03 Aralık 2024
  • İstanbul10°C
  • Diyarbakır2°C
  • Ankara2°C
  • İzmir12°C
  • Berlin7°C

MESUD TEK: DEMOKRASİ KAZANDI

Mesud Tek

22 Eylül 2013 Pazar 08:49

Kürdistan Bölgesi’nde parlamento seçimlerinin başarıyla yapılması önemli bir gelişmedir. Seçimlerin yapıldığı dönem ve Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmeler göz önüne tutulursa, kazanılan başarının ne kadar önemli olduğu açığa çıkar. 

Yaklaşık 23 yıldır özgür olan ama bu sürenin 6 yılını amansız bir kardeş kavgası ile geçiren bir bölgede yapılan seçimlerin, birkaç ufak çatışma ve saldırı dışında önemli bir olayın yaşanmadan tamamlanması, önemli bir gelişmedir.

Ve her şeyden önce siyasi tarafların birbirini kabul ettiklerini, demokratik ilkelerin giderek topluma mal olduğunu gösteriyor. 

Güney Kürdistan’da halk oyunu kullanmak için sandıklara gittiği saatlerde, Irak’ta devam eden amansız Sünni-Şii çatışmasında yüze yakın kişi hayatını kaybetti. 

Suriye’nin kimyasal silahları konusunda ABD-Rusya anlaşmasının bu ülkeye yönelik dış müdahaleyi bir dönem için gündemden düşürmesine rağmen, Suriye’de uluslar arası ve bölgesel güçlerin de taraf olduğu iç savaş devam ediyordu; ediyor. 

Irak ve Suriye ve Lübnan’daki siyasi gelişmelere doğrudan taraf olan İran ile Batılı ülkeler arasındaki ilişkilerde, devlet başkanlığına seçilen Ruhani’nin uluslar arası kamuoyuna verdiği uzlaşmacı mesajlar nedeniyle bir yumuşama yaşanıyordu; yaşanıyor. 

Türkiye’deki gelişmeler ise biliniyor. 

Gezi Parkı olayları, polis şiddeti, KCK’nin geri çekilmeyi durdurma kararı ve önümüzdeki günlerde açıklanması beklenen paket ile ilgili tartışmalar devam ediyor. 

Ve kuşkusuz tüm bunlar ve benzeri gelişmeler, dolaylı-dolaysız olarak, dış güçlerin müdahalesine açık bir bölge olan Güney Kürdistan’daki parlamento seçimleri üzerinde etkili oldular, hiç kuşkusuz seçim sonrası oluşacak siyasi yapının da söz konusu gelişmeler üzerinde etkisi olacaktır. 

2013 parlamento seçimleri bazı noktalarda daha önceki seçimden ayrılıyor. 

Bunların başında temel siyasi partilerin toplumdaki ağırlıklarını görmek amacıyla seçimlere ayrı listeler halinde girmesiydi. Bir önceki seçimde bolca olan ortak liste, bu seçimde yok denecek kadar azdı. 

Bir başka önemli nokta ise seçim çalışmalarında işsizlik ve yolsuzlukla mücadele, hizmetlerin iyileştirilmesi ve artırılması gibi konuların ön plana çıkartılmasıdır. 

Siyasi propagandalarda bazen topuzun kantarı kaçmasına karşın, siyasi yapılar, seçim kampanyası esnasında yaşanan bazı istenmeyen olaylar karşısında aklıselim davrandılar, sorunları siyasi propaganda aracı olarak kullanma yerine, çözümü doğrultusunda tavır aldılar. 

Önümüzdeki dönemde Güney Kürdistan’ı zorlu bir süreç bekliyor. 

Yeni dönemin en önemli sorusu, hükümeti kimlerin kuracağı sorusudur. 

Alınan ilk sonuçlar, hiçbir partinin tek başına hükümet kuracak çoğunluğa ulaşamayacağını ve koalisyon hükümetinin zorunlu olduğunu gösteriyor.

PDK ve YNK propaganda sürecinde, kazanılan milletvekili sayısından bağımsız olarak, iki parti arasında varılan Stratejik İttifak gereği koalisyon kuracaklarını açıkladılar.

Geçen dönemin muhalefet partilerinden Kürdistan İslami Birlik Partisi, bu dönemde hükümette yer almak istediğini ve kendisine verilecek bakanlık sayısını sorun etmeyeceğini ilan etti. 

Goran Hareketi ise bu konudaki sert tavrını yumuşattı, hükümette yer almak istediklerini dile getirdi. 

Kuşkusuz, Kürdistan Bölgesi’nin içinde bulunduğu şartlar ve yüz yüze olduğu iç ve dış sorunlar, geniş tabanlı bir hükümeti gerekli hale getiriyor. 

Tüm bu olumlu açıklamalara karşın geniş tabanlı bir hükümet oluşturmanın önünde birçok engel bulunuyor. 

Ki, bunların başında tarafların arasında var olan güvensizlik geliyor.

Bir başka önemli neden ise, Güney Kürdistanlı siyasi yapıların, Anayasa, Bölge Başkanlığı seçimi, Bağdat-Hewlêr gerginliği gibi iç sorunlar konusunda farklı düşünmeleridir.

Siyasi yapıların başta Suriye ve İran olmak üzere komşular ve bölge ülkelerine, bu ülkeler ile olan ilişkilere yönelik farklı tavırlara sahip olmaları da bir başka önemli nedendir. . 

Hiç kuşkusuz bu sorunlar çözülmez, engeller aşılmaz değillerdir. 

Ortadoğu gibi istikrarsız, amansız bir mezhep çatışmasının, iç savaşların yaşadığı bir bölgede, demokrasinin olmazsa olmazlarından birisi olan seçimleri gerçekleştirme başarısına imza atan Güney Kürdistanlı siyasi yapılar, bu başarıyı devam ettirmek adına, hükümet kurma sürecinde de demokratik duyarlılık göstermelidirler. 

2013 seçim sürecinde şahit olunan birbirine kabul etme, birlikte var olma anlayışı bu konudaki en büyük yardımcıdır ve geleceğe yönelik umutları artırıyor. 

Kimler tarafından kurulursa kurulsun, gelecekteki Güney Kürdistan Hükümeti ve muhalefeti Güney Kürdistan halkının iradesini ifade edecektir. 

Bu iradeye saygı göstermek, Kürdistanlı yapıların başta gelen görevidir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.