23 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Diyarbakır18°C
  • Ankara18°C
  • İzmir15°C
  • Berlin4°C

KÜRTLERLE DEĞİL

Ahmet Altan-

18 Ağustos 2011 Perşembe 12:19

Elbet bir gün barış gelecek.

Ama açık ki “o gün” bugün değil.

Uzun bir süreliğine barış bu diyarları terk etti.

Yazı ömrünün büyük bir kısmını “barış içinde eşit ve özgür” bir hayatımız olsun diye harcamış, bunun için uğraşmış benim gibi insanların, artık hayatlarının sonuna yaklaşırken savaşın galibiyetini görmeleri, hele bunu kabullenmeleri çok kolay değil.

Ama gerçek de karşımızda duruyor.

Elli kiloluk bir bombayla “çok sayıda ölümü garantiye” alacak bir tuzak hazırlayıp, 12 insanı öldüren PKK’nın savaş istediği çok açık.

Böyle bir saldırının yaratacağı sonuçları, bu ölümlerin Türkleri nasıl etkileyeceğini görmemiş olmaları imkânsız.

Savaşın tırmanmasını, şiddetlenmesini istiyorlar, PKK savaşı böylesine arzuyla talep ederken barış ihtimali de ortadan kalkıyor.

“Silahla bir sonuç alınamayacağını”
daha iki yıl önce PKK komutanları bizzat bana söylemişlerdi, bu iki yılda ne oldu da “silahla bir sonuç alınacağına” inandılar bilmiyorum.

Ama iki yıl önce söyledikleri, bugün söylediklerinden daha doğru ve daha gerçekçiydi.

Bu, kimsenin kazanamayacağı bir savaş.

Savaşı tırmandırmak hiç bir çözüm getirmeyecek.

Bunu yaşayan herkes görecek.

Dün Karayılan’ın bir açıklaması düştü internet sitelerine, “Savaş ilan ederiz, ortalık cehenneme döner” diyordu; Karayılan ya dünkü saldırının devlet tarafından “bir savaş ilanı” olarak kabul edildiğinin farkında değil ya da o konuşmayı yaparken bu saldırıyı bilmiyordu.

Bundan sonra PKK’nın yapacağı hiçbir şey “savaş ilanı” olmaz, savaş ilan edildi zaten, bundan sonra yapılacak her hamle artık bizatihi “savaşın” içindeki hamlelerdir.

Böyle bir savaştan, ortalığın “cehenneme” dönmesinden PKK’nın nasıl bir yarar umduğunu kavradığımı da söyleyemem.

Ortalığın cehenneme döneceği kesin ama bu cehennemde Türklerle Kürtler birlikte kavrulacak, böyle bir “açıklama” Kürtler için nasıl bir “müjde” olacak?

Kürt halkı, PKK’nın kendisine bir cehennem müjdelemesini mi bekliyordu?

Abdullah Öcalan, “Barış konseyi için anlaşmaya vardık, artık devrimci halk savaşına gerek yok” der demez savaşı şiddetlendirmek kimin işine yarayacak?

Bu savaş, Kürt halkına Öcalan’ın yapacağı bir barıştan fazlasını mı getirecek?

Öcalan’ın barış masasında alamayacağını, PKK, savaş alanında silahla alacağını düşünüyor herhalde.

Bu inançla Öcalan’ı bitirdiler, Kürt Türk birçok insanın hayatını da bitirecekler.

Tam barışa yaklaştığımız sırada öldürülen “33 asker” daha sonra 27 bin insanın hayatına mal oldu, PKK yöneticileri o olay için “hataydı” dediler, daha sonra bugün yaptıkları için de “hataydı” diyecekler büyük bir ihtimalle ama gene binlerce insan ölecek.

“Demokratik özerkliğin”
açık açık tartışılabildiği, “federasyon” isteyen Kürt liderlerin bu isteklerini rahatça dile getirdiği bir ortamda, savaşa hiç gerek yoktu.

Barışla bir çözüm bulunabilirdi.

Şimdi çözüm ümitleri çok uzakta kaldı.

Aslında boşa konuştuğumu biliyorum, bundan sonra “söz” pek duyulmaz, silah sesi hepimizin sesini bastırır.

“Sonuna kadar savaş, sonuna kadar ölüm” diyen milyonlarca Kürt’le, milyonlarca Türk’ün şu sıralarda gözü intikamdan başka bir şey görmüyor, o “intikamın” neye mal olacağını anlayana kadar da gözleri bir şey görmeyecek herhalde.

Ama gene de hükümete bir söz söylemek istiyorum.

Türklerin büyük baskısı altında artık PKK’yla çok şiddetli bir savaşa girmekten kaçınamayacaklarını tahmin edebiliyorum ama bir şeyi hiç unutmamaları gerek.

Kürtlerle savaşmıyorlar.

PKK’yla savaşıyorlar.

Savaş olsa da olmasa da, bu ülkede yaşayan Kürtlerin “eşit vatandaşlık” hakkı değişmez, anadilde eğitim hakkı değişmez, yerel yönetimlerin özerkliği hakkı değişmez.

Bu ülke, bu toplum, bu devlet, Kürt vatandaşlarına haklarını vermek zorunda.

Savaş, bu ülkenin demokratikleşmesinin, özgürleşmesinin, eşitlikçi bir yapıya kavuşmasının önünü kesmemeli.

Bunlar yapılmadığı için bugünlere geldik, savaş isteyenler, isteklerini bunlar daha önce yapılmadığı için bugün gerçekleştirebildiler.

Bu ülkenin insanlarının eşitlik içinde yaşamasını sağlayacak adımları atın.

Bir gün savaş bittiğinde, hiç olmazsa çocuklarımız bir daha bugünlere dönmeyecekleri bir hayatı hazır bulsunlar.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.