MADDEN YA DA MANEN AMA MUHAKKAK PAKİSTAN'A GELİNİZ!
Fatma Barbarosoğlu
03 Eylül 2010 Cuma 12:13
Helikopterle Pir Sabak Nowshera'ya Kızılay'ın kampına hareket ediyoruz. "Mevlana Evleri"nin açılış törenine katılmak üzere .
Pakistan'da Türkiye'yi cennet gibi hatırlamamıza sebep olan aşırı bir sıcak ile karşılaşıyoruz. Baharat sıcağı diye tanımlayayım da ne olduğunu varın siz düşünün. Hava teninizde, dil üzerindeki acı biber gibi dolaşıyor.
İşte böyle bir iklimde insanlar evsiz kaldı. Bütün mal varlıklarını yitirdi. Güneşin bağrında bir avuç serinlik olarak; Hürriyet gazetesinin açtığı kampanya neticesi Türk Kızılay'ının kurmuş olduğu "Mevlana Evleri"nin açılış töreni yapılacak; Sayın Emine Erdoğan Pir Sabak kampında selzedelere acılarına merhem niyetiyle bir konuşma yapacak.
Yanarak gittiğimiz helikopterde dönüşte donarak geliyoruz. Helikopterin kapısını görevliler sanıyorum serinlik olsun diye çıkarmış.
Kampa varıyoruz. Keskin bir ceset ve leş kokusu önce midemizi ağzımıza getiriyor. İbrahim Bey maske dağıtıyor. Maskelerimizi bir iki dakika takıyoruz. Sonra edeb edip çıkarıyoruz. Burada yaşayan insanlara bundan daha büyük saygısızlık olabilir mi?
Kampa vardığımızda, büyük bir çadırda kadınları yerde dikiş makinelerinin başında, çocukları masalarda resim yaparken buluyoruz. Biraz sonra Sayın Emine Erdoğan teşrif edecek. Çocuklar çadırın önünde iki sıra olmuş bir ellerinde Pakistan bir ellerinde Türkiye bayrakları ile durup durup "Hoş geldiniz" diyorlar.
Tören başlamadan Nihal Bengisu Karaca, Bejan Matur ile "Mevlana Evleri"nin arka tarafındaki çadır kente gidiyoruz. Çadır kenti görünce neden Kızılay Başkanı Tekin Küçükali'nin Mevlana evleri için "afet villaları" tabirini kulandığını anlıyoruz. Gerçi Av.Kezban Hatemi 12 metre kare evlere isyan ediyor. Evlerin içindeki havasızlığa isyan ediyor. İsyanı şu noktadan haklı: Bu evelere Hz. Mevlana'nın ismine vermek saygısızlık. Onun yerine daha sevimli bir isim tercih edilebilirdi. Ama birkaç ay sonrasının iklim şartları düşünüldüğünde çadırlardaki hayatın imkansız olduğu kabul edilecek ve prefabrik nohut evlerin, yokluğun içinde küçük bir imkan olduğu teslim edilecektir. Elbette gönül daha geniş mekanlar istiyor.
Sayın Emine Erdoğan dikiş diken kadınlarla usta bir terzi olarak, çocuklarla anne dili üzerinden iletişim kurdu ve tören alanında geçmişten günümüze Türkiye –Pakistan ilişkilerinin duygusal boyutunu ortaya koyan bir konuşma yaptı.
Kızılay, Pakistan'a sel felaketi nedeniyle gelmemiş. Çünkü zaten Pakistan'da imiş. Bu bilgiyi burada örgendim. 2005 Pakistan depreminde yardıma koşan Türk Kızılay'ı o günden bu yana bölgeyi terk etmemiş. O tarihten bu yana 11 Türk eleman Pakistanlılara "Afete Müdahale Eğitimi" vererek, beş yılda 2150 kişiyi eğitmiş. Bu elamanlar halen Türk Kızılay'ı içinde hizmet veriyor.
Pakistan'da yaşanan asrın felaketinin ne olduğunu anlamanız için Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Yusuf Rıza Gilani'nin, uğramış oldukları felaketi tasvir eden cümlelerini sunuyorum: "Pakistan tarihin en acılı günlerini yaşıyor.
Malumunuz sel felaketinin ortaya çıkardığı yıkım emsalsiz boyutadır. Dünyada görülmüş tusunamilerden kat ve kat fazladır. İnsanlar hala suyun içinde.
Pakistan nüfusunun sekizde biri etkilendi bu afetten. Toprakların % 20 si sular altında. Milyonlarca insan evsiz.
Tarım ve hayvancılık alanındaki kayıplar telafisi imkansız kayıplar. Pakistan'ın alt yapısı ciddi şekilde hasar gördü. Alt yapının hasarı gayrı safi milli hasılanın %2 sine tekabül ediyor.
Pakistan'ın mevcut kaynakları terör yolunda gitti. Geri kalanı da sular altında kaldı. Dış yardım almaksızın bizim tek başımıza bu felakete göğüslememiz mümkün değil.
İçme suyu sıkıntısı öncelikle halledilmesi gereken mesele. Türkiye her zaman bizim yanımızda oldu."
Devlet Bakanı ve Baş müzakereci Sayın Egemen Bağış'ın ifade ettiği gibi, Türkiye bütün kurumları ile Pakistan'da. Türkiye sadece bölgeye yardım taşmakla kalmıyor, dünyanın ilgisini bölgeye çekmek için de çaba sarf ediyor.
Herkes burada. Hürriyet, Sabah, Kimse Yok mu derneği, Deniz Feneri, İHH, Kızılay, Yeryüzü Doktorları...
Velhasıl meşrebinize uygun bir birimi seçerek, madden ya da manen, yahut ta hem madden hem manen, ama muhakkak Pakistan'a sefer ediniz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.