01 Kasım 2024
  • İstanbul13°C
  • Diyarbakır8°C
  • Ankara6°C
  • İzmir15°C
  • Berlin13°C

KÜRDİSTAN SEÇİMLERİ NE GETİRİR, NE GÖTÜRÜR?

Fehim Işık

23 Eylül 2013 Pazartesi 10:08

Irak Kürdistan’ı bölgesinde genel seçimler 21 Eylül günü yapıldı. Seçmenler 11’i azınlıklara ayrılan 111 sandalyeli Kürdistan Parlamentosu üyelerini seçmek için sandık başına gittiler. Bu değerlendirmeyi yazdığımda oyların yüzde 50’ye yakını sayılmıştı. 3 milyona yakın oydan yaklaşık 1 milyon 300 bini sayılmışken bir seçimin genelini, hele hükümetin nasıl kurulacağını şimdiden değerlendirmek pek olası görünmeyebilir.

Yazıyı kaleme aldığımda, sayılan oyların partilere göre dağılımı oransal ve rakamsal olarak şöyleydi:

Kürdistan Demokrat Partisi (KDP): %52.36, 673341 oy; Tevgera Goran (Değişim Hareketi): %17.73, 228015 oy; Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB): %13.9, 178745 oy;  Komela İslamî (İslami Topluluk): %5.41, 69612 oy; Yekgirtû Îslamî (İslami Birlik) : %8.04, 103382 oy; Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK)), Kürdistan Emekçiler Partisi (Zehmetkêşan), Kürdistan Komünist Partisi (KKP) gibi irili ufaklı diğer partiler: %2.55, 32,787 oy. 

EN BÜYÜK KAYIP KYB’NİN

Partilerin oy dağılımı elbet değişebilir. Özellikle kırsal bölge sayımları merkeze ulaştıkça KYB ile Goran Hareketi arasında oy sayıları birbirlerine yaklaşabilir, KDP oy oranını artırabilir; hatta KYB, Goran’ın önüne geçerek 2. parti de olabilir. Aynı durum Yekgirtû Îslamî ile Komela Îslamî için de geçerlidir. Ama görünen o, KYB ile Goran Hareketi veya Yekgirtû Îslamî ile Komela Îslamî arasında sıralama değişse bile aralarında çok büyük bir fark olmayacak. Daha da ötesi, bu seçimde KYB ciddi oy kaybetmiş bir parti olacakken, Goran Hareketi’de küçük oy kaybı veya oy kazancıyla gücünü korumuş ve rüştünü ispat etmiş bir parti olarak önümüzdeki dönem Kürdistan Bölgesinin yönetiminde etkili bir yapı olarak yerini alacak.

İslami partiler açısından ise Kürdistan Bölgesinde en fazla oy kazancı ile öne çıkan Yekgirtû İslamî ile Komela İslami gibi siyasal İslamcı yapıların yaratacağı etkilerdir. Kabul etmek gerekir ki KDP’de dahil diğer tüm partiler oy kaybederken veya en fazla mevcut oy oranlarını korurken, İslami partiler bir önceki seçime göre en az %5 - %6 oranında bir oy farkı ile daha etkin muhalefete yönelecekleri bir sürece giriyorlar. 

KDP, KYB İLE ORTAKLIĞI TERCİH EDER

Yukarıda yazdığımız oy oranlarında kısmi farklılaşmalar yaşansa veya 1. parti KDP, 2. parti Goran, 3. parti KYB, 4. parti Yekgirtû Îslamî ve 5. parti Komela Îslamî olacağı görülen sıralama değişse bile Kürdistan’da tartışma, daha çok hükümetin kurulma çalışmalarının yürütüleceği dönemde yaşanacaktır.

Hükümetin kurulması sürecinde KDP esas belirleyen olduğundan diğerlerine nazaran daha rahat davranacaktır. KYB ile Goran ise aynı kökenden gelen iki parti oldukları için sıkıntılı bir durumla karşı karşıyalar. Goran, KYB’den ayrılarak kuruldu.

