22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara12°C
  • İzmir17°C
  • Berlin1°C

NEDEN ‘BİJİ ERDOĞAN’ VEYA ‘BİJİ DAVUTOĞLU’ OLMADI?

Ruşen Çakır

20 Kasım 2014 Perşembe 10:57

CENGİZ Çandar, Suruç’ta kaleme aldığı dünkü yazısına şöyle başlamış: “Gecenin karanlığını yırtan uçak sesleri duyulunca, soluk ışıkların altında öbek öbek toplanmış Suruçluları bir sevinç dalgası yaladı; içlerinden biri ‘Biji Obama’ (Yaşasın Obama) diye haykırdı. Bir diğeri ‘Her Biji Obama’ (Bravo Obama) diye bağırdı. Urfa’dan birlikte geldiğimiz dostlardan biri, ‘Birazdan bombardıman başlar’ dedi: ‘Hep böyle oluyor. Önce bir süre uçuyorlar. Herhalde tespit yapıyorlar. Sonra belli yerleri vuruyorlar.”

Görüldüğü gibi Kobani direnişiyle birlikte duyar olduğumuz “Biji Obama” sloganının ardında derin komplolar aramak çok anlamlı değil. Kobani’de (IŞ)İD’in kazanmasını istemeyenler, kenti savunan güçlere kim yardım ediyorsa onu alkışlıyorlar. Diğer bir deyişle, 2 ayı aşan (IŞ)İD kuşatmasını sınır boyunda yürekleri ağızlarında izleyen Kürtler pekâlâ “Biji Erdoğan” veya “Biji Davutoğlu” da diyebilirlerdi. Ancak Ankara başından itibaren, gerek (IŞ)İD’i, gerek PYD/YPG’yi, buna bağlı olarak KCK/PKK’yı, ABD’nin öncülük ettiği uluslararası koalisyonu ve nihayet bütün bunlardan hareketle Kobani’yi yanlış okudu.

ÖNCE SİLAHLANDIRIP SONRA SİLAHSIZLANDIRMA

Bu yanlış okumanın Türkiye’deki çözüm sürecine de, 6-7 Ekim olaylarında gördüğümüz gibi olumsuz etkileri olduğu açık. Örneğin, dün değindiğim gibi hükümet, Kobani konusunda farklı bir tutum izlemiş olsaydı PKK’nın Türkiye’deki silahlı güçlerinin yarım kalan çekilmesi de pekâlâ tamamlanabilirdi. Gelinen noktada çözüm sürecinin ana hedeflerinden olan “PKK’nın silahsızlandırılması”na orta vadede ulaşabilmek mümkün görünmüyor. Hatta tam tersi bir durumla karşı karşıyayız: Suriye ve Irak’taki (IŞ)İD tehdidi, silahlardan arındırılmış değil tam tersine daha iyi silahlandırılmış bir PKK’yı dayatıyor.

Bunun çok kolay olmayacağı muhakkak. Nitekim Ankara’nın özel olarak Kobani, genel olarak Rojava konusundaki en büyük kaygısı, PYD/YPG’nin (IŞ)İD’e karşı üstünlük sağlamasının birçok açıdan PKK’yı güçlendireceği gerçeğiydi. Bu da çözüm sürecindeki güçler dengesini PKK lehine iyice bozabilirdi.

Ruşen Çakır'ın yazısı

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.