19 Mayıs 2024
  • İstanbul17°C
  • Diyarbakır23°C
  • Ankara21°C
  • İzmir26°C
  • Berlin19°C

IRAK VE SURİYE’DE AKIL OYUNLARI

Nihat Ali Özcan

26 Aralık 2014 Cuma 07:26

Yeni yıla girerken, IŞİD’le koalisyon arasındaki savaş iki farklı cephede sürüyor. Birinci cepheyi hava saldırıları, heyecan verici sonuçları olmayan küçük çaplı sıcak çatışmalar ve terör saldırıları oluşturuyor. Diğer cephe ise propaganda alanında açıldı. Gazeteler, televizyonlar ile internette.

Sanal âlem savaşları

IŞİD, hedef kitleleri “İslam” adına savaştığına, kendisinin güçlü, düşmanlarının çaresiz ve İslam düşmanı olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Koalisyon ise kamuoyunu IŞİD’in “radikal, cihatçı, barbar, özellikle de kadın ve medeniyet düşmanı” olduğuna ikna etmek için propagandasını sürdürüyor.

Koalisyon havadan saldırılarını sürdürürken, karada yerel unsurları eğitip savaştırmaya çalışıyor. Açıklamalara göre üç ayda binden fazla IŞİD militanı öldü. Ancak söz konusu veri böylesine geniş bir cephede devam eden asimetrik bir savaşta hiç de heyecan verici değil. Çünkü bu rakamlarla IŞİD gibi bir harekete stratejik ölçekte hasar vermek mümkün değil.

Önümüzdeki yıl

Sorunun karada savaşacak asker olduğu ve bunu temin etmenin de mümkün olmadığını herkes öğrendi. Yerel unsurlardan fazlaca hayır yok. Obama’nın bölgeye, karada savaşacak asker göndermeyeceği de açık. Başka bir ifadeyle, Suriye ve Irak’ta IŞİD’le savaş bugünkü haliyle en az üç yıl daha devam eder. Obama’nın kalan süresi iki yıl. Yeni seçilecek ABD başkanının müdahale kararı vermesi, eğer ikna olursa, hazırlık yapıp asker göndermesi de en az bir, toplamda üç yıl demektir. Bu durumda sadece IŞİD değil, Esad da gelecek üç yılın planlarını yapabilir. Elbette bu Türkiye içinde geçerli bir durum demektir. Her ne kadar eski NATO genel sekreteri gibi ortalıkta parlak diplomatik fikirler dolaşıyor olsa da.

Koalisyonun moralini bozacak son gelişme Suriye’de yaşandı. IŞİD, koalisyon üyesi Ürdün’e ait bir F-16 uçağını ısıya duyarlı füzeyle düşürdü. Bu durum, askeri personel kayıplarına karşı duyarlı olan ve havadan saldırıları sürdüren koalisyonun, özellikle de Batı’nın canını epey sıkacak demektir.

Olay detaylıca incelendikçe, veriler toplandıkça saldırının etkisi öngörülenden fazla olabilir. Hava saldırılarının gidişatını ve koalisyonun temel askeri stratejisini de etkileyebilir. Elbette öncelikle füzeyle mi düştü yoksa teknik arıza mı ona bakılacaktır.

Füzenin ilk sahibi

Cevabı aranan ikinci soru, füzelerin nereden geldiği, hangi cins olduğu ve IŞİD’in elinde kaç tane olduğudur. Suriye veya Irak ordusundan mı ele geçirildiği ya da koalisyonun muhaliflere verdiği ve IŞİD’in el koyduğu füzeler midir? Her iki durumda da koalisyon yeni çareler aramak zorunda kalacaktır.

Karşı strateji

IŞİD sadece füzeyle değil, Batı’nın inşa halindeki askeri stratejisini farklı yöntemlerle sekteye uğratmayı sürdürüyor. Önceki gün Bağdat ile işbirliği yapan Sünni aşiretlere yaptığı bombalı saldırı örneğindeki gibi. Kayıpların 45’i bulması Sünni “muhalif” yaratma işinin pek de kolay olmadığını gösteriyor.

Düşürülen uçağın pilotu, IŞİD için değerli bir propaganda malzemesi haline gelecektir. Bu durumun sadece koalisyona destek veren Arapları değil aynı zamanda Batılıları da ciddi anlamda endişelendirecek gibi görünüyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.