'ÖCALAN’IN MESAJI KRİZİ ÇÖZER'

PKK’nın Kandil’deki yönetimi KCK’nın ‘çekilme durdu’ açıklamasından sonra, BDP yönetimi İmralı ziyaretinin çabuklaşması için girişime başladı.

Milliyet’e konuşan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, ‘Hükümetin en ufak bir irade beyanı bile süreci rahatlatır’ derken, Kandil’in de İmralı’dan Öcalan’ın vereceği mesaja uyacağını söyledi.

Çözüm sürecinde kritik aşamalardan biri yaşanıyor. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık’ın, örgüt mensuplarının sınır dışına çekilmelerinin durdurulduğunu açıklaması bir süredir devam eden önemli bir krizi açığa çıkardı.

Hükümete güvenmediğini duyuran Kandil, demokratikleşme paketini bekliyor.

Hükümet kanadından ise paketin ne zaman açıklanacağı konusunda net bir tarih yansıtılmadı. Üzerinde ciddi biçimde çalışılan bir paket, Başbakan tarafından açıklanacak.

Görüşme bu hafta

Ankara’da beklenti, düğümün İmralı’dan gelecek mesajla çözüleceği yolunda.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ile Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın yeni İmralı ziyaretinin çabuklaştırılması konusunda girişimde bulunduğu belirtiliyor.

Görüşmenin cuma, en geç cumartesi günü gerçekleşmesi bekleniyor.

Dün, Pervin Buldan’la konuştum. Sözlerinde ihtiyatlı bir iyimserlik hakimdi. Abdullah Öcalan’la yapacakları görüşmenin kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Hükümetin demokratikleşme paketini geciktirmesini eleştirdi. İmralı ziyaretinin işleri rayına oturtup oturtmayacağını sorduğumda şunları söyledi:

‘Açıklama rahatlatır’

“Ne kadar görüşme yaparsak yapalım, sonuçta hükümetin bu konuda bir adım atması gerekiyor. Hiçbir şey yapmadan bu süreç nasıl gelişecek? Gerçekten bir oyalama, zamana yayma var. Bu bizi telaşlandırıyor. Yoksa ben yaptığım görüşmelerden bir geri adım ya da bir kararsızlık görmedim; ne İmralı’da ne Kandil’de. Hükümetin en ufak bir irade beyanı bile süreci rahatlatır. Şimdi acilen buna ihtiyaç var. Biz, ‘her şey 2-3 ay içinde yapılsın, güllük gülistanlık olsun’ demiyoruz. Bu gerçekçi de değil. O yüzden bir irade beyanı bile süreci rahatlatır. Hükümet bir açıklama bile yapsa, inanın çok rahat bir şekilde bu süreç gelişir.”

“Pakette ne olduğunu merak ediyoruz. Yaptığımız görüşmelerde bu paketten bize en ufak bir ipucu hâlâ verilmiyor” diyen Buldan, şunları kaydetti:

“1 Ekim’de Meclis açılıyor. Ardından hemen yasaların gündeme gelmesi gerekiyor. Paketteki konular yasalaşacak. O da bir zaman alacak. O nedenle hükümet cephesinden açıklama hemen yapılırsa ve bu hafta sonu İmralı’ya bir gidiş gerçekleşirse, bir rahatlama olur. Yoksa geri çekilmenin durdurulması büyük bir sıkıntı. Bu tıkanıklığın aşılması için hükümetin, ‘Şunları yapacağız, şunları gündemimize aldık, paketin içerisinde şunlar var’ demesi yetecek. ‘Açıklama yapmadan önce bizimle bir görüşün’ dedik. Ama bu da yok.”

