KÜRDÜN BAYRAĞINDAN BİLE RAHATSIZ OLMAK

Hükümet yaptığı Ak Parti, MHP ittifakıyla referandum için iyi bir avantaj yakaladığını düşünüyor. Ancak bu avantaj, kalıcı anlamda çözülmesi gereken sorunlar için Türkiye açısından bir kayıptır.

Barzani’nin gelişiyle başlayan özerk bölge bayrağı üzerine tartışma milliyetçi cephe ittifakının Kürt alerjisini artırmaya yönelik olacağı yünündeki görüşleri güçlendiriyor. Tabii ki bu alerji sorunları çözmek yerine artıracaktır.

Bahçeli göndere çekilen Kürdistan bayrağını “Skandaldır, aymazlıktır, rezalettir. Bu sözde bayrağın dalgalanmasına kim izin vermiştir. Önü arkası düşünülmüş bir komplonun mu bir parçasıdır?” diyerek eleştirmiş. “Bizi değil Barzani’yi mi tercih ediyorsunuz” diye sormuş.

Ak Parti Devlet Bahçeli’nin sözlerine bozulmuş, bunu Binali bey bozkurt işareti yaparken eleştirmediğinizde düşünecektiniz..! Kürt alerjisi olanla aynı ittifakı yapmayı tercih eden sizsiniz.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise daha ağır ifadeler kullanıyor. “Barzani’nin Türkiye’ye karşı hamlesine ve düşmanca tavırlarına karşılık Türkiye de sanki bir dost, müttefik ve bağımsız bir devlet başkanı gibi karşılanması, ağırlanması, sözde bayrağının Türk semalarını kirletmesi, rengini şehitlerimizin kanından alan Ay Yıldızlı Al Bayrağımızın yanına çekilmesi tam bir acziyet ve gaflettir.” demiş.

Bu iki parti liderinin ifadeleri niye Kürt sorununun çözülmesi gerektiğinin önemli bir cevabı aslında. Özerk bir bölgenin bayrağına bile sırf Kürt bayrağı alerjisiyle karşı çıkmak, bu toprakların binlerce yıllık dokusuna hakaret eden ırkçı bir anlayışın sorunları karmaşıklaştırmaktan başka bir şeye yaramayacağının göstergesidir. Kürdün bayrağını kirlilik olarak gören bir anlayış hangi iç ve dış komşu sorununu çözebilecektir. Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin bayrağını ‘bez parçası’ olarak görenin yaptığı, iyice kırılganlaşan kardeşliği tamamen imha etmekten başkasına mı yarayacaktır? Böyle bir anlayışla ittifak yapanlar, memleketin hangi kalıcı sorununu çözebilecektir*

Başbakan ise “Bir bayrak hikayesidir gidiyor. Irak anayasasına göre, Kuzey Kürdistan Bölgesel Yönetimi, özerk bir yapıdır. Parlamentosu vardır. Başbakan’ı bakanları vardır. Ayrı bayrağı vardır ve dünyada da bu şekilde tanınır. Sanki yeni bir uygulamaymış gibi bunu gündeme getirmenin iyi niyetle izahı mümkün değildir.” demiş. Başbakan bunu artık kimseye anlatamaz. Çözüm sürecini bozarken kalıcı gerçekleri unutanların şimdi Bahçeli’nin “Barzani bize mi tercih ediliyor” tehdidine bozulmaması gerekiyor. MHP ile ittifakı tercih edenin bu sonuçlara katlanması gerekir, en azından bunu baştan hesap etmeliydi. Siz kendinizi kimsenin benimseyemeyeceği, anlatamayacağı bir başkanlık sevdası için milliyetçi ittifaka atın, sonra da işinize burun karıştırılmamasını, tehdit edilmemeyi bekleyin, yok öyle..!

Bu topraklarda çözülmesi gereken en büyük mesele Kürt meselesidir. Türkiye’de Kürtler şu anda 15-20 milyon arasındadır. Nüfus artış oranı yüksek olan Kürtlerin meselelerini ne sadece siyasi, ne sadece kültürel, ne de sadece askeri yöntemlerle çözmek mümkün değildir. Belki ileride ülkenin çoğunluk nüfusu olacak Kürtlerin meselelerinin samimi çözümüne şimdiden hakkaniyet esaslı olarak başlanmazsa sorunlar daha da büyüyecektir.

Şu andaki görüntü son derece olumsuzdur. Hükümet her güç gösterisiyle kendisini kilitlemektedir. Meselelerin çözümü için halen umudumuzu yitirmeyecek iyimserlikte olunan zaman geçeden bu açık körlük hali terk edilmelidir. Bu toprakların kardeşliğe, eşitliğe, adalete bunca ihtiyacı varken yıkıcı, ırkçı dillerin hakimiyetine izin vermemek, her kesim için en önemli iştir. _{(Artı Gerçek)}