Yekgirtû İslami ile Komela İslamî grupları da esasen İslami olmalarına rağmen bakış açısı itibariyle birbirlerinden ciddi anlamda farklılar. Bir dönem yasaklanan ve lideri cezaevine konulan Komela İslami daha radikal bir grup olarak biliniyor. Yekgirtû İslamî ise Müslüman Kardeşler’e daha yakın bir parti olarak esasen ılımlı İslamın temsilciliğine oynuyor. Bu durumda ‘cepheler’ şekillenirken Goran ve YNK ayrı cephelerde; Yekgirtû İslamî ile Komela Îslamî ise ayrı cephelerde olacaktır.

Goran ile KDP’nin bir araya gelmesi de pek mümkün görünmüyor. Hakeza oyunu ciddi anlamda artıran radikal İslamcı Komela Îslamî ile bu dönem ancak eski oyunu koruyabilen Yekgirtû Îslamî’nin de birlikte davranması olası değil. KDP’nin de hükümeti kurarken öncelikle KYB ile ortaklığı tercih edebileceğini söylemek mümkün.

Kürdistan’daki siyasal partilerin Kürdistan’ın yönetsel biçimi konusunda da ciddi farkları var. Örneğin Goran başkanlık sistemine kökten karşı ve ciddi bir değişim yaşanmaz ise Başkanlık sistemini tüm pazarlıklarda olmazsa olmaz olarak öne koyacaktır. Goran, Kürdistan’ın demokratik parlamenter rejim ile yönetilmesini savunuyor. KDP ise başkanlığı tartışmaya bile yanaşmıyor.

Bu realite içinde hükümetin kuruluşunun öncekilerden farklı olmayacağını söyleyebiliriz. Ciddi, radikal değişimler yaşanmaz ise KDP ve KYB, yanlarına alabilecekleri irili ufaklı diğer partilerle, azınlık kontenjanından gelen Asuri, Türkmen ve Ermenileri de alarak hükümeti birlikte kurarlar. 

RADİKAL DEĞİŞİMLER TABLOYU FARKLILAŞTIRIR

Ciddi radikal değişimleri ise iki temel eksende ele alabiliriz. Bunlardan ilki olumlu olanı; yani Goran ile KYB’nin birleşmesi olacak. Celal Talabani sonrası için Goran Hareketi’nin lideri Noşirvan Mustafa’nın öncülüğünde yeniden birleşme tartışılıyor. Bunu savunan çokça Goran ve KYB üyesi var. Böyle bir birleşmenin kısa sürede, en azından hükümetin kurulacağı döneme kadar yaşanmasının olası olmadığını da ekleyelim tabi...

Kürdistan seçimlerinin ortaya çıkmasını hiç arzulamadığımız en olumsuz sonucu ise iç çatışma olasılığıdır. Kürdistan Bölgesinde hala partilerin kendilerine ait silahlı güçleri var ve bu durum ister istemez provokasyona açık bir tabloya da neden oluyor. Bunu düşünmek bile istemiyoruz ama partilerin aynı zamanda silahlı güçlerinin de olması çatışma olasılığını ne yazık ki sıcak tutuyor.

Kısaca Türkiye’den merakla izlenen PÇDK’nin durumuna da değinerek yazıyı tamamlayalım.

PKK’ye yakın olarak bilinen PÇDK, esasen ilk kez girdiği bu seçimde etkili olmayacağını biliyordu. PÇDK’nin en önemli hedefi parlamentoda bir iki sandalye ile temsil edilmekti. Ancak siyasal partilerin reel durumu, özellikle PÇDK’ye ve diğer küçük partilere oy vermesi muhtemel seçmenlerin biraz da iktidar olmasını istemedikleri partilerin durumunu zayıflatmak için güçlü partilere yönelmeleri PÇDK ve benzeri partilerin oylarının azalmasına da neden oldu. Buna rağmen seçim sisteminin getirdiği olanaklar nedeniyle PÇDK’nin de içinde olduğu küçük partiler parlamentoda birer ikişer temsilci ile temsil edilebilirler ki bu da partilerin kendilerini ifade edebilmeleri açısından önemli bir durumdur. Hatta bunlardan bir kısmının hükümette yer alması olasılığı da var.

Durum özetle bu...

Ama önümüzdeki birkaç ay ne getirir?

Kürdistan Ulusal Kongresi seçimden ve hükümetin kuruluş çalışmalarından ne kadar etkilenir?

Seçimlerin Rojava’daki gelişmelerin yanı sıra Türkiye’deki çözüm sürecine ne etkileri/katkıları olur?

Bunları da hep birlikte göreceğiz...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.