SAADET BİTTİ, FİLM YENİ BAŞLIYOR...
Nihal Bengisu Karaca
29 Eylül 2010 Çarşamba 23:11
SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, pazartesi günü köşe yazarı veya kanaat önderi bazı kimselerle bir araya gelerek kayyum atamasıyla doğan sonuçları istişare etti. Buluşmanın amacının, Saadet Partisi’ne hâlâ anlam yükleyen ve Numan Kurtulmuş farkını idrak edenlerin nabzını tutmak olduğu belliydi.
Kayyum skandalı hepinizin malumu. Bir ilk yaşandı ve sulh hukuk mahkemesi “müşteki” tarafı, anlaşmazlığın taraflarından birini kayyum atayarak partinin parçalanma sürecinin startını verdi. Böylece bir sulh hukuk mahkemesinden atanacak “kayyum” ile hükümet partisini parçalamanın, yani hükümeti devirmenin bile yolu açılmış oldu.
Saadet Partisi, Erbakan güdümlü orijinine döndüğünde numunelik bir kesim dışında kimselerin ilk partisi olamayacak, AK Parti’ye oy verenlerin ikinci partisi olma potansiyelini de yitirecek. Bu sonuç hem AK Parti’ye yaradı, hem de “hiç değilse AK Parti’nin üçüncü iktidar döneminden sonraki bir eşikte iktidarı devralma arzusu ve amacı içinde olan” CHP’ye.
Erbakan’ın “kültleştirilmesindeki” ısrar nedeniyledir ki, burada Numan Kurtulmuş ve çevresindekiler için artık bir gelecek yok. Öte yandan Kurtulmuş’un yeni bir parti kurması ihtimalinde bu partinin AK Parti’den ve diğer partilerden çekebileceği oyun miktarı konusunda iyimser olmanın da lüzumu yok. Herkes Kurtulmuş’un donanımı, beyefendiliği, zarafeti üzerinde ittifak halinde olsa da, mütedeyyin kitlelerin de sağ-liberal çizgide bulunanların da oyları yakın vadede AK Parti’ye angaje olmuş durumda.
KURTULMUŞ NEYİ KURTARIR?
Milli Görüş anlayışından gelen ve iktidara yürüyen yeni bir iktidar partisine ihtiyaç yok. Ama aslına bakarsanız, iktidara düzgün bir şekilde hem de benzer bir çizginin “içinden” muhalefet eden yeni bir partiye ihtiyaç var. İktidara dindar kimliği, yaşam tarzı üzerinden değil, yaptıkları ve yapmadıkları üzerinden muhalefet edecek bir partiye ihtiyaç var. AK Parti üçüncü kez iktidara gelirse bu ihtiyaç daha da hissedilir.
Mütedeyyin kesim laiklikti, Ergenekon’du, Kemalizm’di, baskılardı vs. derken, mensubu olduğu medeniyetin bilim, iktisat, estetik ve ahlak konularındaki önerilerini, ilkelerini geliştirmeyi fazlasıyla ihmal etti. Cumhuriyetin otoriterliği ile demokrasinin hâkimiyeti millete iade etme amacı arasında yaşanan mücadelede medeniyet kavramı da, onun “geleceğin sorunları” üzerine akıl yürüten tutumu da sumen altı edildi, savsaklandı. Bu erteleme ve savsaklamanın da elbette politik sonuçları oluyor, yaşadığımız birçok sorunu, Batı medeniyetinin neredeyse karikatürize edilmesi ama yerine neyin konulacağı, bir senteze varılacak ise eğer, bu sentezin ayaklarının ne olacağı konusunda kafaların karışık olması yüzünden yaşıyoruz.
Yıllardır, Batı tipi modernleşmeyi eleştirmek için her ağzımızı açtığımızda “Bu topraklar” diyoruz ve “medeniyet iddiamızdan” bahsediyoruz, lakin bu iddiaların Batılı enstrümanlarla küresel politikalara tercüme edilmesinin kaçınılmazlığı bir anlam kaybına neden oluyor, bu kayba/yalpalamaya dur diyecek fikri ve siyasi birikimin temerküz edilmesine ciddi bir ihtiyaç var. Sürekli “medeniyet” diyen ama sadece kâr marjı yüksek olan işlere yatırım yapan muhafazakâr tipinin güç ve kıdem kazanması, sanat denildiğinde sınırları ebru ve tezhip ile çizilmiş bir konseptten ileri gidilememesi, sözünü ettiğim sorunlardan sadece birkaçı.
“İnanç”, sosyal taleplerle, siyasi haklarla ve politik mücadeleyle anılan bir sözcük haline geldi ve fakat inançla yoğurulan “medeniyet” hamurunun 21. yüzyıldaki karşılığının ne olabileceği konusundaki fikir teatisinin yeterli düzeyde olduğu söylenemez. Oysa bu yetersizlikle bir tasavvur ya da bahsi geçen “medeniyet iddiası” ayakta kalamaz.
Bir anlamı var mı emin değilim, ama Numan Kurtulmuş’u kültürel anlamda büyük düşünen, siyasi anlamda küçük adımlarla yetinen, fethetmekten çok kök salmakla ilgilenen, ille de “iktidar” demeyen ve muhalefetin değerini kavramış bir oluşumun lideri olarak görmeyi isterdim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.