24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır13°C
  • Ankara1°C
  • İzmir9°C
  • Berlin10°C

İNGİLTERE’DEN KOLOMBİYA’YA...

Ali Bayramoğlu

25 Haziran 2016 Cumartesi 10:17

İngiltere'nin AB'ne “hayır” demesi, pek çok yeni soru ve tartışmayı, sallantı ve belirsizliği gündeme getirecek.

Batı dünyasında liberal demokrasinin politika ve kurumlarına yönelik bir güvensizlik eğilimi yaşanıyor. Bu dalga ABD'den İngiltere'ye, Avusturya'dan Macaristan'a uzanan geniş hatta, Türkiye'yi de kuşatan bir şekilde, muhafazakar çıkışlara ve “içe kapanma” dalgalarına yol açıyor. Ekonomik durgunluk ve terör saldırıları, göçmen akını, AB kurumlarının yaşadığı temsil krizi, Obama politikalarının görece etkisizliği gibi pek çok faktör bu dalgayı oluşturan nedenler arasında yer alıyor.

Türkiye'ye yansımalarıyla birlikte önümüzdeki günlerde yoğun olarak tartışılacağına şüphe yok.

Bunlar dışında kimi anlamlı gelişmeler de olmuyor değil.

Kolombiya'da hükümet ve Marksist FARC örgütü arasında tarihi bir ateşkes anlaşması imzalanması bu anlamlı gelişmelerden birisi.

Türkiye'nin Kürt sorunu olduğu gibi, etnik, dinsel, ekonomik nitelikli ağır, derin, tarihsel nitelikli çatışmalar, ürettikleri şiddetle, insanlık tarihinin karanlık yüzünü oluşturmaya devam ediyorlar. Ancak, kabul etmek gerekir ki, özellikle son yıllarda bu çatışmaların çözümü konusunda da yol alınıyor. Çatışma çözümleri geliştirilen teknikler, biriktirilen deneyimler hala sürmekte olan çatışmalar için umut ve model oluşturuyor.

İngiltere'nin Kuzey İrlanda krizini çözmesi, Güney Afrika'nın ayrılıkçı rejime son vermesi ve yeni anayasa hazırlaması, Korsika ve Bask'taki gelişmeler son 50 yıl içinde bu açıdan önemli örnekler oldular.

Kolombiya şiddet ve çatışma diyarı olarak, 60 yıldır, FARC gerillalarıyla devlet arasında süren çatışmalara tanık oluyor. Bunun yanında, çatışmayı bitirmek için 4 yıldır müzakereler sürdürülüyor.

Bir süre DPI'ın, çatışma çözümüyle ilgili bir inceleme gezisi için bir haftamı Kolombiya'da geçirmiş, bir dizi yazı yayınlamıştım.

Bir küçük alıntıyla, hatırlatayım:

“1948'den bu yana iç savaşlara 500.000'den fazla kurban veren, dünyanın gelir dağılımı en bozuk ülkelerinden birisi olan, ölümcül kutuplaşmaların diyarı Kolombiya, kendi öyküsüne oranla, bir mucize yaşıyor. Son çatışma 60 yıldır sürüyor ve acımasız: 200.000 ölü, 7 milyon kayıtlı mağdur, 5 milyon göçmen, on binlerle anılan kayıplar, insan kaçırmalar. Ülkenin 2000'lerde üçte birlik bölümünün gerillanın kontrolü altına girmesi, para-militer örgütler vahşeti, uyuşturucu ticaretinin çatışmanın ve gerillanın ana kaynağı haline gelmesi... Mevcut süreç barışı sağlamak için üçüncü deneme Kolombiya'da.”

Başarısız denemelerden sonra kah devletin kah gerillanın baskın olduğu ağır bir savaş dönemleri gelmiş.

Ama gelmiş.

Ziyaret ettiğim dönemde görüşmelerin kilit noktası silah bırakma ve ateşkes konusuydu. Bugün bu konuda varılan uzlaşmayla ve ateşkes anlaşmasıyla en önemli eşik atlanmış görünüyor. Kolombiya'da iş artık barış anlaşmasının imzalanmasına kalıyor. Daha sonra referandum aşaması gelecek.

Bir kenara not edelim, Kolombiya'da silah bırakma modelinin temel ayaklarını:

* FARC, barış anlaşmasının imzalanmasından sonraki 180 gün içinde silah bırakacak.

* Gerillalar için geçici geçiş bölgeleri ve kamplar kurulacak.

* Örgüt tüm silahlarını BM gözlemcileri teslim alacak.

* Darısı bize...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.