21 Kasım 2024
  • İstanbul14°C
  • Diyarbakır14°C
  • Ankara17°C
  • İzmir21°C
  • Berlin2°C

İRAN'IN KÜRT PARTİSİ NİÇİN TAHRANLA SİLAHLI MÜCADELEYE GİRİŞTİ?

Muhammed Salih

18 Temmuz 2016 Pazartesi 08:14

İran’ın önde gelen bir Kürt partisinin lideri örgütün İran güvenlik güçleriyle olan mücadelesini yavaş yavaş hızlandıracaklarını açıkladı. Hareketin İran’a karşı neredeyse yirmi yıldır sürdürdüğü ateşkes iki taraf arasında kısa süre önce başlayan çatışmalarla bozulmuştu.

İran Kürdistan Demokrat Partisi’nin (İKDP) Peşmerge adıyla bilinen silahlı kanadı geçtiğimiz haftalarda İran Devrim Muhafızları’yla en az beş farklı çatışmaya girdi. Çatışmaların sonucunda hem Devrim Muhafızları hem de İKDP onlarca kayıp verirken kesin ölü sayısına ilişkin tartışmalar sürüyor.

İKDP Genel Sekreteri Mustafa Hicri Al-Monitor’a şöyle konuştu: “Birliklerimiz şu an bölgeye (İran Kürdistanı) dağılmış durumdalar. Halkla temas hâlindeler ve bize yönelik bir saldırı olursa meşru müdafaa amaçlı harekete geçmeye hazırlar. Bu yavaş yavaş ilerleyen bir süreç olacak”. Hicri, birliklerinin henüz Devrim Muhafızları’na karşı bir saldırı düzenlemediklerini ve girdikleri çatışmaların sadece meşru müdafaa amaçlı olduğunu da açıkladı.

Partisinin İran’daki Kürt bölgelerinde artan faaliyetlerinin ve askeri varlığının meşru olduğunu da söyleyen Hicri İran hükümetinin Kürtler üzerindeki “baskıyı artırdığını ve anlamlı bir sivil ya da siyasi faaliyete alan bırakmadığını” belirtti.

Hicri, partinin gerçekleştirdiği saldırıların nedenini de şöyle anlattı: “İran’ın iddia ettiği gibi bir ülke olmadığını ve savunmasız olduğunu tüm dünyaya kanıtlamak”.

Hicri’ye göre İKDP ile İran arasında 1990’ların ortalarından beri ortaya çıkan ilk büyük çatışma Oşnaviyev’de yaşandı. İKDP’den 17 Haziran’da yapılan açıklamaya göre çatışma, İKDP’li Peşmerge güçlerinin Kandil dağından ayrılarak İran-Irak sınırının Irak Kürdistanı’nda kalan Koya kasabasında bulunan bir kampa yerleşmesi üzerine patlak verdi.

Kürtlerle İran güçleri arasındaki çatışmalar İKDP’nin İran’ın Kürt bölgelerindeki askeri varlığını yeniden tesis etme isteğine işaret ediyor. Bu bölge, Kürdistan’ın batı vilayetlerinden Kermanşah’dan Batı Azerbaycan ve Elam’a kadar uzanıyor. İKDP mart 2015’ten bu yana İran Kürdistanı’na savaşçı ekipler ve siyasi kadrolarını yolluyor.

İKDP ile İran arasında tarihsel bir gerginlik söz konusu. Partinin iki eski liderinin- 1989’da öldürülen Abdülrahman Kasımlo ve 1992’de öldürülen Sadık Şerefkendi- İran hükümetinin Avrupa’daki ajanları tarafından öldürüldüğüne inanılıyor.

İran hükümeti geçtiğimiz yıllarda da muhalif Kürt partilerine üye oldukları gerekçesiyle birçok Kürt aktivisti idam etti. İran anayasasına göre Sünnilerin cumhurbaşkanı gibi yüksek makamlara gelmesi yasak. İran’ın Kürtler, Beluçlar ve Türkmen azınlıklarının çoğu ise Sünni mezhebine mensup. Kürt bölgeleri ülkenin en az gelişmiş bölgeleri arasında yer alıyor ve valiler çoğu zaman ülkenin diğer bölgelerinden atanıyor.

Hedefi ne olursa olsun İKDP’nin silahlı mücadelesi Kürt bölgelerinin daha da askerileşmesine, hükümetin o bölgelerde yaşayan nüfus üzerindeki baskılarının artmasına ve ekonomik şartların daha da kötüleşmesine yol açabilir.

Nitekim İran ordusu, Irak’taki Kürt yönetiminin İKDP’nin artan faaliyetlerini dizginlemesi için 26 Haziran’da sınır bölgesi Sıdakan ve Irak Kürdistanı’ndaki Hacı Ümran’ın bölgesini top atışlarıyla vurdu. En az beş kişinin yaralandığı saldırıların ardından 10 köy İran’ın yeniden saldırabileceği korkusuyla boşaldı.

