24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara1°C
  • İzmir9°C
  • Berlin11°C

HEWLER’DEN MALİKİ GEÇTİ

Günay Aslan

15 Haziran 2013 Cumartesi 08:40

Hewler ile Bağdat arasında yakın zamana kadar soğuk savaş rüzgarları esiyordu. Merkezi hükümetin izni olmadan Kürdistan’dan petrol sevkiyatının yapılması, anayasanın Kerkük başta olmak üzere tartışmalı bölgelerle ilgili 140. maddesinin uygulanmaması ve Peşmerge ordusunun Irak Savunma Bakanlığı’na bağlanmaması gibi sorunlar yüzünden Kürt-Şii savaşının ayak sesleri geliyordu.

Ne var ki ilişkileri yıllarca bıçak sırtında yürüyen ve Amerika’nın müdahalesiyle savaşın eşiğinden dönen taraflar şimdi ‘uzlaşı’ mesajları veriyor.

Geçen pazar günü kabinesiyle birlikte Hewler’e gelen Irak Başbakanı Maliki’nin Kürdistan Bölgesel Başkanı Mesud Barzani’yle yaptığı görüşmeden sorunların diyalogla çözülmesi kararı çıktı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Barzani, Maliki’yle sorunları ‘birlikte ve diyalog içinde çözme’ kararı aldıklarını ve çözüm yolunda anayasanın esas alınacağını söyledi.

Hewler’e geliş amacının, ‘ortak çıkarlar temelinde işbirliği yapmak ve dayanışmayı sağlamak’ olduğunu söyleyen Maliki de sorunları bir yıl içinde siyasi diyalogla çözmeyi hedeflediklerini belirtti.

Kerkük’ün peşmergenin denetimde olmasının kendileri açısından sorun yaratmadığını ifade eden Maliki, ‘Kerkük ve tartışmalı bölgelerle ilgili olarak üç aşamalı çalışma yapacağız’ dedi. Irak’ın başbakanına göre, ilk olarak bu bölgelerde nüfus sayımı yapılacak. Ardından tartışmalı bölgelerin sınırları demografik yapıya uygun olarak yeniden çizilecek. Üçüncü aşamada ise bu bölgelerde referanduma gidilecek.

Maliki, ‘Tartışmalı bölgelerdeki halk hangi tarafı istiyorsa o tarafa bağlanacak’ diyerek, referandumdan çıkacak sonucu kabul edecekleri mesajını da verdi.

Referandum aslında Kerkük ve Xanekin gibi bölgelerin Kürdistan yönetimine bağlanması anlamına geliyor. Zira bu bölgelerde Kürt nüfusu ezici çoğunluğa sahip bulunuyor. Merkezi yönetim yakın zamana kadar sayıma ve referanduma yanaşmıyordu fakat şimdi kabul etmiş görünüyor. Bu da Kürtler açısından ciddi bir kazanım anlamına geliyor. Hewler ile Bağdat arasındaki sorunların çözümü için daha önceden kurulmuş olan 7 komisyon vardı ancak, bunlar ilişkiler bozuk olduğu için görev yapamıyordu.

Hewler’de alınan kararlardan biri de komisyonların aktifleştirilmesi oldu. Barzani-Maliki görüşmesinde komisyonlarda kimlerin görev alacağı da belirlendi. Enfal şehitlerine tazminat ödenmesi, Kerkük ve tartışmalı bölgelerle ilgili 140. maddenin uygulanması, petrol ve gaz satışının düzenlenmesi başta olmak üzere aradaki sorunların diyalogla çözülmesi amacıyla oluşturulan her komisyonda 3 Kürt, 3 de Şii görev yapacak.

Komisyonlara Irak Başbakanı Maliki ile Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani başkanlık edecek.

Maliki’nin Hewler’e gelmesi ve ‘uzlaşı’ mesajı vermesi Irak’ta Kerkük merkezli savaş ihtimalini -şimdilik- ortadan kaldırdı.

Maliki’nin Kerkük konusunda özellikle Kürtlerin tezlerine yakın durması ve referanduma gidileceğini açıklaması önemliydi. Bu açıklama seçimlerin arifesinde Barzani’nin elini daha da güçlendirdi.

Kürt tarafı alınan sonuçtan memnun. Güney Kürdistan’da bu sonuç Barzani’nin başarısı olarak değerlendiriliyor.

Elbette Barzani’yi Maliki karşısında yalnız bırakmayan, Irak hükümetini karşısına alma pahasına Güney Kürdistan’la ilişkileri geliştiren ve hatta ilişkilere stratejik içerik kazandıran AKP hükümetinin sağladığı destek de görmezden gelinmiyor.

Ve biraz da bu yüzden Gezi Parkı eylemleri buradaki hükümetin, sivil toplum kurumları ve medyanın ilgisini pek çekmiyor.

Nedeni ne olursa eylemden Erdoğan ve hükümeti zarar göreceği kaygısıyla uzak duruluyor.

Gezi Parkı eylemi Güney Kürdistan’da çevreci-demokratik bir tepkiden çok, Kürtleri soykırımla tehdit eden; Irak, İran ve Suriye rejimleriyle birleşerek Kürdistan’ı yok edeceğini söyleyen Kemalist-ulusalcı kesimin AKP karşıtlığıyla açıklanıyor.

Eylemle AKP’nin izlediği Kürdistan siyasetinin hedef alındığına inanılıyor. Bu yüzden de bütün dünyada gündem olsa da burada görmezden geliniyor.

Son olarak: Hewler’den bu kez farklı bir Maliki geçti.

Irak başbakanının söylemlerinde ne kadar samimi olduğu bilinmiyor ancak, son 3 yıldır izlediği politikadan çark etmesi, Kürtlerin haklı taleplerini destekler görünmesi önemliydi.

Öte yandan Maliki’nin ‘Kürt açılımının’ Kürtlerden çok Şiilerin çıkarlarıyla ilgili olduğunu söylemem gerekiyor.

Zira Irak’ta nüfusun yüzde 60- 65’ine sahip Şii kesim, Kürtlerin ülke yönetimindeki ağırlığından rahatsızlık duyuyor. Başından beri bunu hazmedemiyor. Her fırsatta bundan kurtulmaya, Irak devletini kendi tekeline almaya çalışıyor.

Anlaşıldığı kadarıyla Maliki bu amaç doğrultusunda yeni bir hamle yapıyor!..

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.