK ile İran işbirliği iddiaları konusunda ikna edebilir. Dolayısıyla Ankara, PKK ve YPG ayrı formülüne yeniden fit olabilir. ‘Yeniden’ diyorum çünkü Süleyman Şah operasyonu YPG ve TSK işbirliğiyle gerçekleşti. Yüzlerce yaralı YPG’li Türk devlet hastanelerinde tedavi edildi. Yani Ankara, bugün terörist dediği yapıyla 2015 yılına kadar işbirliği içerisindeydi. Ama milliyetçi oylara asılan iktidarın nisanda yapmayı öngördüğü ‘başkanlık referandumu’ndan önce Kürtlerle ilişkileri yumuşatması hiç de olası görünmüyor.

Peki Rakka’nın bir an evvel hal edilmesini isteyen Trump nisanı bekler mi? Önümüzdeki en kritik sorulardan biri de bu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.