İNSANLAR ÖLÜRKEN OSLOCULUK OYNAMAK
Demiray Oral
22 Eylül 2012 Cumartesi 08:16
CHP’li olmak ile Fenerbahçeli olmak birbirine fena hâlde benziyor bazen.
Adamda yarattığı “ruh hâli” açısından. Şahsen değilsem de sülaleden CHP’liyim, çevrem onlarla dolu.
Ve sıkı bir Fenerbahçeliyim.
Geceyi Marsilya travması ile kapatıp güne Oslo travması yaşayan CHP’lilerle birlikte başladım.
Hâlime ve hâllerine bakıp dedim ki kendi kendime... CHP’li olmak ve Fenerbahçe’yi tutmakCemal Süreya ’nın “Mutsuzluğa da var mısın ” teklifini baştan kabul etmektir adeta.
Önde götürdüğün maçın son saniyesinin son salisesinde gol yemektir.
Galip durumdayken bile o golü yiyebileceğini bilerek maç seyretmektir.
Partinin, iktidarı vurmak hedefiyle “skandal” açıklayayım derken, kendi tutarlılığını tartışmaya açmasına şahit olmaktır.
Tuttuğun kulübü, partiyi yönetenlerin yaptıklarına her gün kahretmektir.
Fenerbahçeli olmanın travmasını yüreğimde saklayacağım şimdilik.
Çünkü neticede sığınabileceğimiz “artık önümüzdeki maçlara bakacağız ” klişemiz var.
Fakat bir o taraftan bir bu taraftan, aslında hep aynı taraftan, günde ortalama 10 ölüyle yaşadığımız bu memlekette siyaset için aynı lükse sahip miyiz?
“Artık önümüzdeki ölümlere bakacağız ” deyip geçebilir miyiz?
Madem geçemeyiz o hâlde CHP’nin bir “skandal” hesabıyla açıkladığı Oslo görüşmeleri meselesinin ortaya koyduğu “hakiki skandalı” görmemiz gerek.
Önce memleketin son günlerde uyandığı sabahları bir kenara yazalım.
Ölüme uyanıyoruz sabahları.
Akşamları ise ana haber bültenleri, 80 öncesinin TRT haberlerindeki “ölüm haberleri”ni mumla aratıyor.
Peki, memleket bu ahvaldeyken bizi yöneten iktidar ve yönetmeye talip ana muhalefetin derdi ne?
PKK ile sen mi işbirliği yaptın ben mi diye didişmek.
Önce Başbakan CHP’yi PKK ile işbirliği yapmakla suçladı.
Bunun üzerine, Kürt sorununun çözümü için koltuğunu bile feda etmeye hazır olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu’nun CHP’si Oslo’da yapılan görüşmelere ilişkin “mutabakat” metnini açıkladı.
Böylece PKK ile işbirliği yapan asıl sizsiniz demiş oldular AKP’ye.
Ne diyelim, tebrikler ikisine de...
Velhasıl iki partinin de tek derdi, siyaseten birbirlerine hasar vermek ya da alınan hasarı tamir etmek.
Haluk Koç ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Oslo hususunda yaptıkları açıklamalarla CHP’nin kendi içinde düştüğü tutarsız durum...
Ya da AKP hükümetinin, metnin altında imzamız yok ki diyerek acayip tutarlı pozu takınması...
Hiçbiri memleket insanının umurunda değil şu anda.
Siyasette yaşanan hakiki skandal şu ki, herkesin ölümlerin durmasını ve bunun için de ne gerekirse yapılmasını istediği bir memlekette Oslo, yani bilinen tek “barış süreci” üzerinden bencil bir siyaset yapıyor AKP ve CHP.
İktidarıyla, ana muhalefetiyle “Osloculuk” oynayanlar akan kanı durdurabilecek tek seçenek, yani müzakere seçeneği üzerinden siyasi çıkar peşinde koşuyorlar.
Ve böylece gelecekteki olası müzakereleri de şimdiden baltalayarak bu memlekete en büyük kötülüğü yapıyorlar.
CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na bir sorum var.
Çok affedersiniz de, “PKK ile görüşme olabilir ama sadece silah bıraktırma üzerine ” demek ne demektir?
Yani PKK gelip tıpış tıpış masaya oturacak ve silahı nasıl bırakacağını konuşacak, öyle mi?
Bu söylediğinizin gerçekliğine kendiniz inanıyor musunuz?
30 senedir savaşan bir örgüt masaya oturup silah bırakmayı konuşacak ve başka hiçbir talebi olmayacak.
İsterseniz bir de kulaklarını çekip, tek ayakta üstünde durma cezası verin PKK’lılara.
Bunlar olursa herhalde devlet de Kürtlere artık “gönlünden ne koparsa ” verecek.
CHP bir an evvel Osloculuk oynamayı bırakmalı.
Başbakan Erdoğan zaten Kürt sorununda “Ben elimden geleni yaptım ama karşılık bulmadı ” gerekçesine gelip kilitlenmiş vaziyette.
Ve insanlar her ölüm haberiyle, gelecekten biraz daha umutsuz hâle geliyor.
Memleket sürekli ölümün konuşulduğu büyük bir ölü evi misali.
Hâl böyleyken ve Kürt sorununda umut olma fırsatı varken, CHP iktidarı yıpratmak adına küçük hesaplarla ve bencilce hareket ediyor.
Oslo, o mutabakat zaptında yazan maddelerin içeriğinden tamamen bağımsız olarak umudu, yani barışı simgeliyor Kürt sorununda.
İnsanların güne ölüm haberleriyle değil, mutlu başladığı bir memleket olacaksak bir gün, yolumuz Oslolardan geçmek zorunda.
Hadi Fenerbahçeli olmanın acı çekmek olduğunu kanıksadık ama CHP’nin böyle bir lüksü yok.
CHP’nin artık topluma “Mutsuzluğa da var mısın ” teklifi yapmaktan vazgeçmesinin zamanı çoktan geldi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.