24 Kasım 2024
  • İstanbul3°C
  • Diyarbakır9°C
  • Ankara0°C
  • İzmir7°C
  • Berlin3°C

MARİJUANA, YERİNDEN YÖNETİM, HAVSALA

Aydın Selcen

09 Kasım 2016 Çarşamba 02:20

Türkiye Cumhuriyeti’ni içeride ve dışarıda kilitleyen Kürt konusudur. Çözüm için de Kürde Kürtlük öğretmek gerekmez. Her şeyin en doğrusunu Ankara bilemez.

“Havsala” Arapça kökenli, artık pek kullanılmayan bir sözcük. Hani bir konunun kavranması mümkün olmadığında “insanın havsalası almıyor” denir. TDK’dan teyiden anlamına baktım, orada da “zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi” diyor. Ayrıca “kuşun kursağı” da demekmiş. Bu yönüyle belki “dağarcık” da denilebilir.

Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinin müesses nizamı için yerinden yönetim konusunda durum hep böyleydi. Çoğulculuk için de hakeza aynı. Ankara’da ademi merkeziyetçilik, yerinden yönetim, katılımcı demokrasiden söz edemezsiniz. Ederseniz, öneriniz ya boş, ya alaycı, ya düşmanca bakışlarla karşılanır. İktidarı ve anamuhalefeti birlikte dikine keser bu tutum. Sorgulanmaz.

“Müesses nizam” (“establishment”/kurulu düzen) denilen Ankara’da asker ve sivil (hariciye/istihbarat) bürokrasinin tahakkümüdür. Belirli dosyalarda seçilmiş hükümete içinde hareket edeceği alan çizilir, bu kerameti kendinden menkul çizgilerin oluşturduğu kutunun dışında, bırakın eyleme geçmeyi, düşünce dahi üretilemez.

AKP düzen dışından geldi ve dinamik, güçlü tabana sahipti. Erdoğan gibi karizmatik bir lidere sahip olmasının da katkısıyla, içinde oturduğumuz köhne konağın sımsıkı kapalı pencerelerini açacağına dair beklenti güçlüydü. AKP iktidarının erken döneminde kurulu düzen aygıtına karşı var kalma mücadelesi verirken attığı bazı adımlar da statükoyu sarsıcı nitelikteydi.

Irak Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Erbil’de başkonsolosluk da o hengamede açılabildi.

Bakın siz bu yazıyı okuduğunuzda ABD Başkanlık seçimleri tamamlanmış olacak. Seçimlerde aynı zamanda sekiz eyalette marijuananın yasallaştırılması oylanacak. Şu anda zaten dört eyalette marijuana satışı ve kullanımı serbest. Havsalanız alıyor mu hem ot içmek serbest bırakılıyor hem buna federal başkent Vaşington değil eyalet hükümetleri karar veriyor. Bu serbestiyet de zaten narkotikle daha etkin mücadele adına tanınıyor.

Pekiyi Valonya diye bir ülke var mı? Slovenya var, ya Valonya nerede? Fransızca konuşan Valonya, Felemenkçe konuşan Flanders ile birlikte Belçika’yı oluşturan iki parçadan biri. Nüfusu 3.5 milyon kişi civarında. İşte o 3.5 milyonluk Valonya, 507 milyon nüfuslu Avrupa Birliği’nin Kanada ile yapacağı Kapsamlı Ekonomik İşbirliği ve Ticaret Anlaşması’na (CETA) son ana dek taş koydu, adeta herkese kök söktürdü. Ne zaman Valonya istediklerini aldı, imzalar sonra atıldı. İnsanın havsalası almıyor değil mi?

Diyeceğim, içeride ve dışarıda Türkiye Cumhuriyeti’ni kilitleyen Kürt konusudur. Çözüm için de Kürde Kürtlük öğretmek gerekmez. Her şeyin en doğrusunu Ankara bilemez. Kürt, kendi meselesini cumhuriyetin eşit haklara sahip yurttaşı olarak çözebilir, çözmelidir.

Yazının başlığı, Manu Chao’nun “Welcome to Tijuana” şarkısından mülhemdi. Madem Manu Chao’yla başladık, Kürt meselesinde ve o dolayımla Irak ile Suriye’de geldiğimiz yere bakarak, İbrahim Tatlıses’in güftesi Tahir Paker’e ait şarkısıyla bitirelim: “O eski halimden eser yok şimdi / Izdırap içinde yorgunum şimdi / Tutun kollarımdan düşerim şimdi / Yalnızım dostlarım yalnızım yalnız.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.