22 Kasım 2024
  • İstanbul7°C
  • Diyarbakır6°C
  • Ankara12°C
  • İzmir17°C
  • Berlin1°C

HDP’NİN ZOR SEÇİMİ

Ruşen Çakır

06 Aralık 2014 Cumartesi 10:23

DEMOKRATİK Toplum Partisi (DTP), yüzde 10 ülke barajı nedeniyle 2007 genel seçimlerinde, “Bir Umut Adayları” adı altında toplanan bağımsız adayları destekledi ve 22 milletvekilliği elde etti.

Arada DTP kapatıldı, yerine kurulan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) de 2011 genel seçimlerinde, yine yüzde 10 barajı nedeniyle “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku” adıyla katılan bağımsız adayları destekledi. 47 ildeki 64 adaydan 36’sı seçildi, bunlardan Hatip Dicle’nin vekilliği mahkeme kararıyla AKP’li Oya Eronat’a geçti.

BDP kapatılmadı ama yerini Halkların Demokrasi Partisi’ne (HDP) bıraktı ve önümüzdeki genel seçimlere HDP’nin parti olarak mı gireceği, yoksa yine bağımsız adayları mı destekleyeceği henüz belli değil.

YA HEP YA HİÇ

Gerçekten zor bir durum. Yine bağımsız adaylarla girilmesi durumunda, bu yöntem konusunda epey tecrübeli olduklarını da hesaba katarsak HDP’lilerin 40 milletvekilini aşması şaşırtıcı olmaz. Ancak seçimlere parti olarak girmeleri ve tabii ki barajı aşmaları durumunda, zaten milletvekili çıkardıkları seçim bölgelerinde sayıyı iyice artırabileceklerini, hatta bugüne kadar sandalye kazanamadıkları bazı büyük illerde şeytanın bacağını kırabileceklerini düşünebiliriz. Böylesi bir durumda toplam milletvekili sayısı kolaylıkla 50’yi aşabilir.

Sandalye sayısının artmasından çok, HDP’nin seçimlere parti olarak girmesinin siyasi anlamı önemli. Ve bu sadece HDP’nin değil, genel olarak Kürt siyasi hareketinin geleceğini yakından ilgilendiren bir konu. Nitekim şu ana kadar gerek İmralı (Abdullah Öcalan), gerek Kandil (PKK/KCK), gerekse HDP’den yapılan açıklamaların tümünde seçimlere parti olarak girilmesi eğilimi ağır basıyor.

Ruşen Çakır'ın yazısı

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.