İYİ DEĞERLENDİRME
Ahmet Altan-
08 Nisan 2010 Perşembe 16:25
Bu laflar ne laflar hey Allahım.
Balyoz soruşturmasında 25 generali gözaltına almak için karar veren savcıları görevlerinden çeken Başsavcı, bağımsızlığıyla övünüyor önce.
“Bana kimse emir vermedi, veremez.”
Arkasından bu kararı tek başına aldığını açıklayıp nedenini de söylüyor.
“Gözaltına alınması istenen subayların 78’i muvazzaf... Bunların yirmi beşi general rütbesinde... Böyle bir yakalama ve gözaltı kararının yol açacağı sonuçların iyi değerlendirilmesi gerekir.”
Başsavcı, generallerin gözaltına alınmasını “iyi” değerlendirmiş ve operasyonu durdurmuş.
Peki, neye göre değerlendirmiş bunu?
Yargının önemli bir parçası olduğuna göre “hukuka ve yasalara” göre değerlendirmiş olmalı.
Peki, bizim hukukumuzda “25 general gözaltına alınırken iyi değerlendirilmeli” diye bir madde var mı?
Şike skandalında “yirmi beş futbolcu” gözaltına alınırken Başsavcı “iyi değerlendirme” yapıyor mu yoksa yasanın emirlerine mi uyuyor?
Gözaltına alınması gerektiğinde “başsavcının ve savcıların” mutlaka “iyi değerlendirme” yapması gereken insanlar kimler?
Hangi meslek grubu, “bizim yirmi beşimizi de alamazlar, iyi değerlendirme yapmaları gerekir” gibi bir güvenceye sahiptir bu ülkede?
O yirmi beş kişi “muvazzaf generaller” olmasaydı başsavcı gene de “iyi değerlendirme” yapacak mıydı?
Niye emekli generalleri gözaltına alırken “iyi değerlendirme” yapmadılar?
Hukukumuz, “emekli generalleri gözaltına alabiliriz ama görevde bulunan generalleri gözaltına almadan önce iyi değerlendirip vazgeçelim” mi diyor?
Ne oldu Anayasa’nın “eşitlik” ilkesine?
Eşitlik ilkesine aykırı davranmak, zanlılara “mesleklerine ve görevlerine” göre davranmak hukuka uygun mu?
Peki, başsavcı bu kararı ve bu açıklamasıyla Anayasa’nın eşitlik ilkesini çiğnemiş olmuyor mu?
Çiğnemiş oluyor.
Anayasa’yı çiğnemek suç mu?
Suç.
Başsavcı operasyonu durdururken “iyi değerlendirdiğini” sanıyor ama bence fevkalade “kötü değerlendirmiş” ve açıkça suç işlemiş.
Bu suçu da itiraf etmiş.
Böyle giderse, bugün “yargı sisteminin” içinde bir yere sahip olan epeyce insanı ilerde “sanık sandalyesinde” göreceğiz.
Çünkü bu ülkede kimin yargılanacağını “hukuk dışı değerlendirmelere” göre değil “hukuki değerlendirmelere” göre yapan hukukçular da var.
Hukukun ölçüsü hukuktur.
O ölçü de, zanlıların “mesleklerine” göre değişmez.
Generallerin gözaltına alınması söz konusu olduğunda duran başsavcı, başka hangi mesleklerin gözaltı kararları karşısında soruşturmayı durduruyor?
Yirmi beş fırıncı gözaltına alınacak olsa “durumu iyi değerlendirecek” miydi?
Yirmi beş işçi gözaltına alınabilir mi mesela?
Yirmi beş doktor, eczacı, mühendis gözaltına alınır mı?
Adalet simgesinin gözlerinin bağlı olmasının nedeni böylesine açıkken, o “gözlerdeki bağ” bütün hukukçulara “hukuk dışındaki hiçbir ölçüyle değerlendirme yapmayacaksınız” diye emrederken bizim savcı neden “gözlerini açıyor”, generalleri görüyor ve operasyonu durduruyor?
Belli ki yargının bazı üyelerine göre bu ülkedeki herkes sorgulanabilir, gözaltına alınabilir ama generaller sorgulanamaz, gözaltına alınamaz.
Niye?
Başsavcı bu “niye” sorusunun cevabını da verebilecek mi?
Bize, neden söz konusu generaller olduğunda “iyi değerlendirdiğini” ama başka mesleklerden olanların durumunu “kötü değerlendirdiğini” açıklayabilecek mi?
On yedi bin faili meçhul cinayetin gerçekleştiği bir ülke burası, o “cinayetleri” işleyenlerin yakalanmaması ve yargılanmaması da bazı “iyi değerlendirmelerin” sonucu mu?
O “iyi değerlendirmeler” sonucunda mı birçok işkenceci paçasını yargıdan kurtardı?
O “iyi değerlendirmeler” mi “muhtıracıların ve darbecilerin” hesap vermesini engelledi?
O “iyi değerlendirmeler” mi 28 Şubatçılarla 27 Nisancıların serbestçe dolaşmasına yol açtı?
Tabii bu değerlendirmeleri “iyi” bulanlar var aramızda.
Bunun “yargı bağımsızlığı” olduğunu iddia ediyorlar.
“Generaller söz konusu olunca iyi değerlendirme yapan” anlayışa “bağımsız yargı” diyenleri tanımak isterseniz, anayasa tartışmalarına bakın, “yargı sistemi değişmesin” diye bağıranlar onlar.
Bağımsızlık onların kafasında da “generallere dokunmamak” anlamına geliyor, onun için bugünkü düzeni bu kadar çok sevip savunuyorlar.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.