SORMAK GEREKİYOR
Günay Aslan
21 Mayıs 2014 Çarşamba 08:25
Ortadoğu’nun yeniden dizayni sürecinde Suriye’den sonra sıranın kendisine geleceğini düşünen İran yeni Cumhurbaşkanı Rohani’yle birlikte yeni oyun planları mı kuruyor?
Küresel sisteme uzun süre meydan okuduktan sonra temel siyaseti değişmemesine rağmen müzakere başlatan ve zaman kazanan İran, bu arada bölgede yeni oldubittiler yaratmanın peşinde mi koşuyor?
Türkiye’ye bu anlamda bir rol mü biçiyor? F.Gülen Örgütü’nün 17 Aralık Operasyonu‘yla bir kısmını deşifre ettiği gizliden ve derinden sürdürülen İran-Türkiye ilişkileri buradan mı kaynaklanıyor?
İki ülke bölgesel ve küresel meselelerde uzlaşmış ve ortak bir hedefe doğru mu ilerliyor? Yoksa ilişki ve işbirliği yalnızca Kürtleri bastırmayı mı amaçlıyor?
Rohani’yle birlikte Kürtlerin idamına hız veren; ateşkese rağmen her gün neredeyse birkaç Kürt gencini darağacına gönderen İran’ın ateşkesi bozmaya çalışmasının altında ne yatıyor?
Türkiye bu konuda İran’ı mı destekliyor? İran’ın kanlı oyununda Türkiye adına kim nasıl bir rol üstleniyor?
İran‘ın nükleer programına devam edeceği, müzakerelerin sonuçsuz kalacağı ve vahim sonuçlar yaşanacağı mı hesaplanıyor? İran bu yüzden mi elini çabuk tutmaya, Kürtlerin ve iç muhalefetin defterini dürmeye çalışıyor?
Türkiye bu konuda İran’la aynı mı düşünüyor? Irak’ın işgaliyle birlikte varlık krizine giren Türkiye önünde sonunda sıranın kendisine geleceğinden mi endişe ediyor?
İran’la bunun için mi işbirliği yapıyor? Çözüm Süreci’ni ve Güney Kürdistan’la ilişkilerini asıl amacını gizlemek için mi sürdürüyor? Kürtlere dost gibi görünen Türkiye özünde onlara düşmanlık mı yapıyor? Süreçte yaşanan gerilimler aslında buradan mı kaynaklanıyor?
Genelkurmay bunun için mi Kürtlerle ‘harp oyunları‘ oynuyor? Türkiye İran’la eşzamanlı olarak PKK‘yle kapsamlı bir savaşa mı hazırlanıyor?
Peki küresel sistem buna ne diyor? Amerika, Avrupa, Rusya ve İsrail; Kürtlerle savaş ve barış konularında ne düşünüyor?
Ayrıca sistem Türkiye’de Mısır benzeri bir darbe peşinde mi koşuyor? Suriye ve Ukrayna yüzünden ertelendiği söylenen bu plan alttan alta işliyor mu?
Amerika’nın başını çektiği sistem Türkiye’de yeni bir iktidar hazırlığı mı yapıyor? AKP bu yüzden mi içeride orduya, dışarıda İran’a yanaşıyor?
İran’ın kurduğu yeni savaş oyununu gören sistem bunu hem AKP’nin tasfiyesi hem de uzun süreli bir Türk-Kürt savaşı için kullanmaya mı hazırlanıyor?
Savaşın yeniden başlaması halinde Türkiye’nin küçülmesi startının da verilmesi mi düşünülüyor? İslamilerle ve Kürtlerle aynı ülkeyi paylaşmak bir yana aynı ülkede yaşamaktan bile neredeyse nefret eden Beyaz Türkler bu plana destek mi veriyor?
CHP liderinden İstanbul sermayesine, ordu içindeki ulusacılardan Gülen hareketine birileri bunun için mi çalışıyor? Kürtlerden ayrılmış, Siyasal İslamı da bastırmış küçük ve Avrupa Birliği (AB) üyesi bir Türkiye mi isteniyor..?
Öte yandan bunun aksi gelişmelerin söz konusu olabileceği de öngörülüyor mu?
Söz gelimi Türkiye, İran oyununda rol almak; bu ülkeyle stratejik işbirliği yapmak yerine konjonktür gereği yakın ilişkiler kurmuş, taktik adımlar atmış olabilir mi?
AKP Hükümeti, İran’a uygulanan amborgoyu delmesi, kara para aklaması ve yolsuzluk yapması yüzünden sıkışmış olabilir mi? Erdoğan’ın ipi Rohani’nin eline geçti denebilir mi?
İran’ın elindeki yolsuzluk dosyalarını kullanmasından çekinen Erdoğan seçimleri atlatıncaya kadar İran’a taviz vermeyi temel alan ince bir hesap yapmış olabilir mi?
Ayrıca Ortadoğu’daki statükonun çökmesiyle beraber varlık krizine giren; son yıllarda bu krizi derinleşen ve bir kırılma anına doğru sürüklenen Türkiye’nin elinin altında bir B Planı tuttuğu söylenebilir mi?
Türkiye’nin içinde ‘genel affın' ve yeni bir anayasanın olduğu; demokratik katılımı ve ademi merkeziyetçiliği esas alan yeni bir sistem için uygun zamanı kolladığı ileri sürülebilir mi?
Yaşanan gerilimler böylesi iç ve dış birçok planın çatışmasından kaynaklanıyor da olabilir mi?
Diğer yandan çatışmalı ve çalkantılı bu süreçte Kürt siyasetinin geleceği birlikte ve gerçekçi biçimde kurguladığı da söylenebilir mi? Ya da Kürt partileri arasında gerginliğin tırmanıyor olması geleceğin farklı kurgulanmasından kaynaklanıyor olabilir mi?
Özgür bir Kürdistan peşinde koşuyorken gelecekte birbiriyle kavgalı birkaç küçük Kürdistan’la karşılaşmak ihtimal dahilinde mi? Bunun temellerinin bugünden atıldığı da söylenebilir mi?
Bir ulustan (Arap) 22 devlet çıkaran ve çoğunu da birbiriyle çatıştıran küresel sistemin bu siyaseti şimdi Kürtler için uyguladığı iddia edilebilir mi?
Gördüğünüz gibi sorular bitmiyor. Bitmediği gibi bunlara net bir yanıt vermekte mümkün olmuyor. Dolayısıyla olup biteni dikkatle izlemek, izlerken de akla gelen bütün soruları sormak gerekiyor...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.