Fars Haber Ajansı’nın haberine göre, Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Muhammed Pakpur, Kürt hükûmetinin İranlı Kürt güçlerini dizginleyememesi hâlinde İKDP’nin Irak Kürdistanı’ndaki üslerini vuracaklarını açıkladı.

İran, temmuz 1996’da Iraklı Kürt partiler arasındaki sivil savaş ve Irak Kürt Yurtseverler Birliği (KYB) ile yakın ilişkilerinden faydalanarak İKDP’nin Koya’daki üslerine saldırmıştı. Hicri ise İran’ın tehditlerini ciddiye aldıklarını ve buna karşı hazırlıklı olduklarını söyledi.

Devlet Uzlaştırma Konseyi Genel Sekreteri Muhsin Rızai ise Oşnaviye’deki çatışmaların ardından Suudi Arabistan’ı İKDP’nin İran’daki faaliyetlerini desteklemekle suçladı. Erbil’deki Suudi Arabistan Konsolosluğu ise bu iddiaları “mesnetsiz ve gerçek dışı” diyerek reddetti.

İKDP ile İran arasında yeniden patlak veren çatışmaların İslam Cumhuriyeti’ne muhalif Kürt partilere ev sahipliği yapan Irak Kürdistanı’nı nasıl etkileneceği de merak konusu.

İKDP’nin İran’daki faaliyetlerini artırmasının kendi menfaatleri adına önemli olduğunun farkında olan Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) de İran ve Türkiye’nin saldırılarının endişeye yol açtığını açıkladı. KBY’den 26 Haziran’da yapılan açıklamada şöyle dendi: “İranlı bazı muhalif gruplar ve PKK’nin Kürdistan bölgesini ve sınırlarını komşu ülkelere yönelik saldırılar düzenlemek için kullanmasına karşıyız”.

İran’ın Irak Kürdistanı sınırında gerçekleştirdiği saldırıların gayri meşru olduğunu belirten Hicri ise İKDP savaşçılarının İran güçlerine Irak Kürdistanı’na sınır bölgelerden değil İran’ın iç kesimlerinden saldırdıklarını ekledi.

Hicri şöyle dedi: “Zamanı geldiğinde birliklerimizi kademeli olarak oradan (Irak Kürdistanı) buraya doğru kaydırmayı düşünüyoruz. Dolayısıyla İran’ın KBY’ye sorun çıkarmak için bir mazereti kalmayacak”.

İKDP ana üssü Irak Kürdistanı olan İranlı muhalif Kürt partilerinden yalnızca biri. PKK’ye yakın Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) hariç bu partilerin hepsi Irak Kürdistanı ile komşu İran arasındaki ilişkileri düşünerek geçtiğimiz on yıllarda silahlarını susturmuşlardı.

Şimdi pek çokları İKDP’nin İran’daki faaliyetlerini artırmasının nedenlerini ve zamanlamasını sorguluyor.

Kürt araştırmacı ve uzman Mamand Roja Al-Monitor’a şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu büyük ölçüde Kürtlerin kendi içindeki dinamiklerden kaynaklanıyor. İKDP ile PJAK gibi diğer örgütler arasında bir rekabet var”. Roja’ya göre örgütün bir diğer amacı da tabanını canlandırmak ve İran’a karşı savaşı tırmandırarak uluslararası toplumun dikkatini davasına çekmek.

İran güvenlik güçlerine meydan okuyan bir Kürt partisi olarak konumlanmak isteyen PJAK da geçtiğimiz yıllarda İran güvenlik güçleriyle birçok çatışmaya girdi ve bunların sonuncusu 13 Haziran’da yaşandı. İKDP ise şimdi Kürt partiler arasındaki tarihi başat konumunu yeniden kazanmak istiyor. Ancak güçlü hasımları ve parti içinde son yıllarda yaşanan çekişmeler düşünüldüğünde İKDP’nin eski gücüne ulaşıp ulaşamayacağı henüz net değil

Bölgedeki Kürt hareketleri genelde savaştıkları devlete karşı başka bir bölge ülkesinden destek alırlardı. İran’daki Kürt muhalefeti 1980’lerdeki İran-Irak savaşında Saddam Hüseyin yönetimi tarafından desteklenirken İran da Iraklı Kürt partilerine arka çıkmıştı. Roja, Saddam’ın devrilmesi ve İran’a dost grupların Bağdat’ta başat güç hâline gelmelerinin İKDP’nin konumuna darbe vurduğuna işaret ediyor. Dahası İslam Cumhuriyeti şu an kurulduğu 1979 yılından bu yana en güçlü zamanlarını yaşıyor. Ancak devam eden bölgesel karmaşanın yine de İKDP’ye alan açabileceğini düşünenler de var.

Roja da şöyle diyor: “İran, Türkiye ve Suudi Arabistan arasındaki bölgesel husumetler İran Kürdistanı’na bölgedeki büyük resmin bir parçası olma imkânı verdi”. (Al Monitor)

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.