04 Aralık 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara4°C
  • İzmir11°C
  • Berlin5°C

KOBANİ İÇİN SEFERBERLİK

Ceyda Karan

29 Eylül 2014 Pazartesi 08:09

Suriye Kürdistan’ı (Rojava) bölgesinin 400 bin nüfuslu Kobani kantonunda tam bir seferberlik hali var. Hemen karşısında 10 km. mesafedeki Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde derinden hissediliyor. Suruç’un merkezi ve sınıra yakın yerleri kadın, çoluk çocuk yaşlılarla dolmuş. Halk yardım için seferber.

19 Eylül’den bu yana Kobani’yi almak üzere bastıran Irak Şam İslam Devleti (IŞİD), çoğu köylerden geniş bir nüfusun Türkiye’ye kaçmasına sebebiyet verdi. Türk yetkilileri rakamı 150 bin olarak verirken Kobani’de görüştüğüm kantonun dış ilişkiler sorumlusu İbrahim Kurda, 70-80 bin kişinin Türkiye’ye geçiş yaptığını söylüyor. Erkekler, ailelerini Suruç’a bırakıp geri dönüyorlar. Sınırdaki Emniyet güçlerinden aldığım bilgi de bunu teyit eder nitelikte. Sadece pazar günü bin kişi geri dönmüş. Bir kısmına sınırda bizzat tanıklık ettim.

Kobani’nin merkezinde hayat normal. Pek çok dükkân açık, yollarda araç ve motosiklet trafiği eksik değil. Elektrik yok, Türkiye’nin vermediğini söylüyorlar, “Karkamış’taki hastane için Türkiye elektrik sağlıyor, buraya niye sağlamıyor. Bizim hastane jeneratör kullanmak zorunda” diyorlar. Bu onlar için Türkiye’nin ‘niyetinin göstergesi’.

‘Kürtlerin Stalingrad’ı

Eli silah tutan herkes ya Asayiş’te yahut Kanton’un en güçlü siyasi hareketi Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) askeri kanadı YPG, yahut kadın örgütlenmesini teşkil eden YPJ’ye katılıyor. Konuştuklarımın ağzında hep aynı cümle: “Burası Kürtlerin Stalingrad’ı.”

Eli silah tutmayanlar lojistik destek veren gönüllü siviller. Cephedeki mevzilere yemek sağlayan aşevini ziyaret ettim. Kimi cephede çocuklarını ve yakınlarını yitirmiş anneler azimli. Cumartesi akşamı Suruç’a ulaştığımda belediyenin sığınmacıları yerleştirdiği düğün salonunda konuştuğum 40 yaşındaki Resmi, Kobani’den yeni gelmişti. Aşevinde elinden geleni yaptığını, ancak düşen top mermileri yüzünden 6 çocuğu için korktuğu için geldiğini anlatıp, “Buraya gelmek beni kahrediyor” demişti.

Aşevinde Resmi gibi pek çoklarına rastladım. 55 yaşındaki Naze İbrahim, “Bizi mevzilerde savunan insanlar için yemek pişiriyoruz” diyor. Kardeşi ve iki yeğeni cephede.

‘Canımızı veririz de teslim olmayız’

Fatma Hemo 47 yaşında. İki kızını da 27 Temmuz’da cephede savaşta yitirmiş. Birisi 21 ötekisi 23 yaşındaymış. “Herkes Şengal gibi olur diye düşündü. Ama biz buradayız” diyor. Hemo, “Niye Türkiye DAİŞ’e destek veriyor” diye soruyor. 40 yaşındaki Halise Salih, “Türkiye bunlara destek veriyor, Amerika bunlara destek veriyor, Arabistan bunlara destek veriyor. Bunlar yeni değil ki. Kürtler üzerinden hesaplar yapıyorlar. Biz Kürtler satılık mıyız” diye soruyor. “Hepimiz canımızı veririz ama asla teslim olmayız” diye ekliyor. 30 yaşındaki Xece Hamed ise “Biz kendi yerimizde yurdumuzdayız, bunlar bizden ne istiyor” diye feryat ediyor.

Aşevindeki ÖSO’lu…

Aşevinden yemek almaya gelenler sadece YPG’liler değil. Kürtlerin ‘Fırat Volkanı’ adı altında ittifak kurduğu Özgür Suriye Ordusu’ndan (ÖSO) militanlar da var. Kobani’nin batı hattında Zorova tepesinin IŞİD’dan alınmasında onların da rolleri var. Şimdi cephe hattına Kobanili kadınların pişirdiği yemekleri götürmeye gelmişler. Onlar konuşmak istemiyorlar.

Trenle destek dillerde

Herkes Amerikan uçaklarını gördüğünü ama çok uzakları vurduğunu anlatıyor.

Dillerde Türkiye’nin Mürşitpınar tren yolu hattı üzerinden IŞİD’e mühimmat yardımı yaptığı. Trenlerin istasyon olmayan yerlerde uzun süreler durduğunu anlatıyor bazı tanıklar. Kobani kantonu dış ilişkiler sorumlusu İbrahim Kurdo, “Akçakale Kaymakamlığı bize şüphemizin kalmaması için tren geçişlerini durduracaklarını söyledi, 20’sinde. Trenler durmasa da IŞİD’in elindeki köylerde yahut aralarda uzun duraklamalar kesilmiş görünüyor” diyor.

Türk halkına mesaj

Kurda’ya göre, saldırılar hem Şengal’in intikamını almak hem de kanton sistemini yok etmeyi amaçlıyor. Doğuda Cizire, batıda Afrin ortada ise Kobani kantonları var.

IŞİD’in hedefi ortadaki ‘cebi’ alarak Kobani’yi yok etmek. Batıda Cerablus ile doğuda Tel Abyad’ı birleştirmek. Ama işleri hiç kolay olmayacak. Kano’nun deyişiyle, “Biz bu toprağın insanıyız, burada yaşıyoruz. Bunları dünyanın dört bir yanından toplayıp getirmişler. YPG-YPJ karşısında direnemezler.” Kano’nun Türk halkına mesajı ise şu: “IŞİD bir tek Kürt halkına değil, bütün insanlığa tehdittir. Burada kazanırlarsa, sıra başkalarına gelecek. Savaş ahlakı bile olmayan bir zihniyet burada kök salarsa hepimizin kötülüğü olur. Gelin birlikte bunlarla mücadele edelim.”  

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.