22 Aralık 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır0°C
  • Ankara4°C
  • İzmir10°C
  • Berlin6°C

NEDEN İTE KAKA GİDİYOR?

Aslı Aydıntaşbaş

27 Ekim 2014 Pazartesi 04:47

Hükümetin büyük tantanalarla yaptığı ‘Akiller’ toplantısının üzerinden bir hafta geçmeden Hakkâri’den gelen şehit haberleri hayra alamet değil. Kendimizi kandırmayalım: Çözüm süreci ite kaka gidiyor.

Medya görmezden gelse de, karşılıklı saldırılar da, ölümler de sıradanlaştı. Sadece Ekim ayında bu ülkede “Kürt meselesi” başlığı altında toplayabileceğimiz kavgada toplam 50 kişi öldü!

Yanlış anlaşılmasın. Çözüm sürecini, başından beri hararetle destekleyen biriyim. Ama artık bazı konuları açık konuşmanın zamanı geldi. Bakın işler neden aksıyor...

KÜRTLERİN HAMİSİ KİM?: Nişanlanlılıkta, büyükler ”Aman çok uzatmadan düğünü yapın” deyip dururlar. Çünkü nişanlılık hali uzadıkça araya şeytanlar girer. Çözüm süreci de maalesef özünde Türkiye’deki seçim takvimine endeksli olduğu için, fazla ağırdan seyrediyor. Çağın temposunun gerisinde. Bazı temel konularda daha hızlı hareket edilmeli. Edilemiyor çünkü çözüm için İmralı’da vaat edilen zor tavizler seçim yüzünden gerçekleşemiyor. Bu süreçte araya giren şeytanlardan biri de IŞİD. Ankara IŞİD meselesini yanlış okudu ve sadece ”IŞİD’in şerrini üzerine çekmemeye” yoğunlaştı. IŞİD konusunda temkinli olmak anlaşılabilir. Ama bunu yaparken çözüm sürecinin temel dinamiği olan ”Artık bu bölgede Kürtlerin hamisi biziz” anlayışı güme gitti. Ankara ve IŞİD arasında adı konmamış “saldırmazlık anlaşmasının” bedeli, Kürtlerle dostluk olmamalıydı . Hatırlarsanız 2 yıl önce bu işin temel mantığı “Türk-Kürt ortaklığıyla Orta Doğu’ya şekil vermek” diye lanse edilmişti. Ama IŞİD, Kürtlerin üzerine saldırınca Ankara önce Erbil, sonra Kobani’de başını kuma gömme eğilimi gösterdi . Ben buna “stratejik ıskalama” diyorum.

PKK YÜKSELİŞTE: Kürtler ise IŞİD kartını hiç vakit kaybetmeden avantaja çevirdi. Hem de tarihi bir avantaja... Hem Irak Kürdistan Yönetimi hem de PKK açısından IŞİD’le mücadele ediyor olmak, uluslararası dünyanın desteğini de beraberinde getirdi. Gerçek şu ki, IŞİD bir bela; Batı bununla kendi savaşmak istemiyor, Kürtler ise kıran kırana savaşıyor. Bu durumda hem peşmerge hem de PKK, Batı açısından “değerli” konumda . Bir de Kobani var. Türkiye bu konuyu küçümsedi. Ama Kobani meselesinin “önlenemez ” medyatikliği, içeride büyük bir öfke, dünya kamuoyunda ise PKK’ya 30 yıl boyunca görmediği ilgi ve sempatiyi getirdi. Önüne bu kadar geniş bir stratejik alan açıkmışken, örgütün kısa vadede silahsızlanmasını beklemek gerçekçi mi?

ANKARA KÖRLÜĞÜ: Üzülerek söylüyorum ki, siyasette ciddi bir metal yorgunluğu var ve bu bana 90’ların sonunu hatırlatıyor. Bu hafta çıkan bazı demeçlere bakıyorum, yüzleri kapat, 1990’larda Tansu Çiller ya da Süleyman Demirel tarzı açıklamalar... Çünkü taze kan, yaratıcı düşünce yok. Her hafta Ankara’da aynı insanlar, aynı odalarda, aynı sunumlarla, aynı konular üzerinde toplantı yapıyor. Sistem insanları esir alıyor. Ak Parti, 12 yıldır iktidarda olmanın getirdiği “Ankaralılaşma” sendromunu, dışarıyla daha fazla temas kurarak aşabilir . Ancak memleketteki kutuplaşma ve entelektüel camianın bile “dost güçler-düşman güçler” diye etiketlenmiş olması, buna imkan vermiyor. Güvenlik paradigması öne çıkıyor.

ÖCALAN ARAÇSALLAŞTIRILIYOR: Bir başka handikap da, Ankara’nın “İyi Kürtler-Kötü Kürtler” meselesini hayli suiistimal etmiş olması . Çözüm sürecinde temel müzakereci Öcalan. Bunda sıkıntı yok. Ama Ankara’nın Öcalan’ı İmralı ya da HDP’ye karşı kullanma isteği refleksi sıkıntılı. Çünkü simetrik bir diyalog olmayınca karşılıklı güvensizlik artıyor. (Daha önce Oslo sürecinin çökmesine neden olan da buydu.) Öcalan’ın kendisi bile son açıklamasında sürecin “araçsallaştırmasından” yakınarak bizzat bu konuda Ankara’yı uyardı . HDP’nin sürekli zayıflatılması, devre dışına itilmesi, Öcalan’ın rolünün ise sanki Kandil’in anti-tezi gibi kurgulanması, iktidar açısından kısa vadede kurnazca gözükse bile uzun vadede süreci bir açmaza sürüklüyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.