‘Süreç heba olur’

Buldan, hükümetin seçime kadar böyle zaman geçiremeyeceği görüşünde:

“‘Seçime kadar böyle götüreceğiz’ diyorlarsa çok büyük bir yanılgı ve sıkıntı olur. Öyle yapacaklarsa ilerlemez. Gerçekten kötü olur. Hükümet, hangi amaçla zamana yayıyor? ‘Kararsızlık’ mı diyeyim bilmiyorum. Meclis 2,5 aydır tatil yapılıyor. 1 Ekim’de Meclis açılacak ama açılışıyla birlikte neler gündeme gelecek bunu bilmiyoruz. Hükümet ne yapmaya çalışıyor, bunu bilmiyoruz. Seçimlerde oy kazanmak, belediye ya da oy sayısını artırmak gibi bir şey içerisine giriyorsa hükümet, çok büyük bir yanılgı olur. Ve bu süreç gerçekten heba olur. O yüzden iyi niyetle söylüyorum, gerçekten böyle olmaması lazım.”

Buldan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile en son 10 gün önce görüşmüş.

Israrla, “Acilen bir adaya gidiş olursa, oradan yapılacak olan bir açıklama ama aynı zamanda paralel olarak hükümetin de bir açıklama yapması gerekir. Ancak böyle rahatlatabiliriz” diyor.

Buldan, “Öcalan ile görüşmeden çıkacak mesajlarla krizin atlatılabileceği umudunu taşıyor musunuz” soruma ise, “Ben, bu umudu taşıyorum. Yaklaşık 9 görüşme yaptım Sayın Öcalan ile. Her seferinde bir çaba, bir kararlılık var.

Hiçbir yalpalama yok. Onda da bir beklenti var ama. ‘Hükümet adım atsın, böyle gitmez’ diye. Zaman zaman bunları dile getirdi. ‘Ama ne olursa olsun bu süreç gelişmeli. Yoksa kaybeden Türkiye halkları olur’ diyor. O yüzden, İmralı’dan sonra ben büyük bir rahatlama olacağını düşünüyorum” yanıtını verdi.

Buldan, Kandil’in Öcalan’ı dinlemeyeceği bir süreç yaşanmayacağını belirterek, “Sonuçta İmralı’da da, ‘Adım atılsın, böyle olmaz’ deniliyor. Kandil’de de söyleniyor” diyor.

‘Umudumu kaybetmedim’

“Öcalan, bu hafta sonu görüşmede size ne söylerse o olur mu?” diye sorduğumda, “Evet” yanıtını veriyor.

“İyi olacak inşallah. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim, etmeyeceğim de” ifadesini kullanıyor.

Buldan’ın sözleri de gösteriyor ki, İmralı’da yapılacak görüşme öncesinde perde arkasında yaşanmakta olan gelişmeler sürecin kaderi açısından büyük önem taşıyor.

‘Öcalan ile Kandil aynı şeyi söylüyor’

Buldan, Kandil-İmralı hattında bir kontak sorunu olmadığını da vurguladı. Bayık’ın son açıklamasından hareketle şöyle dedi:

“Hep açıklama yaptılar zaten. ‘Adım atılsın, bekliyoruz. Biz kararlıyız, biz üzerimize düşeni yaptık. Gerilla geri çekildi. Sınır ötesine çekiliyor’ dediler. Yüzde 20, yüzde 30 çekildi hesabı yapılmasın. Bir çatışmasızlık süreci var. Sonuçta şu anda insanlar ölmüyor. Bizim için en önemlisi bu mesele. Sürekli Kandil’den de bu görüşler beyan edildi. Ya da bu tür açıklamalar yapıldı ama karşılığı olmadı. Bu tür süreçler güven üzerine yürür. Karşı taraftan aynı duyarlılıkla bir gelişme olduğunu görürsen, o zaman rahatlama olur. Ama bakıyorsun, sen yapıyorsun üzerine düşeni ama karşı taraftan hiçbir adım atılmıyor. Aksine barajlar, kalekollar yapılıyor, korucu alımları devam ediyor. Başbakan’ın yaptığı açıklamalar var. Anadil meselesi gibi bir sürü mesele var ortada. Dolayısıyla perşembenin gelişi çarşambadan bellidir denir ya, böyle.”