29 Nisan 2025
  • İstanbul11°C
  • Diyarbakır21°C
  • Ankara9°C
  • İzmir15°C
  • Berlin9°C

TANRIYLA EŞ ANLAMLILAR!

Yavuz Delal

30 Ocak 2012 Pazartesi 20:02

Dil bilimsel uygunluyla değil, fakat metafor biçimiyle tanrının eş anlamlarıdır kastımız. Mesela; etik, moral, aktöre, edep kelimeleri ahlak kelimesi ile eş anlamlıdır. Oysa “iyi insan” ifadesi ahlak kelimesiyle metafor olarak eş anlamlıdır.

Mesela, “her kapıyı açma” gücüne inanılan para, tanrıyla eş anlamlı bir nesnedir.

Bütün dünyanın kabul ettiği Ermeni soykırımı, konuya Türk kamuoyunun gösterdiği tepki; “şanlı tarih” inancıyla çeliştiği için “sözde Ermeni soykırımı”dır. “Şanlı tarih” doğruyu belirleme yetisine sahip olduğundan tanrıyla eş anlamlı bir ifadedir. “Necip millet” tamlaması da öyle.

Osmanlı Devleti, Türkiye Cumhuriyeti, Ulu Hakan, Sultan, Padişah, Ulu Önder, Cumhurbaşkanı, AKP, MHP, CHP gibi kurumlar. Gülen veya Çarşamba gibi cemaatler. Zaman veya Akit gibi gazetelerle “İslamî basın”, Mehtap veya Hilal gibi televizyonlarla “İslamî medya”; hizmet, şakird, mücahit, şeyh, yardım, kardeşlik, ümmet, etle tırnak, Filistin, Bosna, Türkî Cumhuriyetler, Türkçe Olimpiyatları, Sunilik, Alevilik, İslam’ın son kalesi, devlet ebet Müddet gibi kelime ve kelime öbekleri de bir yönüyle tanrıyla eş anlamlıdır.

Bunların tanrıyla eş anlamlı olma imkânı, tanrıdan beklenen etkiyi ortama nüfuz ederek toplum ve birey üzerinde mümkün kıldığı içindir.

Tanrıyı sever gibi, Osmanlı Devletini sevmek; tanrıya inanır gibi devlet ebet müddet terkibine inanmak sosyopsikolojisi ve politikpskolojisi, bu kelimelerin toplum ve birey üzerindeki tanrısal etkisini gösterir. Fetullah Gülen’in veya Recep Tayyip Erdoğan’ın her söz ve davranışının doğru olduğuna inanmak ve sorgulamamak veya en azından onlarda mutlak iyi niyet olduğunu düşünmek, ancak tanrıda bulunması mümkün olan özelliklerdir.

Mesela, “derin devlet” açılımı, devletin kutsallığını garantilemeye yönelik bir operasyondur aslında. Tanrıya inanan insanla-kulla tanrı arasında ayırım yapmak, tanrı ve insan tabiatları gereği zorunludur. O yüzden tanrıya inanan bir insanın işlediği suç, tanrıya tahmil edilemez. Tanrı-inanan insan-kul ilişkisiyle devlet-derin devlet analojisi elde edilir. Böylece devlete inananın, devletin kulu olanın işlediği suçun devlete tahmil edilmesi, derin devlet operasyonuyla engellenir.

***

Epey bir zamandır perdelenmiş bulunan “Kürt sorunu”; son birkaç on yıldır PKK’nin varlığı, evrim geçiren amaç ve yöntemleri ve Türkiye Cumhuriyetinin açık tepkisi ve politikası sayesinde Kürtler arasında ve Türk kamuoyunda yeni bir fizik ve psikolojik çığır başlattı. “Tanrı muadilleri” hem fizik hem de psikolojik olarak Kürt halkının gözünde parçalandı.

Artık hiçbir tanrı muadili, gizilliğini kaybetmek zorunda kalan ve tüm çıplaklığıyla kendini açık eden temel sorundan önceki gibi engelsiz biçimde kutsallığını ilan edemiyor. Çünkü tanrı muadillerinin tüm kirliliği, olduğu gibi, gören gözlere açık kılındı.

PKK’nin amacı bu olsun veya olmasın, ama onunla perdeyi kaldıran Allah, “Kürt sorunu”nu dönüşü olmayan bir yola koydu. Artık kapı açılmıştır, ve Allah dilemedikçe amaçları bu olsun veya olmasın ne PKK ne de TC kapıyı kapatamaz veya perdeyi tekrar geremez.

Allah’ın muradı gerçekleşmiş ve perde açılmıştır. Öyleyse taraflar açısından işin başıyla sonu aynıdır, yani perdenin açıldığı an, aynı zamanda oyunun da bittiği andır.

Hangi tanrı muadili perdeyi kapatıp oyunu eski hale getireceğini düşünürse düşünsün, artık bu boş bir çabadır. Aslında çoğu tanrı muadili Allah’ın muradını fark etmiş, ve yeni stratejiler aramanın boş olduğunu görmüştür. Tanrı muadillerinin şimdi yapabileceği tek şey, perdeyi olabildiğince geç kapatıp kâr hanelerine bir şeyler yazdırmaktır.

Ama perdesiz haliyle “Kürt sorunu”, en değme tanrı muadillerinin bile, indallah’ta bilinen gerçekliklerini birer şeytan muadili olarak ortaya çıkardı. Onlar çırpındıkça, pislik çukurlarını derinleştirmekteler.

Çünkü ok yaydan çıkmıştır; “ve tilke’l-eyyâmu nudâviluhâ beyne’n-nâs; 3/140”, ve günleri halklar arasında devlet yapar dururuz! Bir zamanlar Türklerin günlerini devlet yaptığımız gibi, Kürtlerin günlerini de devlet yaparız!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.