HAYSİYET MÜCADELESİ SÜRÜYOR
Mesut Yeğen
08 Kasım 2016 Salı 16:48
Az da olsa bir ümidimiz vardı elbet. Aksi yöndeki bütün işaretlere rağmen, “yapmazlar, son köprüleri de atmazlar herhalde” diyen bir yanımız halen kalmıştı. Ta ki Gültan Kışanak ve Fırat Anlı da hapsedilinceye kadar. Kürdlerin sembol şehri Diyarbekir’in seçilmiş yöneticileri de hapsedildiğinde, sıranın artık vekillere geldiği belliydi. Şimdi bu da oldu: HDP’li vekiller, Kürdlerin 100 senelik haysiyet mücadelesinin son birkaç senesini simgeleyen Demirtaş da hapsedildi.
Peki neden? Devlet neden geride kalan 30 sene içerisinde defalarca uygulanmış, lakin sonuç vermemiş işlerin peşinde bir kez daha? Yerel yöneticilerden başlayıp, ince ince ölçüp biçerek Demirtaş’ı hapsetmeye uzanan bu tedip siyasetinden ne umuluyor olabilir? Peşinde olunan da, umut edilen de birkaç şey birden gibi görünüyor.
Peşinde olunan en kaba, en inceliksiz iş elbette dümdüz bir cezalandırma. Kürdlerin temsilcilerine devletlu siyasetin ana kararlarını boşa çıkarmanın, müesses nizamca çizilen genel siyasi çerçeveyi zorlamalarının bedeli ödetiliyor öncelikle. Erdoğan’ı başkan yaptırmamanın, HDP gibi bir partiyi Türkiye siyasetinin ana muhalefet partisi kılıp, müesses nizamın yüreğini ağzına getirmenin bedelini ödüyor HDP’nin seçilmişleri.
Bu tedip siyasetinin daha ‘ince’, daha geleceğe dönük hedeflerine gelince. Demirtaş’ı hapsetmiş olmakla devlet evvela Kürdlere, HDP’ye oy vermiş ya da vermesi muhtemel Kürdlere bir şeyler söylüyor. Söylediği de o kadar karışık değil: Daha önce defalarca söylediği gibi “tercihlerini, iradeni kabul etmiyorum” diyor devlet Kürdlere, “ısrar edersen bedelini ödersin” diye ekleyerek.
Bir de hazırlık yapılıyor bu tedip siyasetiyle elbette. Herkesin malumu olan işlerin hazırlığı. HDP’lileri hapsetmek uzun zamandır peşinde olunan Türkiye’yi Türk tipi başkanlığa ulaştıracak kolektif hissiyatı örme işinin son ve nitelikli adımlarından biri olacak belli ki. HDP’lileri hapsetmekle bir yandan kalabalıkların çoktandır kapılmış olduğu süreklileşmiş olağanüstü durum hissiyatı pekiştirilmiş olacak, beri yandan da bu durumla ancak HDP’lileri hapsedebilen Erdoğan’ı başkan yaparak baş edilebileceği anlatılmış olacak. Keza, başkanlığa karşı çıkacaklar liderlikten, iletişimden, etkileşimden mahrum edilip korkutulmuş olacak.
Ama galiba bu tedip siyasetiyle baş edilmek, elde edilmek istenilen, hazırlığı yapılan daha temel bir şey var: Irak ve Suriye’de Türkiye’nin kaybetmesi, Kürdlerin kazanmasıyla sonuçlanacak gibi görünen akıbete hazırlanmak. Irak ve Suriye’nin akıbeti belli ki büyük ölçüde Musul ve Rakka’da belirlenecek ve büyük bir değişiklik olmadığı takdirde işler Türkiye’nin arzuladığının epey hilafına tecelli edecek. Demirtaş’ın hapsedilmesiyle zirve yapan Kürd siyasetine dönük tedip, çok büyük ihtimalle kaçınılmaz görünen bu akıbete dönük bir tedbir olarak da planlanmış durumda. Kürdlerin Irak ve Suriye’de muhtemelen elde edeceklerini törpülemek, olmadı Türkiye’ye aksetmesini engellemek: Bugünkü tedip siyasetiyle peşine düşülen en önemli hedef bu görünüyor.
Peki ne olur? İşe yarar mı bütün bu tedip siyaseti? Türkiye hedeflediklerini elde eder mi bu tedip siyasetiyle? Hedeflenen bir başına Kürdlerin Kürd partisine muhabbetini azaltmak olsaydı orda cevap görece kolaydı. Malum, 1993’te başlayıp 1999’da zirvesine ulaşan tedip siyasetinin ardından yapılan ilk genel seçimlerde dönemin Kürd partisi (DEHAP) o zamana kadar almış olduğu en yüksek oyu (% 6,2) almıştı. 1999’da becerilemeyeni bugün becermek daha zor görünüyor.
Kürdlerin Irak ve Suriye’de muhtemelen elde edeceklerini törpülemek, olmadı Türkiye’ye aksetmesini engellemek işine gelince, bu da pek kolay olacağa benzemiyor. Üstelik, bu minvaldeki kuvvetli arzu Irak ve Suriye’deki ateşe Türkiye’nin dahil olması riskini giderek büyütüyor.
Demirtaş’ı hapsetmekle murat edilenler gerçekleşir mi belirsiz, ama belli olan bir şey var: Kürdlerin yüz senelik haysiyet mücadelesi halen devam ediyor. Demirtaş da bu yüz senelik serüvenin bugününü simgeliyor. (Bashaber)
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.