21 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara14°C
  • İzmir19°C
  • Berlin1°C

ÖLÜLERİN ÇIPLAK AYAKLARI YÜZLEŞME BEKLİYOR

Günay Aslan

26 Şubat 2014 Çarşamba 08:50

Mahmut Mordeniz'le eşi Fahriye Mordeniz 28 Kasım 1996 günü Diyarbakır’da kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce gözaltına alındılar. 3 Aralık 1996 günü de Cizre-Silopi karayolunda ölü olarak bulundular.

Yol kenarındaki yıkık bir duvarın arkasına yüzüstü atılmışlardı. Ayakları çıplaktı. Elleri beyaz bezle bağlanmış, ağızları koli bandıyla kapatılmış, kafalarından tek kurşunla vurulmuşlardı.

Vücutlarında darp izleri vardı ama ölüm nedeni işkence değil, kurşun yarasının yol açtığı beyin hasarıydı. Bu yüzden cesetlere 'klasik otopsi' yapılmadı.

Cesetler 6 gün Cizre Hastanesi morgunda kaldı. Daha sonra belediye tarafından kimsesizler mezarlığında toprağa verildi.

Mordenizler Liceli’ydi. Yıllar önce Lice'yi terk etmiş, Diyarbakır’a yerleşmişlerdi. Üçü kız, yedisi erkek on çocukları vardı. Oğullarından biri gerillaya katılmıştı. Biri de arandığı için yurt dışına çıkmıştı.

Mahmut Mordeniz gözaltına alındığında 56 yaşındaydı. Sabah erkenden kalkmış, hayvan pazarına doğru yola çıkmıştı. Elindeki hayvanları satacak, bir ev alacak, kira derdinden kurtulacaktı.

Ancak, saat dokuza doğru hayvan pazarına siyah renkli ford marka bir otomobil geldi. Otomobilden telsizli ve silahlı üç kişi indi. Subay traşlıydılar ama kendilerini polis olarak tanıttılar.

Mahmut Mordeniz'i karakola götürmeye gelmişlerdi. 'İfadeni alıp, bırakacağız' dediler. İtiraz etti; karakolluk bir işinin olmadığını söylediyse de dinletemedi. Yaka paça arabaya bindirdiler.

Oradan da Mordenizler'in Şehitlik semtindeki evlerine gittiler. Eşi Fahriye’yi de alıp götürdüler…

Fahriye Mordeniz gözaltına alındığında 40 yaşındaydı. Polisler onu almaya geldiklerinde öğlen yemeği için sarma sarmaktaydı. Kocasının gözaltına alındığını öğrenmiş, Allah’a tevekkül ederek olacakları beklemeye başlamıştı.

Yıllardır alışkınlardı. Evleri yılda birkaç kere basılıyor, gözaltına alınıyor, işkence görüyorlardı.

Fahriye Mordeniz’in yanında 12 yaşındaki kızı Zinarîn vardı. Zil çalınca gidip pencereden baktı. Siyah araba gelmiş, kapıya dayanmıştı. Kocası arabanın arkasında iki kişinin arasındaydı.

Kızını aşağıya babasıyla konuşmaya gönderdi. Babası kızına, "Anneni çağır gelsin, bizim de fermanımız verilmiş" dedi. Başka da birşey demedi.

Zinarîn bunları annesine olduğu gibi tekrar etti. Bu ölüm demekti. Gitmek istemedi fakat kocasını yalnız bırakmaya da yüreği el vermedi.

Kaldı ki bağırıp çağırabilir, ortalığı ayağı kaldırabilirdi. Ama bu bir işe yaramazdı. Araba çeker gider, kocasını bir daha göremezdi. Kararını verdi; sonu ölüm de olsa kocasıyla birlikte gidecekti. Kızını göğsüne -son kez- bastırdı ve gitti…

Mahmut ile Fahriye Mordeniz’i o günden sonra bir daha gören olmadı. Aradan günler, aylar, haftalar, yıllar geçti ama, onlardan bir haber çıkmadı.

Çocukları topraktan bilge anneleri, dağlardan yüce babaları için yıllarca gözyaşı döktüler; her gün her saat yol gözlediler ama onlar bir daha da geri dönmediler.

Mordenizler'in büyük oğlu Mehmet Emin ulaşabildiği her yere; Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’ne, TBMM’ye, DGM’ye, İçişleri Bakanı’na, Başbakan'a, AF Örgütü’ne dilekçeler verdiyse de bir sonuç alamadı.

Aradan iki yıl geçti. 7 Kasım 1998 günü Diyarbakır Emniyeti’nden Mehmet Emin'e bir çağrı geldi. Emniyette ona anne ve babasının infaz edildikten sonra çekilmiş fotoğrafları gösterildi. Mehmet Emin kanlar içindeki ebeyvenlerini teşhis etti.

Ardından Cizre’ye gitti. Sağ olarak bulamadığı anne ve babasının hiç olmasa mezarlarını bulacaktı. Bu umutla Cizre’ye gitti ancak onu da bulamadı.

Çünkü aradan geçen iki yıl içinde sadece Cizre kırsalında 300’e yakın kimliksiz ceset bulunmuş ve kayıt tutulmadan hepsi de kimsesizler mezarlığına gömülmüştü.

Dolayısıyla hangi mezarda kimin yattığı belli değildi. Bu yüzden mezarları bulamadan geri geldi.

Hukuk mücadelesine ise devam etti. Sonunda Mordenizler'in dosyası AİHM'e giti. AİHM 2006 yılında Türk devletini mahkum etti. Buna rağmen Türk devleti katilleri adalete teslim etmedi.

Mordenizler'in katilleri aramızda dolaşmaya devam ediyor. Kürt yurtseverlerinin katilleri aramızda dolaştığı içindir ki barış da çözüm de mümkün görünmüyor.

Önce katilleri görmek; geçmişle yüzleşmek gerekiyor…

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.