‘KENDİSİ KÖŞK’TE FİKİRLERİ İKTİDARDA’
Hüseyin Yayman
30 Ağustos 2014 Cumartesi 08:19
Davutoğlu kabinesi açıklandı. Sayısal değişim küçük olsa da özgül ağırlığı yüksek bir yenilenme oldu. Kabine, partinin ‘süreklilik içinde değişim’ stratejisinin yansıması oldu. Maksimalist-devrimci değişim yerine denge ve uyumun öne çıktığı bir yenilenme oldu. Kurmay kadro sonucu bilinmeyen maceraperest bir yenilenme yerine 2015 seçimlerine tecrübeli kadrolarla gitme kararı verdi.
Akdoğan’a çıpa görevi
Kabine değişimini gelen ve giden isimler bağlamında ele alabiliriz. Öncelikle Yalçın Akdoğan ve Numan Kurtulmuş’un kabineye girmesinin sembolizmine dikkat etmek gerekiyor. Akdoğan’ın kabinede olmasını Davutoğlu’nun Başbakan olması kadar önemsiyorum. Akdoğan, güçlü politik okuması olan ve akademik birikimlerini uzun zamandır Erdoğan’ın yanında test eden biri. Görünen o ki Akdoğan, Erdoğan ile Davutoğlu arasında uyum vazifesi görecek. Bir anlamda hükümet ile köşk arasında hava yastığı görevi üstlenecek. Akdoğan, politik realizmi, çalışkanlığı, sağlamcılığı, ekip çalışmasına yatkınlığı ve serinkanlı yaklaşımıyla yeni kabinede çıpa işlevi üstlenecek. Son anda bir değişiklik olmazsa açılımdan sorumlu isim olacak.
Yeni troyka... Numan Kurtulmuş’un kabineye girmesi ise siyaset sosyolojisi bakımından manidar. Kurtulmuş, tabanda politik karşılığı olan bir isim. Anadolu’daki bu mütekabiliyetini zamanla parti içine delege ederse içerde de o kadar güçlenmiş olacak.
Davutoğlu-Akdoğan-Kurtulmuş yeni troykayı oluşturacak. Bu isimler, ilk zamanlardaki Erdoğan-Gül-Arınç üçlüsünün yeni sürümü gibi de mütaala edilebilir. Akdoğan ve Kurtulmuş bir anlamda kabinede siyasi komiser gibi çalışacak.
Fidan listeden çıktı!
Kabinede en çok dikkat çeken ikinci değişim dış politika tercihinde yaşandı. Öncelikle Hakan Fidan meselesine açıklık getirmek gerekiyor. Parti kaynakları Tayyip Erdoğan’ın iki gün önce Başbakanlık resmi konutunda MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la bir araya geldiğinin altını çiziyorlar. Baş başa yapılan bu görüşmede Erdoğan, ‘Fidan’a teşkilatta kalmasını ve kurumun yeniden yapılanması başta olmak üzere çözüm sürecinde etkin rolünün devam etmesi gerektiğini’ söylüyor. Böylece Hakan Fidan son anda yapılan istişare sonucu listeden çıkarılıyor.
Dış politikada vizyon değişimi
Meselenin ikinci bir boyutu daha var. Fidan’ın Dış İşleri Bakanı olmasıyla Erdoğan-Davutoğlu-Fidan üçlüsünün dünyaya vereceği mesaj. Eminim Tayyip bey bu algıyı da düşünüp Davutoğlu’yla konuşarak daha liberal isimler tercihinde bulunmuştur. Volkan Bozkır’ın dış işleri kökenli, Mevlüt Çavuşoğlu ise çekirdekten siyasetçi. Ayrıca iki ismin de Milli Görüş ve İslamcı kökenden gelmemesi dış politikada önemli bir değişim anlamına geliyor. Dış Politika vizyonundaki bu değişim Başbakan Davutoğlu’nun kongre konuşmasında ‘AB Stratejik hedefimizdir’ cümlesinin teyidi gibi de okunabilir.
Yeni Türkiye, eski ekonomi yönetimi...
Başbakan Davutoğlu, ekonomi yönetiminde değişime gitmeyerek tercihini istikrardan yana kullandı. AK Partinin seçim başarılarının ardında iktisadi kalkınmanın önemli etkisi var. Ekonomi yönetimi özelinde ve kabine değişiminin genelinde 2015 seçimlerine giderken dengeleri koruma, seçimlere başarıları ispatlanmış kadroyla gitme arayışının olduğunu belirtmek lazım.
Davutoğlu yeni bakanlar kuruluyla makro kalkınmacı ekonomi yönetimi ve demokratikleşme perspektifinin süreklilik içinde değişim stratejisiyle devam edeceğini söyledi. Bülent Arınç’ın kabine de kalması ise kendisinin sıklıkla ifade ettiği ‘özgül ağırlığının’ yeni bir ispatı oldu.
Tayyip Erdoğan, köşke çıksa da yeni kabineyle politikaları ve kadrolarıyla hükümette olduğunu ve her şeyin aynen devam edeceğini bir kez daha ilan etti...
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.