04 Aralık 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara4°C
  • İzmir11°C
  • Berlin5°C

HAYATA DÖNÜŞ ÖPÜCÜĞÜ

Nihal Bengisu Karaca

30 Temmuz 2010 Cuma 19:22

Olaylı Saadet Partisi kongresinden sonra sular durulmak bilmiyor, Erbakan'ın eski toprak/eski tüfek kurmayları bir olağanüstü kurultay arayışı ve Numan Kurtulmuş'u devirme ihtiyacı içinde. CHP'den destek almaya kadar gönül indirdiler. Şevket Kazan'ın Önder Sav ile görüşmesi Saadet'lilerde bomba etkisi yarattı. Ne gariptir ki bu görüşmeden dolayı kalkıp Önder Sav'ı suçlayanlar oldu.

Nitekim, Erbakan'ın bir diğer kurmayı Oğuzhan Asiltürk, görüşmenin amacını anlatırken "teknik birtakım bilgilerin alınması" gibi sözler sarf ediyor. "Kurultayların Efendisi" Önder Sav'a Numan Kurtulmuş'un nasıl devrileceği, silineceği yolunda sualler sorulmuş belli ki. Bu buluşma Şevket Kazan ile Önder Sav arasındaki ilk buluşma da değil. İkili 2000 yılında F tipi cezaevlerini protesto eden mahkûmların yakılmasıyla sonuçlanan "Hayata Dönüş Operasyonu"nun arifesinde de görüşmüştü. O yıllarda Şevket Kazan, Adalet Bakanı'ydı ve fakat Önder Sav bugün olduğu gibi genel sekreter, parti sözcüsü vs. gibi özel bir sıfat taşımıyordu, partileri bilgilendirme maksadıyla yapılan görüşmede CHP'yi temsilen fotoğraf veriyordu.

Haftalardır Numan Kurtulmuş'u AK Parti ile anlaşıp Saadet'i "satmakla", Tay-yip Erdoğan'ın Saadet'i etkisiz hale getirme planına alet olmakla suçlayanların "sorunu" aşmak için soluğu CHP'de almaları utanç verici.

Teknik öğreneceklermiş.

Kurtulmuş'u "deneyimli" kadroları tasfiye etmekle suçluyordunuz, bu muydu deneyiminiz?

Madem olaylı kongrede sadece üçte bir delegenin oyunu, o da kafa karışıklığından ne yaptığını bilemeyen delegenin oyunu almıştı Kurtulmuş, Fatih Erbakan'ın deyimiyle "Tövbe ederse ancak ve ancak bir il başkanlığı alabilirdi" bundan kelli, gidiciydi, kalması mümkün bile değildi, durum bu kadar basitti, ne yani, bu basit olayın altından kendi tecrübenizle kalkamadınız mı?

Numan Kurtulmuş "tecrübelerinize" fazla prim vermemekle doğru yapmış, sizin tecrübeniz celladına âşık kurbanların sakatlanmış hafıza kayıtlarından mürekkep. Öyle olmasa sizi severken ordudan hiç farkı olmayan CHP'nin, Türkiye'nin bekasını militer demokraside gören marka isimlerinden birinin yanına koşmazdınız.

'NE GÜZEL GÜNLERDİ AH...'

Yok, zinhar bu sempatinin derinlere gittiğini iddia edecek değilim, sadece tuhaf buluyorum. Bu tuhaflık tek taraflı da değil. Eski Refahlı, şimdi Saadet Partisi çatısı altında yer alan bir ağabeyimiz AK Parti kadroları görevi devraldığında bir ordu mensubu ile aralarında geçen diyaloğu aktarmıştı. Asker kişi diyormuş ki, "Yav arkadaş, biz Milli Görüş'ü biliriz, siz hükümetin başına geldiğinizde en fazla şeriat getirmeye kalkarsınız, biz de duruma el koyar sizi göndeririz. Ama bu AK Partililer öyle değil, bunlar şeriat filan istemiyor ki! Vatanı satmak istiyorlar".

"Sizin dönemi mumla arıyoruz, keşke biz gitseydik siz gelseydiniz, siz gelseydiniz biz de gelseydik, geleneklerimize sahip çıksaydık, bu çocuklarla olmuyor" demeye getirmiş asker kişisi. Anlaşılan, 28 Şubat mağduru eski Refah'lı kafalar da bunun farkında, onlar da askeri mumla arıyorlar ve vesayet düzeninin sivil ayağı, "çağrı merkezi" durumunda olan Önder Sav'ı arayıp "teknik destek" isterken yakalanıyorlar.

"Sabah şerifleriniz hayrolsun, bizim cihaz eski fakat sağlamdır, Numan adıyla müsemma bir virüs var, mevzuyu mülahaza etmemiz iktiza etmekte, müsait misiniz efenim?"

Cevap: "Filhakika ben de bu 'yes' ile 'no' tuşlarını tefrik edememekten mustaribim monsenyör. Nerede o eski cihazlar değil mi efenim? Neyse artık, buyurun anlatın."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.