PKK'NIN BATI NEZDİNDEKİ İMAJI
Gönül Tol
29 Nisan 2015 Çarşamba 11:50
Arap ayaklanmalarıyla ortaya çıkan yeni dinamikler Kürtler'in statüsü meselesini dünya gündemine taşıdı. IŞİD’in Musul’u eline geçirmesiyle başlayan süreç ise yepyeni dinamikler doğurdu.
Artık Kürtlerin bağımsızlığı meselesi Amerikan Kongresi, İsrail parlamentosu ve pek çok Batılı başkentte çok daha yüksek sesle dillendiriliyor.
Fakat Türkiye için çok daha rahatsız edici bir başka dinamik ortaya çıktı.
PKK’nın ve onun Suriye uzantısı PYD/YPG’nin IŞİD karşısında verdiği mücadele Amerika ile bu grupları hem Suriye’de hem de Irak’ta ortak çalışmaya itti.
Suriye’de çatışma başladıktan sonra PYD ile direkt temastan kaçınan Amerika Kobani ile birlikte PYD lideri Salih Müslim ile görüşmelere başladı, PYD’ye silah yardımı yaptı.
Amerika hala PYD’nin askeri kanadı YPG’ye askeri destek veriyor.
Jordan Matson Suriye’de YPG saflarında savaşan bir Amerikalı. Suriye’yi yakından takip eden pek çok uzmanın güvendiği bir kaynak. Birkaç gün önce Facebook sayfasına bir video yükledi.
Videoda Amerika AC-130’larla YPG’ye hava desteği sağlıyor ve Matson YPG ve Amerika arasındaki diyaloğun sadece askeri alanda değil siyasi alanda da olduğunu söylüyor.
Amerika’nın YPG/PYD ile işbirliği yasal açıdan sorunlu değil çünkü PYD/YPG Amerika’nın terör örgütü listesinde değil.
Fakat iki hafta evvel Amerika’nın The Daily Beast dergisinde çıkan bir haber, Amerikan askeri yetkililerin Irak’ta PKK ile de IŞİD’e karşı koordineli çalıştığını duyurdu.
Dergi haberi PKK’lı Ageed Kalary’e dayandırıyor. Kalary’nin iddiasına göre Amerikan askeri yetkililer Irak’ta, özellikle Kerkük civarında, PKK ile koordineli çalışıyorlar.
Dergi, Kalary’nin söylediklerini Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) sözcüsü Mark Blackington’a sormuş ve Blackington iddiayı bütünüyle yalanlamamış.
Sadece IŞİD ile mücadele kapsamında dahi olsa tüm bu gelişmelerin PKK ve PYD/YPG’yi Batı nezdinde meşrulaştırdığı açık.
Üstelik Batı PKK ve YPG’yi sadece iyi savaşçılar olarak görmüyor.
Şengal’in ardından Batı medyası aylarca PKK’nın kadın militanlarına dikkat çekti, PKK ve YPG’nin Hristiyanları ve Ezidileri IŞİD’in elinden kurtarmasına vurgu yaptı. Batılı başkentler PKK ve YPG’yi aynı zamanda seküler, çoğulcu, kadına bakış açısı ilerici bir örgüt olarak da görüyor.
Tüm bunlar ne anlama geliyor?
PKK ve ona bağlı grupların uluslararası imajı hızla değişiyor, Batı nezdindeki meşruiyeti artıyor.
Peki bu PKK’nın Türkiye’de izlediği stratejiyi değiştirir mi?
Batı ile askeri angajmanın, Batı nezdindeki meşruiyetinin bu kadar arttığı bir dönemde eğer HDP Meclis'e girmezse PKK şiddeti tırmandırır mı?
Bu soruyu Diyarbakır’da, Mardin’de, Cizre’de görüştüğüm Kürt siyasi hareketinin önde gelen isimlerine sordum.
Genel kanı PKK’nın bölgesel dinamiklerin etkisiyle hem siyasi hem de askeri olarak çok güçlendiği fakat Batı ile arasında oluşan ılımlı havaya zarar vermek istemeyeceği ve bu nedenle de seçim sonrası eylemlerinde ihtiyatlı olacağı.
Kürtler önemli bir dönemeçte...
Washington’ın gözleri onların üzerinde. Hem barış sürecini, hem PKK’nın Irak ve Suriye’de attığı adımları dikkatle takip ediyor.
Bu nedenle PKK’nın seçim sonrası atacağı adımlar Şengal ve Kobani sonrası Batı ve PKK arasında oluşan iklimin geleceği için önemli.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.