24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara-1°C
  • İzmir7°C
  • Berlin12°C

TARAF’IN ZOMBİLEŞMESİ

Kadri Gürsel

16 Aralık 2012 Pazar 08:20

Taraf gazetesinden, gazeteyi “Taraf” yapan, adıyla özdeş Ahmet Altan’ın ayrılması, bu gazetenin “kimlik ölümü”nün gerçekleşmesidir. “Kimlik ölümü”nden sonra artık Taraf bir süre daha çıksa da, o artık bir “yaşayan ölü”dür.

Bugün gidip bayiden satın alacağınız Taraf bilin ki bir “zombi gazete”dir.

Tabii ki basın tarihimizin ilk “zombi gazetesi” değildir bu. Kimliksizleştikten sonra, ellerinde tuttuklarının aslında bir zombi gazete olduğunu anlamayan şuursuz okurlarının satın alma alışkanlığı sayesinde fiziki varlığını bir süre daha devam ettirmiş başka gazeteler de oldu.

Zombileşmek ya Taraf’ın başına geldiği gibi birden bire oluyor, ya da yavaşça...

“Taraf’ın ruhu” Ahmet Altan, bedeni terk edince anladık ki Taraf artık bir zombidir.

Ruh bedenden nasıl ayrıldı?

Romancılığa dönüş ya da maddi darboğaz vesaire gibi açıklamalara itibar etmiyoruz.

Taraf’ın çıktığı günden bugüne Ahmet Altan’ı romancılığa dönmekten alıkoyan neydi?

Taraf gazetesi “AKP ve Gülen Hareketini Bitirme Planı”nı patlatırken, “Balyoz” dosyalarıyla Türkiye’yi sallarken maddi sıkıntı, darboğaz, maaşını alamayan personel yok muydu? Bizzat biliyoruz ki hepsi vardı.

Ama gazetenin bir misyonu da vardı.

O gazeteyi bedeniyle ruhuyla ayakta tutan o misyondu.

Taraf bir misyon gazetesi olarak kuruldu.

Gazeteciliği de o misyona tabi kıldı.

Türkiye’yi yöneten iktidar koalisyonuyla ittifak halinde, aynı anda, aynı hedefe, benzer bir üslupla taarruz etti. Hatta Taraf’ın en önde cepheye sürüldüğü bile söylenebilir.

Hedef, Türkiye’de siyasetin askerden arındırılmasıydı. Frenkçesi “demilitarizasyon”.

Siyasete ve Türkiye’yi yönetmeye meraklı, kendilerini ülkenin doğal sahibi sanan askeri vesayet takipçisi generaller analarından doğduklarına pişman edilirken kullanılan en keskin medya kılıcı Taraf gazetesiydi.

Mamafih bu amansız mücadeleyi demokratikleşme kavgası sananların yanıldıkları geç olmadan ortaya çıktı. En başından itibaren bir iktidar kavgasıydı bu.

Demilitarizasyonun, sivilleşmenin otomatikman demokratikleşmeyi getirmediği meydanda.

Türkiye’ninki otoriter bir sivilleşme oldu. Ama Kürt sorunu başta, demokratikleşmeden başka çözümü olmayan yığınla acil meselemiz var ve Türkiye’nin gündemi artık bu. Özgürlükçü bir demokrasinin kurulması ve kökleşmesi...

Ahmet Altan bu ihtiyacı görmedi mi?

Bana kalırsa gördü ve Taraf’ın bitmiş olan misyonunu yeniden tanımlamak istedi. Gazetesine demokratikleşme gündeminin ön safında yeni bir yaşam alanı açmak istedi.

Demokratikleşme misyonu ekseninde bir gazetecilik ise siyasi iktidarın tutum ve uygulamalarına muhalefet etmeden olmazdı.

Ayrılana kadar bunu yaptı da...

Yapmasaydı, yeni bir misyonun peşine düşmeseydi, bundan çok daha önce gazetesiyle birlikte o da ruhsuz iktidar medyası hizasında bir zombiye dönüşecekti. Şimdi kendi ruhunu kurtardı ama gazetesini feda ederek...

Ahmet Altan Taraf’ı kendi çocuğu olarak görebilir. Ama yakın geçmişte ittifak ettiği iktidar unsurları belli ki Taraf’ı kullanım süresi geçmiş bir vasıta olarak görmüşler.

Taraf’ın kuruluş amacı dışında kullanılmasına izin vermediler.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.