02 Mayıs 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır21°C
  • Ankara13°C
  • İzmir17°C
  • Berlin19°C

NASIL BİR DEVLET BAŞKANI?

Yalçın Akdoğan

22 Nisan 2014 Salı 09:00

Başbakan Erdoğan’ın ‘halk başkanını seçecek’ sözü Başbakanlık sistemine geçiş özlemi olarak yansıtılıyor. Doğrusu Cumhurbaşkanı veya Devlet Başkanı da ‘başkan’dır, başbakanlık sisteminin başındaki isim de ‘başkan’dır.

Malum batıda hükümet başkanı ve devlet başkanı tanımları ağırlıkta. Hükümetin başındaki isme Başbakan, devletin başındaki isme ‘devlet başkanı’ diyorlar. Bu yönüyle Cumhurbaşkanı devlet başkanıdır.

Peki halkın seçtiği devlet başkanı nasıl bir misyon ve fonksiyona sahip olacaktır?

Halkın seçtiği devlet başkanının nasıl bir yönetim sergileyeceği, koltuğa nasıl bir anlam kazandıracağı, yeni durumun içini nasıl dolduracağı önem taşıyor. Halka gidip oy isteyen, kampanya yapan, ortaya siyasi vizyon koyan bir Cumhurbaşkanı’nın farklı bir siyasi anlamı ve gücü olacağı muhakkak...

Anayasa ve yasalar çerçevesinde göreve gelen ilk (halk tarafından) seçilmiş Cumhurbaşkanı biraz da yeni dönemin kodlarını belirleyecek. Yeni dönemde ilişki sistematiği nasıl olacak? Bu, şahıslardan azade olarak önemli bir konudur.

***

Son dönemde “Yetkili ve sorumlu başbakan ile yetkisiz ve sorumsuz başbakan arasındaki ilişkinin sorunlu olacağı” yönünde bir düşünce öne sürülüyor.

Özellikle “Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde yerine gelecek Başbakan’la sorun yaşayacağı” yönünde kaygılar pompalanıyor.

Bütün yaklaşımlarını Erdoğan karşıtlığı üzerine kuranlar, Erdoğan’dan başka bir ismin Cumhurbaşkanı olması halinde sorunun hallolacağını düşünüyorlar.

Meseleleri ilkesel ve kurumsal düzeyde değil de kişisel bazda değerlendirmek doğru bir yaklaşım değildir.

***

Erdoğan’ın adaylığını ilan etmesini anayasayı ihlal ve meydan okuma olarak tanımlayan Tarhan Erdem, uzun zamandır keskin ve şık olmayan cümlelerle Erdoğan’ın adaylığına karşı çıkıyor, “Erdoğan olursa ülkede huzur kalmaz” diyor.

11 yıldır ülkeyi idare eden Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde “ülkeyi huzursuzluğa sürükleyeceği, kötülüklerin başlangıcı olacağı” tezi açık bir önyargıdır. Anayasayı ihlal ve meydan okuma lafları ise açık bir saçmalamadır.

Jakoben ve dayatmacı anlayış yıllarca AK Parti camiasına tepeden bakmış, efendilik taslamış, her türlü aşağılamayı pervasızca yapabileceğine inanmıştır. Millet, 12 yıldır saygısız anlayışlara ve müdahalelere karşı durmuş, ‘muhtar bile olamaz’ denilen Erdoğan’ı devletin zirvesine taşımıştır.

Milletin takdir ettiği ve yetki verdiği her makam anasının ak sütü kadar Erdoğan’a helaldir. Daha ‘kim olsun’ sorusuna cevap arandığı bir dönemde Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması halinde yetki gaspında bulunup yürütmeyi kontrolüne alacağı yaygarası yapmak, emanetçi sıfatı yapıştırıp AK Parti kadrolarını aşağılamak kimsenin haddi değildir.

Kin ve öfkenin siyasi analiz diye sunulması bilimsel ve objektif değerlendirmelere haksızlık olur.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.