21 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır12°C
  • Ankara16°C
  • İzmir19°C
  • Berlin2°C

‘ÖLÜ VE DE DİRİ’

Günay Aslan

11 Şubat 2015 Çarşamba 15:59

İzmir’den yola çıkan beş kişilik bir ekibin çektiği Kasaplar Deresi belgeseli "Miri û ji Sax" (Ölü ve de Diri) yakında gösterime giriyor. Belgeselin galası ay sonunda Amed’de yapılıyor.

Amed Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde yapılacak olan galanın hazırlıkları sürüyor. Galaya mağdur yakınları, insan hakları savunucuları, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri, yazarlar, sanatçılar, kanaat önderleri ve medya dünyasından çok sayıda ismin katılması bekleniyor.

'İnsan çöplüğü’ olarak da bilinen Kasaplar Deresi’ni konu alan belgesel 45 dakika sürüyor. Belgesel yurtsever bir imamım cenaze ritüeli hakkındaki görüşleriyle başlıyor.

İnsani ve dini gerekçelerden yola çıkan imam, hayatını yitiren biri için cenaze töreni yapılmasını ve yasının paylaşılması gerektiğini açıklıyor.

Siirt, Batman, Şırnak, Van ve Seferihisar’da çekimleri yapılan belgeselde Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu (ARGK) Komutanı Agit Korkmaz’ın kardeşi Fehim Korkmaz, PKK gerillası Kasım Kocaman’ın annesi Şükürnaz Kocaman, sanatçı İlkay Akkaya, mağdur yakınları, görgü tanıkları ve benimle yapılmış çok sayıda röportaj yer alıyor.

Kendine özgün anlatım biçimiyle; içerik ve görsel zenginliğiyle örnek oluşturan belgesel izleyiciden geçer not alacağa benziyor.

***

Kasaplar Deresi Kürt sorununu Kürtleri 'yok etmek’ yöntemiyle 'çözmeyi’ esas alan Türk devletinin Kürt halkına karşı sürdüğü kirli savaşın ve insanlık suçunun bir sonucu olarak orta yerde duruyor.

Bir gece yarısı gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan yoksul Kürt köylüleri, 'şüpheli’ görüldüğü için kurşunlanan Kürt yurtseverleri ve devletin güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmada hayatlarını yitiren Kürt gençleri on yıllardır orada; Siirt’in o kanlı ve kirli deresi Newala Qesaba’da yatıyor.

Orada yatıyor çünkü, devlet öldürdüğü Kürtler için cenaze töreni düzenlenmesine ve bunların mezarlığa gömülmesine bir dönem izin dahi vermiyordu.

Bu yüzden Siirt ve bölgesinde işkence sonucu öldüren ya da çatışmada 'ölü ele geçen’ insanları çöp arabalarına dolduruyor, askeriyenin 'çöplük’ olarak kullandığı Kasaplar Deresi’ne atıyordu.

Oraya atılan insanların cesetleri de ya çöplerin arasında çürüyüp gidiyor ya da köpekler tarafından parçalanıyordu. Dereye 1984’den itibaren insan atılıyordu fakat, kaç kişinin atıldığını ve bunların kimler olduğunu bilmek de bir türlü mümkün olmuyordu.

Tespit edebildiğim kadarıyla derede 70 ile 90 arasında insan yatıyordu! Yine de bu gerçeği tam olarak yansıtmıyordu. Zira, gerçeği yalnızca o insanları oraya atan devlet biliyordu ama, o da açıklamıyor; açıklamaya yanaşmıyordu.

Kasaplar Deresi haberini 19 Ocak 1989 tarihinde 2000’e Doğru Dergisi’ne yazdım. Bu olayı bundan tam 26 yıl önce gündeme taşıdım.

Siirt’te görüştüğüm görgü tanıkları ve mağdur yakınları askerlerin çöp arabalarıyla dereye ceset attıklarını gözleriyle görmüşlerdi. Ayrıca Siirt Belediyesi’nin Siirt Jandarma Alay Komutanlığı’na gönderdiği resmi evraklarda bunu teyit ediyordu. Belediye askeriyeye 'teröristlerin Kasaplar Deresi’ne defnedildiğine’ dair bilgi veriyordu.

Bu işlem (!) dönemin Siirt Valisi Atilla Koç’un bilgisi dahilinde yapılıyordu. Vali bunu açıkça savunuyor, 'terörist vatandaşla aynı mezarlıkta yatamaz’ diyordu.

(Atilla Koç 2005 yılında AKP Hükümeti’nde Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yaptı!)

Öte yandan haber yayınlandı ancak, egemen medya dönüp de bakmadı. Haber hiçbir basın organında yer almadı. Buna karşın ama, uluslararası basında yankılandı.

BBC, Reuters, ARD, El Pais ve Guardian başta olmak üzere uluslararası birçok basın-yayın organı habere geniş yer verdi.

İçeride SHP ve Sosyalist Parti’nin, dışarıdaysa AF Örgütü, Kızılhaç, Helsinki Watch gibi sivil toplum kurumlarının katkılarıyla dereyle ilgili tartışmalar kısa süre dallanıp budaklandı.

Bu da devleti harekete geçmek zorunda bıraktı.

22 Nisan 1989 günü derede kazı yapıldı. Birkaç saat içinde oradan 8 ceset çıkarıldı. Ne ki bölge valiliği aynı gün kazı çalışmalarını durdurdu. O günden bu yana derede çalışma yapılamıyor.

Sadece 2008 yılında burada bir çalışma yapıldı zira, AKP’li belediye Kasaplar Deresi’nde o tarihte 'Hayvan Pazarı’ kurmaya kalktı! Fakat acılı aileler buna izin vermedi. Ailelerin ve halkın tepkisi sonucu belediye bu kararı iptal etti.

Acılı aileler ve Kürt halkı 30 yıla yakın bir zamandır Kasaplar Deresi’nin açılmasını ve burada bir anıt mezarın yapılmasını talep ediyor.

"Ölü ve de Diri" belgeseli halkın bu talebini yansıtıyor. Kalıcı bir barışa giden yolda hafıza tazelemek ve yüzleşmek için belgeseli izlemek; izlettirmek gerekiyor...

Kalıcı bir barışa giden yolda hafıza tazelemek ve yüzleşmek için belgeseli izlemek; izlettirmek gerekiyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.