22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara13°C
  • İzmir18°C
  • Berlin1°C

MEKTUP

Derya Sazak

09 Ekim 2011 Pazar 12:53

Taraf gazetesinde dün önemli bir mektup yayımlandı. Kandil’deki PKK lideri Murat Karayılan, sivil ölümlerini eleştiren Ahmet Altan’a uzun bir mektup göndermiş.

MİT-PKK görüşmeleri ve Başbakan’a sunulmak üzere hazırlanan “protokolleri” de içeren hayli bilgilendirici mektup KCK operasyonlarından BDP’nin Meclis’e girdiği “12 Haziran sonrası”na ışık tutan “belge” niteliğinde.

Karayılan, “özerklik, ana dilde eğitim ve Öcalan’ın serbest bırakılması”na dayalı bir mutabakatın söz konusu olmadığını belirtmekte. Öcalan’ın “komisyonların kurulması için heyetle mutabakata vardık” dediği sözlere açıklık getiriyor. Kastedilenin “Anayasa ve Barış komisyonlarının kurulması” olduğunu ancak pratiğe dönüşmediğini anlatıyor.

Başbakan’ın MİT müsteşarını PKK ile görüşmeye göndererek “risk aldığı” savına karşılık Karayılan AKP’nin köklü bir çözümden çok, 2009 yerel seçimleri ve referandumdan başlayarak 2011 seçimlerine çatışmasız gitmeye dönük politaka izlediğini savunmakta:

“Başbakan bu riski seçim kazanmak için göze aldı. Kürt sorunu, Cumhuriyetin temel bir sorunudur. Bu sorunu çözmek için bir siyasi iradeye ve tarihe geçecek liderliğe ihtiyaç vardır.

PKK, barışçıl çözüm için mütevazı davranmış, Türkiye toplumunun bütün hassasiyetlerini de dikkate alarak ‘çözüm projesi’nin çıtasını oldukça aşağı çekmiş ve makul bir çözüm protokolü haline getirmiştir.”

Karayılan, BDP’li milletvekillerinin boykotu sona erdirip Meclis’e girdikleri bir sırada KCK operasyonunun başlatılmasını “Bu da neyin nesi?” diye sorguluyor:

“AKP devleti; Öcalan’a tecritle, hareketimize askeri operasyonlarla fiziki imha ve Kürt siyasetine de tutuklama operasyonlarıyla sindirme ve teslim almayı hedefleyerek sonuç almak istemektedir. Böylece Başbakan’ın deyimiyle bizi marjinalize edeceklerdir.”

Devletin ve hükümetin bir yıldır “planlı” bir şekilde PKK’yı tasfiye etmeye çalıştığını kaydeden Karayılan, “Neden müzakereleri yarım bırakıp savaşı şiddetlendirdiniz” eleştirisini de şöyle yanıtlıyor:

“Biz özellikle savaşmak isteyen, savaşa-silaha âşık ve savaşla sonuca gitmek isteyen noktada olan bir hareket değiliz. Biz, Kürt sorununun barışçıl çözümü temelinde silahlı gücün yeni bir düzenlemeye tabi tutulmasına hep açık olduk. Kürt sorununun çözümüyle gerillanın birbiriyle çok yakından bağlantısı vardır.

Bu güç İRA, ETA gibi birkaç yüz kişiden oluşmuyor. Kendiliğinden dağıtılmasını bekleyemezsiniz.

Ancak ve ancak Kürt sorununun çözümü temelinde bu gücün toplumsal yaşama dahil edilmesi düşünülebilir.”

Karayılan “Bu savaş on yıllar da sürse Hasan Cemal’in dediği gibi dönüp dolaşacağımız yer yine masa başı olacaktır” diyor.

Başbakan, PKK-MİT görüşmeleri için “gerekirse yeniden başlayabilir” demişti.

Sürekli ateşkesi yeniden düşünmek, hayata geçirmek gerekiyor.

Mektup yeni bir adım olabilir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.