22 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara12°C
  • İzmir16°C
  • Berlin1°C

REFERANDUMA DOĞRU TREND HANGİ YÖNDE?

Etyen Mahçupyan

09 Şubat 2017 Perşembe 13:32

Siyasetin seçmen tabanına yönelik yönlendirme işlevinin öne çıkması kamuoyu çalışmaları yapan şirketleri de etkiledi. Türkiye’de de saha çalışmalarını ısmarlayanlar, bu araç sayesinde kamuoyunun istedikleri yönde etkilenmesinin mümkün olduğunu keşfettiler ve anket şirketleri üzerinde zımni baskı uyguladılar. Belki kimse yanlı sonuçların elde edilmesini açıkça istemedi ama giderek her müşterinin ‘gönlüne göre’ sonuçlar bulan şirketler o müşterilere iş yapmaya başladı. Dolayısıyla kamuoyu çalışmaları yapan kuruluşlar zaman içinde gerekli asgari nesnellik ile müşteriyi memnun edecek öznellik arasında kırılgan bir denge tutturarak durumu idare etmeyi öğrendiler. Nitekim bizdeki şirketlerin herhangi bir seçim dönemindeki performansına baktığımızda önce müşteri memnuniyetinin öne çıktığını, seçim zamanı yaklaştığında ise kendilerince daha gerçekçi bir tablo sunmaya çalıştıklarını görüyoruz.

***

Öte yandan aynı şirketler rutin olarak sırf kendileri için ve sonuçları kamuoyu ile paylaşılmak üzere istikrarlı bir çalışma çizgisi de tutturdular. Dolayısıyla bugün toplumu tanımaya ve öngörmeye yönelik önemli bir sektör ortaya çıktı. Ancak işin doğası göz önüne alındığında yine de anket firmalarının bulgularına ihtiyatla yaklaşmak ve bu çalışmaları birlikte okumak çok daha öğretici oluyor. Geçen hafta kamuoyuna yansıyan iki çalışma vardı. Birini bugün ele alıyoruz…

MAK Danışmanlık’ın ocak sonunda gerçekleştirdiği araştırmaya göre ‘bugün’ referandum olsa oylar 60’a 40 ‘Evet’ lehine tecelli ediyor. Bu sonuç yüzde 13 olan kararsızların dağıtılması sonrasında ortaya çıkmakta. Aralık ortasında yapılan bir önceki araştırmada ise kararsızlar 15,5 gözüküyor ve onlar dağıtıldığında durum yaklaşık 66’ya 34 ‘Evet’ çıkmış. Yani aralıkta kararsızlar hariç durum 55,5’e 29 imiş. Ocak ayına gidildiğinde kararsızların 2,5 puanı kararını vermiş olsa ve hepsi de ‘Hayır’ dese sonuç 55,5’e 31,5 olurdu. Oysa ocakta kararsızlar dağıtılmadan önce durumun 52’ye 35 olduğunu okuyoruz. Acaba aradaki 3,5 puanlık ek kayma nasıl açıklanabilir? Belki bazıları ‘Evet’ten ‘Hayır’a geçmişler ya da bir kısım insan ‘Evet’den kararsıza geçerken, önce kararsız olan daha büyük bir bölüm artık ‘Hayır’ demeye karar vermiş. (Tabi ‘Evet’ ile ‘Hayır’ arasında daha büyük karşılıklı kaymalar da yaşanmış olabilir). Cevabı bilmiyoruz… Ancak bunun bir trend ima ettiğini varsayıp bir projeksiyon üretebiliriz. Eğer bu eğilim aynen devam ederse önümüzdeki bir ay içinde kararsızlar 10,5 ‘Evet’ 48,5 ‘Hayır’ 41 olabilir. Yani kararsızlar dağıtılınca 54’e 46. Ya aynı eğilim ikinci aya uzarsa? Kararsızlar 8 ‘Evet’ 45 ‘Hayır’ 47…

***

Açıktır ki bilimsel açıdan bakıldığında bu temeli çok zayıf bir spekülasyon. Ama rakamların bizzat kendisindeki hata payı da benzer nitelikte bir spekülasyona karşılık geliyor olabilir. O durumda AK Parti’nin önünde ‘Hayır’ı artıran trendin nasıl durdurulacağı sorusu var demektir… MAK araştırması muhafazakar kesimin blok olarak sağlam durduğunu söylüyor: Bulgulara göre AK Parti seçmeni içinde ‘Hayır’ diyenler sadece yüzde 1… Demek ki ‘Hayır’a gitmesini önlemeniz gereken açık ya da gizli kararsızlar başka yerde. Dağılım Kürt oylarına işaret ediyor. Araştırma Kürt kimliğine sahip kişiler arasındaki kararsızların diğer partilere göre 2-3 misli olduğunu söylüyor. Demek ki AK Parti bu alanda çalışırsa bir ihtimal söz konusu ‘Hayır’a kayma eğilimini durdurabilir… İyi de, MHP ile birlikte milliyetçiliği öne çıkaran ve içinde Kürtlere yönelik hiçbir unsur barındırmayan bir değişiklik önerisine Kürtlerden sağlam bir destek almak mümkün mü?

Toplumsal kesimler açısından sonuçları çok ilginç olacak bir referanduma gidiyoruz...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.