01 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır15°C
  • Ankara15°C
  • İzmir14°C
  • Berlin14°C

SEÇİMLER VE ENDİŞELER

Doğu Ergil

12 Mayıs 2015 Salı 10:44

Seçim yaklaştıkça iki konu öne çıkıyor. 7 Haziran seçimi, AKP’nin üç dönemlik iktidarının yeni bir zaferle sürüp süremeyeceğini belirleyecek. O nedenle tüm partiler olanca güçleriyle sürece asılacaklar.

İkincisi, sırf bu nedenle, seçimlere hile karıştırılabileceği endişesi zirve yapıyor. Özellikle HDP’nin baraj altında kalması CHP ve MHP’ye birkaç ek vekillik sağlarken AKP’ye tek başına iktidar olacak çoğunluğu sunuyor. Dolayısıyla yüzde 1 puanlık kay(dır)malar bile seçimin sonuçlarını etkileyebilecek. Bu endişeler araştırmalara da yansıyor.

Koç Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Çarkoğlu ve Dr. Selim Erdem Aytaç ile Ohio Eyalet Üniversitesi’nden Doç. Erik Nisbet tarafından 49 ilde uygulanan, Açık Toplum Vakfı’nın desteklediği bir araştırmaya göre “adil seçim olacak” diyenlerin oranı yüzde 48’de kalıyor. Muhalefet seçmeninin yüzde 69’u, AK Partili seçmenin ise yüzde 11’i seçimin adil olmayacağı görüşünde. Bu üzücü bir durum çünkü 2007’de seçimin adil olacağını düşünenlerin oranı yüzde 70 iken, 7 Haziran seçimi için bu oran yüzde 48’e düşmüş.

Seçimde sandıklarda oy verildikten sonra yapılan sayımların doğru yapılacağına genel seçmenin %24’ü “hiç inanmıyor”. %24’ü “pek inanmıyor”. %22’lik bir kesim de “inanmama eğiliminde” olduğunu söylüyor. Bu veriler, seçmen çoğunluğunun seçimlere hile karıştırılabileceğini düşündüğünü ortaya koyuyor. Bu vahim bir durum çünkü seçim sonuçları şaibeli olacak.

Hile kuşkusu taşıyanlar sadece muhalefet seçmenleri değil, sayımların doğru yapılacağına AKP’ye oy verenlerin %4’ü “hiç inanmıyor”. %11’i “pek inanmıyor” ve %25’i “inanmama eğiliminde. AKP’li seçmenin %53’ü sandık sonrası sayımlarının doğru yapılacağına tam güven duyuyor.

Muhalefette tam güven düzeyi sadece %6. Tüm muhalefet partilerin seçmenlerinin %38’i hiç, %34’ü doğru sayım yapılacağına pek inanmazken, %17’si pek inanmama eğiliminde. Açık ki seçim güvenliği (isterseniz dürüstlüğü) tartışılır hale gelmiş.

Bu durum iktidara büyük bir sorumluluk yüklüyor. Çünkü seçim güvenliği ilk elden ondan sorulacak; ondan sonra da Seçim Kurullarından. Sonuçlardan bu kadar kuşku duyan muhalefet partilerinin sandık başında görevli-gözlemci bulundurması seçmenlerine karşı boyunlarının borcu.

Ama ne denirse densin ortaya çıkan tablo bir bütün olarak Türkiye’nin bir ayıbı. Bu ayıbın, seçimin hemen sonrasında bir meşruiyet krizi doğurması ve ülkeyi yönetilemez hale getirmesi olasılığı var.

Seçim öncesi araştırmalarının pek ümit sunmadığı bir konu da çözüm (veya Kürt) sorunu.
 
Kürt sorununun çözümü neden zor
 
Kürt sorunu ve çözüm süreci konularında AK Parti, CHP ve MHP seçmenleri benzer tutumlar sergiliyor. Bir tek tepkilerinde HDP seçmeni onlardan ayrışıyor. Tüm seçmenler göz önüne alındığında Kürt sorununun çözümü için yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmesi, anayasadaki vatandaşlık tanımının daha kapsayıcı hale getirilmesi, genel af, kamu kuruluşlarında Türkçe dışında hizmet verilmesi gibi önerilere destek yüzde 50’nin altında. Kürtçe eğitim konusunda araştırmaya katılanların yüzde 77’si Türkiye’de hangi etnik gruptan olursa olsun her çocuğun ilköğretimini Türkçe alması gerektiğini belirtiyor. Seçmenin yüzde 60’ı ise Kürt siyasi hareketinin nihai hedefinin bağımsız bir devlet kurmak olduğunu düşünüyor.

Bu veriler seçim sonrasında pek bir istikrar vadetmiyor. Ama bizde kervan yolda düzüldüğünden önce bir seçimi yapalım, sonrası için Allah kerim.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.