IRAK KÜRDİSTANI’NDAN GÜLEN OKULLARI HAMLESİ
Sara al-Qaher
12 Ekim 2016 Çarşamba 12:40
BAĞDAT - Irak Kürdistanı’ndaki Gülen okullarının özel bir şirkete devredildiğine dair haberler basına da yansıdı. Dwarozh haber sitesine göre Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ne (KBY) bağlı Eğitim Bakanı Bişvan Sadık, Gülen hareketine bağlı ortaokul ve üniversitelerin Koşnaw isimli özel bir Kürt şirketi tarafından 19 Eylül’de satın alındığını bildirdi. Yönetimin bu hamlesine şu ana kadar resmi ya da yasal bir itiraz yahut bir protesto gelmiş değil.
Türk hükümeti, 15 Temmuz darbe girişiminden ABD’de yaşayan Türkiyeli din adamı ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski müttefiki Fethullah Gülen’i sorumlu tutuyor. Türkiye ile varılan mutabakat kapsamında geçen ay bölgede Gülen’e bağlı eğitim kurumlarına el koymaya başlayan KBY, ardından finans ve sağlık kuruluşlarına da el attı.
Son olarak Gülecilerin sahip olduğu Devran isimli radyo istasyonuna el kondu. Okullar da dâhil kimi kuruluşlar özel sektöre satılırken diğerleri devlet kontrolüne geçiyor. Gülenci kuruluşlarda çalışan yöneticilerin tutuklandığı ve hareketin yasaklandığı da basına yansıyan bilgiler arasında.
Gülen hareketi Kürdistan bölgesinde geniş bir toplumsal, ekonomik ve kültürel ağa sahip. Hareketin bölgedeki etkinliği 22 yıldır sürüyor. Irak Kürdistanı’ndaki Gülenci okulların hâlihazırda yaklaşık 12 bin öğrencisi bulunuyor. Bu okullardan mezun olan kişilerin çoğu da Gülencilere ait basın kuruluşları ya da diğer işletmelerde işe giriyor.
Türkiye’de iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ile KBY Başkanı Mesud Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokratik Parti (KDP) arasındaki ilişki düşünüldüğünde okullara el konması ve yöneticilerinin işten çıkarılması sürpriz olmadı. İki taraf da bölgenin siyasi haritasına ilişkin yakın dünya görüşlerine sahip. Dahası Ankara mayıs 2014’te KBY petrolünün Ceyhan Limanı’na taşınarak buradan ihraçedilmesini kabul etmişti. Buna tepki gösteren Bağdat yönetimi ise merkezi hükümetin onayı olmadan yapılan Kürt-Türk anlaşmasının kanuna aykırı olduğunu savunuyor.
Türkiye uzmanı Ali Naci son gelişmeyi Al-Monitor’a şöyle değerlendiriyor: “Kürdistan’daki Gülenci kuruluşlar ekonomik açıdan önemli olsa da KBY’nin Ankara ile ilişkileri hem siyasi hem de ekonomik anlamda daha büyük önem taşıyor”. Naci’ye göre KBY’nin Ankara’yla uyumlu bir pozisyon sürdürmesi Irak Kürdistanı yönetimi için yaşamsal bir önem arz ediyor ve KDP bu ilişkiyi Bağdat yönetimi ile ilişkilerinde önemli bir koz olarak kullanıyor.
Muhalefet partileri ise Gülen okullarına yönelik hamlenin Kürt halkının menfaatlerine aykırı olduğu görüşünde. Goran’lı (Değişim hareketi) Milletvekili Serva Abdülvahit, Al-Monitor’a KDP’nin bu hamlesinin Gülen hareketine bağlı okul ve üniversitelerde okuyan öğrencileri olumsuz etkilemesinden endişeli. Zira öğrencilerin akıbeti hâlen belirsiz. Okul yönetimindeki değişikliklerin müfredata yansıyıp yansımayacağı ve öğrencilerin çalışmalarını, gelecek planlarını nasıl etkileyeceği bilinmiyor. Abdülvahit de “KBY öğrencilerin akıbetine ilişkin net bir adım atmış değil. Hatta onları düşündüğü bile yok.” diyor.
Barzani yönetiminin Türkiye’ye verdiği tavizlerle bölgenin egemenliğine gölge düşürdüğünü söyleyen Abdülvahit’e göre KBY Türkiye’den gelen baskılara direnmeyecek ve sadece Gülen okullarını değil sağlık, basın, bankacılık ve finans kuruluşlarını da tasfiye edecek.
Gülen hareketi öğrenciler, mezunlar ve harekete bağlı kuruluş çalışanları sayesinde Irak Kürdistanı’nda geniş bir nüfuza sahip. İslamcı yönü ağır basan bu okullara giden öğrenciler Türkçe, Kürtçe, Arapça ve İngilizce öğreniyor. Kız ve erkek öğrenciler ayrı okullarda eğitim alıyor. Öğrencilere bilimsel bir anlayışa uyarlanmış, dini bir müfredata göre eğitim veriliyor. Erbil’deki Nilüfer Kız Lisesi ile Işık Erkek Lisesi, Süleymaniye’deki Selahaddin Erkek Lisesi ile Süleymaniye Kız Lisesi Gülen hareketine bağlı okullar.
Harekete bağlı eğitim kurumlarında Türkçe öğretilmesi bu kuruluşlara milli bir boyut da kazandırıyor. Süleymaniye Kız Okulu’nun öğrencilerinden 17 yaşındaki Hiva Zanyar Al-Monitor’a bu konuda şöyle diyor: “Öğrenciler ilkokuldan başlayarak Türkçe öğrenmeye başlıyor. Bu okullar, Kürt öğrencilerin Türkiye’ye duydukları bağlılık ve sevgide büyük rol oynuyor”. Erdoğan ve Gülen arasındaki anlaşmazlıklara rağmen Türkiye’nin daha önce bu okullara yönelik bir girişimde bulunmamasının bir nedeni de muhtemelen buydu. Erdoğan tutumunu darbe girişiminin ardından değiştirmiş olabilir.
Kürdistan bölgesindeki Müslüman liderlerin oğullarını genellikle Gülen okullarına gönderdiklerini söyleyen Zanyar, bu öğrencilerin çoğunun hareketin bir üyesi hâline gelerek Gülen’in İslam yorumunu benimsediklerini ve mezun olduktan sonra harekete bağlı kuruluşlarda çalışmak istediklerini anlatıyor. Zanyar’a göre okul yönetimleri de mezunlarla irtibatı koparmamaya özen gösteriyor.
Görünüşe göre KBY’nin son hamlesine rağmen Gülen hareketinin bölgedeki nüfuzunun silinmesi uzun zaman ve uğraşlar gerektirecek. (Al Monitor)
Sara al-Qaher is an Iraqi journalist and writer who is currently a student in the Faculty of Media at Baghdad University. She has worked for a number of local and international media organizations.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.