HİZBULLAH- PKK ÇATIŞMASI YENİDEN Mİ ALEVLENİYOR
Amberin Zaman
22 Kasım 2013 Cuma 08:47
2 Kasım gecesinden beri bu soru Batman’ın gündeminden düşmüyor. Zira o gece silahlı bir grup petrol mahallesinde BDP’ye yakın bir ailenin düğününe saldırdı. Özcan Temel adında iki çocuk babası bir genç hayatını yitirdi. Olayın failleri arasında, Hür Dava Partisi (HÜDA-PAR) üyesi olduğu, ve aynı zamanda Hizbullah örgütünde de yer aldığı iddia edilen bir şahıs 12 Kasım günü tutuklanarak cezaevine kondu. V.G.’nin tutuklandığı gün Batman’daydım. Batman’ın en saygın yerel gazetelerinden Batman Çağdaş gazetesinin sahibi meslektaşım Arif Arslan ile birlikte hemen HÜDA-PAR’ın ilçe başkanlığına gittim. HÜDA-PAR yöneticileriyle görüştüm.
Hizbullah partileşiyor yorumları beraberinde geçen aralık ayında faaliyete geçen HÜDA-PAR nasıl oldu da şiddete bulaştı? Soru önemliydi çünkü.
HÜDA-PAR bunu her ne kadar inkâr etse de kâbus gibi geçen 90’lı yıllarda “derin devlet”in desteğiyle PKK ve sempatizanlarına karşı savaşan Hizbullah örgütü ile en azından manevi bağları var.
Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun 2000 yılında İstanbul Emniyeti’nin düzenlediği bir operasyonda öldürülmesiyle birlikte Hizbullah büyük bir darbe yemiş, uykuya geçmişti. Zamanla başta Mustazaf-Der olmak üzere çeşitli sivil toplum kuruluşları etrafında yeniden örgütlenen eski Hizbullah üyeleri “sivilleşme” faaliyetleri çerçevesinde kanlı domuz bağları, satırlı infazları unutturmaya gayret ettiler. Tüm bunların komplo ve “derin devletin” işi olduğunu tekrarladılar. Aynı zamanda yüzbinlerin katıldığı Peygamberimizi Anma Mitingleri, toplu iftarlar düzenlediler. İkna olmayan devlet 2012 yılında Mustazaf-Der’in Hizbullah terör örgütüyle bağlarını öne sürerek derneği kapattı. Yerine İslamiyet vurgusuna bir de Kürt milliyetçiliğini katan HÜDA-PAR doğdu.
Sorularımızı yanıtlayan HÜDA-PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz PKK ile HÜDA-PAR arasındaki artan tansiyonu “derin devlet”e bağlıyor. “Fırat’ın doğusundaki yapıya dokunulmadı” diyen Yılmaz BDP ile “her zaman diyaloga hazır olduklarını” vurguluyor ve ekliyor: “Şiddet’le işimiz olmaz. V.G.’yi iyi tanıyoruz, o masum.”
“Derin devlet”in temel amacının barış ortamını bozmak olduğunu belirten Yılmaz, BDP’nin ise herhangi bir rakibe tahammül edemediğinden yakınıyor. Oysa bölgede BDP’nin karşısındaki tek ciddi rakip AK Parti. Koyu dindar, aynı zamanda milliyetçi Kürt oylarını her iki partiden çalabileceklerine inanan HÜDA-PAR hummalı bir seçim çalışmasına başlamış. Ve ilginç bir detay: Gençlerin Suriye’deki “cihada” katılmaları için Selefileriden gelen yardım “ricalarını” net biçimde reddetmişler.
Bunun bir sebebi aynı zamanda PYD ile de savaşan cihatçıların yanında yer alarak Kürt milliyetçi imajlarına zarar vermemek. Öte yandan, İran’a duydukları sempati yüzünden Esad’ı destekleyen İran karşısında yer almamak olsa gerek.
Ancak Batman’ın BDP’li belediye başkanı Serhat Temel’e göre HÜDA-PAR ile İran arasındaki bağ sempatiden çok öteye gidiyor. Son olayların arkasında “derin devletin değil İran’ın parmağı” olduğunu savunan Temel sözlerini şöyle sürdürüyor: “HÜDA-PAR bu kadar maddi imkâna nasıl sahip, bu kadar büyük organizasyonların altından nasıl kalkıyor? İran sayesinde. Kandil’in İran’a yönelik gittikçe sertleşen açıklamaları ve barış süreci onları çok rahatsız ediyor. Şubat veya marttı, İranlı bir heyet Kandil’e gidip savaşı yeniden başlatmaları karşılığında destek sözü verdi, Kandil reddetti.”
HÜDA-PAR’ın şiddetle reddettiği bu iddiaları Batman Valisi Yılmaz Arslan da kısmen tekrarlardı. Bizlere “İran Türkiye’yi sıkıntıya sokmak için Hizbullah’ı kullanıyor” açıklamasında bulunan Yılmaz “ancak abartılacak bir durum yok, devlet burada” diyor. Farklı açılardan da olsa HÜDA-PAR, BDP ve devlet son durum karşısında aynı noktada birleşiyorlar: Hedefte 11 aydır cenazesiz geçen barış süreci var.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.