04 Aralık 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara4°C
  • İzmir11°C
  • Berlin5°C

İRAN NE YAPMAK İSTİYOR?

Bayram Bozyel

11 Eylül 2018 Salı 12:36

İran tam bir haydut devlet. İçerde görülmemiş bir baskı ve zülüm rejimi uyguluyor. 1979 yılından bu yana İslam Cumhuriyeti kisvesi altında kurulan rejim, İran’ı bir açık cezaevine dönüştürmüş durumda. Bu ülkede birkaç Kürt ya da muhalifin idam edilmediği bir tek gün yok. Rejim bütün muhaliflere karşı aralıksız bir sürek avı içinde. İçerde, dışarda, uzak ülkelerde ulaşabildiği her türlü muhalifi hunharca katlediyor. Bu konuda ne temel insan hakları gibi ilkeler umurunda ne de onu bağlayan hukukun evrensel değerleri söz konusu.

İçerde böylesine pervasız davranan molalar rejimi dışarda da dizginsiz bir yayılmacı politika izliyor. İslam davası adı altında ve bölgedeki Sünni-Şii çelişkisini kullanarak Ortadoğu’da ekonomik, siyasi ve askeri egemenliğini yaymak istiyor. Irak’ta kâh partiler kuruyor, kâh hükümetler inşa ediyor, kimi zaman ve açıkça silahlı birimler kurarak ülkenin kritik noktalarını kontrol ediyor. Benzer bir durum Suriye için de geçerli. Esad rejimi, bunca dış müdahale ve iç savaştan sonra hala ayakta ise bunu İran’a borçlu. İran’ın Suriye’de on binlerce asker ile Baas rejiminin yanında savaştığı sır değil. İran’ın bu dur durak bilmeyen yayılmacılığının sınırı Kızıldeniz’e kadar ulaştı.

İran’ın izlediği siyaset din sosuna bulanmış bir Fars yayılmacılığıdır. İran’ın söz konusu emperyalist yayılmacı politikası yeterince sorunlu bölgeyi daha da kırılgan hale getirmektedir. Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgede süren savaş ve istikrarsızlıkların esas nedenlerinden biri İran’ın izlediği yayılmacı politikadır. İran bu haliyle bütün dünya için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

İran’daki haydut rejimi en çok rahatsız eden ve korkutan güç Kürtlerdir. Her gün birkaç Kürdün barbarca idam edilmesi ve son olarak İran’ın Federe Kürdistan Bölgesi Koyê’deki iki Doğu Kürdistanlı parti merkezine saldırmasının temel nedeni budur. Çünkü İran’da Kürtler yüzyıldır özgürlük için ayakta. Bu uğurda büyük bir mücadele yürütüyorlar. İran Kürt hareketi geçmişi Mahabad Cumhuriyeti’ne uzanan siyasal bir birikime sahip. Uluslararası alanda muhatap kabul ediliyorlar, davaları sempati ve destek görüyor.

Son dönemde Doğu Kürdistan’daki beş parti aralarında bir cephe kurdu. Bu birlik kısa sürede Kürdistan coğrafyasında etkisini gösterdi. Siyasi ve askeri eylemlilikleri ivme kazandı. Aynı dönemde Kürt partileri Amerika yönetimi ile görüşmelerde bulundu. Bütün bunlar İran rejimini iyice telaşlandırdı.

İran mollalar rejiminin Kürt aktivistlere, siyasi kadrolara ve mülteci kamplarına saldırıları yeni değil elbet. Ancak son Koye saldırısı bu kez farklı bir konjonktüre denk düşüyor.

İran içerde ve dışarda baskı, terör ev yayılmacı politikanın son sınırına ulaştı. Söz konusu politika artık ona büyük faturalar olarak geri dönüyor. Etrafındaki çember gün geçtikçe daralıyor. Çanlar şimdi bu rejim çalıyor. Kanlı rejim sonunun yaklaştığının farkında. Bu nedenle can havliyle Kürt güçlerine saldırıyor. Bu konuda sivil, yaşlı, silahlı ayırımı yapmıyor. İran’ın Koye’de saldırdığı kamplarda binlerce sivil ailenin mülteci olarak kaldığını bilmeyen yok.

Koye saldırısının içerdiği üç mesaj var. Birincisi elbette İranlı Kürt güçlerine… Rejim bu tür saldırılarla Kürtlerin gözlerini korkutarak onların mücadelesine darbe vurmak istiyor. İkinci mesaj Kürdistan Bölge Yönetimi’nedir. Geçen yıl bu zamanlarda bölge devletleriyle Güney Kürdistan’daki 25 Eylül Bağımsızlık Referandumunu boğan İran bu kez bu tür saldırılarla Kürt yönetimini sindirmeyi ve bölgeyi istikrarsızlaştırmak istiyor. İran’ın son mesajı ise ABD ve batılı güçleredir. Tramp yönetiminin İran’a karşı devreye soktuğu iki aşamalı ambargonun bu kez yıkıcı sonuçlar doğuracağının farkında olan rejim, bu tür güç gösterileriyle kendince direneceğini göstermek istiyor.

Ancak İran açısından bu kez durum farklı. İran’daki kanlı rejim, son Koye saldırısı ile kendi sonunu getirecek finalin fitilini yaktı. 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.