24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara4°C
  • İzmir8°C
  • Berlin2°C

HESAPLAŞMA

Ahmet Altan-

09 Ekim 2010 Cumartesi 18:01

Bir zamanların ne kadar güçlü kurumu varsa birer birer gücünü kaybediyor.

Ordudan, yargıdan sonra eskiden hükümetlerin ödünü patlatan patronlar kulübü TÜSİAD da nasıl olduğunu anlayamadığı bir şekilde hükümet tarafından “azarlanır” hale geldi.

Dün, TÜSİAD Genel Başkanı Ümit Boyner için Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “kredisini tüketti” dedi.

Bu Boyner’in şahsından ziyade doğrudan TÜSİAD’ı hedef alan bir açıklama.

Ve, hükümetin TÜSİAD’la kavgaya girişmekten hiç de çekinmediğini açıkça ortaya koyan bir tavır.

Peki, nasıl oldu da ordu, yargı ve zenginler böylesine güç kaybetti?

Birinci nedeni hak ettiklerinden daha fazla bir güce sahiptiler.

Şimdi hayat her şeyi olması gereken çizgiye çekiyor.

İkincisi, bu üç grup da “gelişimi ve değişimi” doğru okuyamadılar.

Türkiye’nin büyüme hızını ve Anadolu’nun zenginleşmesini kavramadan bu ülkede olup bitenleri anlamak da pek mümkün olamaz bence.

Zenginleşen Anadolu, iktidarı istiyor.

Anadolu zenginlerinin TÜSİAD zenginlerinden çok önemli bir farkları var.

TÜSİAD’daki patronların hepsi değil ama çok büyük çoğunluğu servetini “devletle iş yaparak” kazandı.

Eski devlet yapısıyla geçmişten gelen kuvvetli bağları var.

TÜSİAD’ın ortak “bilinçaltında” devlet ve devletçilik önemli bir yer tutuyor, Türkiye’nin çok büyük bir adım atacağı referandumda birden tutuculaşıyorlar.

Anadolu zenginlerinin çoğunluğu ise muhafazakâr ve “eski devlet” nezdinde çok da muteber değiller, o yüzden bu zenginler servetlerini halktan ve dünyadan kazandılar.

Devletle hemen hemen hiçbir bağları bulunmuyor.

Tam aksine devlete ve devletle bağlantılı olanlara muhalifler.

Geçmişten kalan bir “hesaplaşma” istekleri var.

Bugün onlar adına AKP hesaplaşıyor “eski” güçlülerle.

Hepsini de teker teker yeniyor.

Eskiden başbakanları aşağılayan medyaya bakın, eskiden başbakanları deviren TÜSİAD’a bakın, eskiden başbakanları azarlayan orduya bakın, eskiden başbakanları korkutan yargıya bakın.

Hepsi AKP karşısında yenildi.

Net zaferler kazandı AKP.

Yenilenler, yenilgilerini “siyasi” bir olay sanıyorlar, toplumsal bir gelişmeye ayak uyduramadıkları için kenara itildiklerini fark edemiyorlar.

Bir ülkenin hem nüfusu artıyor, hem zenginleşiyorsa, “eski düzeni” savunmak isteyen herkes bir şekilde tasfiye olur.

Yenilenlerde, medyada, orduda, yargıda, TÜSİAD’da büyük bir AKP korkusu görülüyor, “sivil vesayet, sivil diktatörlük” lafları bu korkudan kaynaklanan saçmalıklar.

AKP bunları yeniyor çünkü AKP “değişmek isteyenleri ve değiştirecek gücü olanları” temsil ediyor, galip gelen, görüntüde AKP ama asıl galip gelen Türkiye’nin yeni yapısı.

Yenilenlerin tümünün de “eski düzenin” muhafızlığını yapanlar olması bir tesadüf değil.

“Tutucu” hiçbir güç AKP’yi ne siyasal alanda, ne sosyal alanda yenebilir.

AKP’yi ancak AKP’den daha “değişimci” bir güç geriletir siyaset sahnesinde.

AKP’yi geriletmek isteyenlerin AKP’yi “tutucu” olduğu noktalarda zorlaması gerekiyor.

Hangi noktalarda tutucu AKP?

Mesela Kürt meselesinde tutucu, o yüzden Güneydoğu’da BDP gibi kendisinden çok daha küçük bir partiyle başabaş bir dövüş sürdürmek zorunda kalıyor, TÜSİAD’ı yendiği gibi yenemiyor BDP’yi.

BDP Güneydoğu’da, Kürt olduğu ve Kürt haklarını savunduğu için değil, AKP Kürt haklarına BDP kadar sahip çıkamadığı ve değişimci hamleler yapamadığı için güçlü.

Şöyle bir düşünün, Kürtler için “anadilde eğitim isteyen” BDP, aynı zamanda Alevilerin hakkını koruyan, başörtülülerin öğrenim hakkına sahip çıkan, muhafazakâr zenginlerin ticaret yapabilmek için muhtaç olduğu “barışçı” politikayı boyutlandıran, Avrupa standartlarını hayatın her cephesinde talep eden, demokrasi dışı her baskıyı kimden gelirse gelsin şiddetle kınayan, fikir özgürlüklerini sonuna kadar savunan, bütün Türkiye’yi kucaklayan bir parti olsaydı, AKP’yi Güneydoğu’da zorladığı gibi bütün Türkiye’de de zorlamaz mıydı?

Bir parti AKP’nin “ilerici olduğu” noktalardaki politikaları destekleyip, AKP’nin tutuculaştığı noktalarda ondan daha ileri ve haklı taleplerde bulunursa AKP’yi yener.

Ama AKP’yi, AKP’den daha “tutucu” olarak yenemezsiniz.

Ne kadar “sivil vesayet” diye ağlarsanız ağlayın, her “hesaplaşmada” yenilirsiniz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.