LEYLA ZANA
Mahmut Övür
02 Ekim 2011 Pazar 04:42
Dün gözler Meclis'e dönen ve yemin eden BDP'lilerin üzerindeydi. Acaba ne yapacaklar?
Tam 20 yıl önce Leyla Zana Meclis kürsüsünden yemin ettikten sonra Kürtçe mesaj verince ortalık karışmış büyük gerilimler yaşanmıştı.
Şimdi de benzer bir şey yapacaklar mı diye bir beklenti var. Olmadığını gördük. Daha önce bir televizyon programında Leyla Zana'ya bu soru sorulduğunda şöyle diyordu:
"O dönem geçti. Şimdi belki türbanla gitmeyi çok isterim."
Zana türbanla da gitmedi ama kürsüye çıkışı 20 yıl önceyi hatırlattı. O günden sonra çok vahim olaylar yaşandı. Faili meçhuller, köy boşaltmalar, sokak ortasında infazlar devlet politikasının bir parçasıydı.
Sonra aralarında Leyla Zana ve rahmetli Orhan Doğan'ın da bulunduğu milletvekilleri Meclis'ten apar topar alınarak cezaevlerine tıkıldı. Kötü günlerdi. Aradan 20 yıl geçti.
Meclis tablosuna bakın... 1978 yılında "Ben Kürdüm" dediği için tepki toplayan sonra da ceza yatan Şerafettin Elçi orada... 11 yıl cezaevinde kalan Leyla Zana orada...
90'larda baskılar, tehditler yaşayan ve milletvekilliği elinden alınan Ahmet Türk orada.
Peki, Türkiye toplumu olarak son 20 yılda bütün o acılar neden yaşandı? Geride bıraktığımız ve hiç kimsenin bir şey kazanmadığı o 20 yıla bakıp bari gelecek 20 yılı kurtaralım.
İnanmadığın metinle yemin etmek
Yemin törenini izlerken o hava ve o metinle yemin edenlerin yüz hali karşısında utandığımı hissettim. Bir mecburiyet vardı. Çok tuhaf bir durum bu... İnsanlar inanmadıkları bir metinle halkına, toplumuna söz veriyor. Bu ikiyüzlülüğün bir an önce değişmesi gerekiyor. Ayrıca o yemin metni bugün toplumun büyük çoğunluğu tarafından paylaşılmıyor.
Peki, o zaman niye bu insanı aşağılayan durum devam ediyor? Tek çare yeni anayasa...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.