23 Kasım 2024
  • İstanbul19°C
  • Diyarbakır10°C
  • Ankara11°C
  • İzmir19°C
  • Berlin2°C

GENÇLER, SIRTINA BİNENLER, İTİP KAKANLAR…

Ali Bayramoğlu

20 Haziran 2013 Perşembe 08:42

Ötekileştirme siyasi kültürümüzün temel özelliklerinden birisi.

Entegre olmamış, üst üste, yana yana yığılmış cemaatlerden oluşan toplumsal dokudan sızan siyaset algısının sonucudur bu. Bu algı, yani cemaat (kimlik de denebilir) merkezli siyaset algısı iç içe gireni, sürekli ayrıştırıp 'bloklaştıran ve ötekileştiren' bir 'zihniyet işlemi' üzerine kuruludur.

Kabaca tarif etmek gerekirse, buna göre 'siyasi eylem' temel olarak ait olunan cemaatin yaşam alanını genişletme işlevine sahip olarak tanımlanır. Karşı her siyasi eylem ise bu alanı daraltma girişimi olarak algılanır. Kuvvetli bir öteki fikri, kuvvetli cemaat algısı, siyasi eylem ve siyasi fayda arasında kuvvetli bir bağ.

Bu ara cemaatler, kimlikler hareketli…

Nuseyriler Samandağ'dan Antakya'ya insan zinciri kuruyor, Alevi gençler isyankar siyasallaşmanın sınırında geziyorlar.

Mahalle aralarında tencere, tava çalarak, etrafı taciz ederek, polis şiddetinden yelken doldu- rarak, beteri Taksim'deki 'gençlerin sırtına binerek' 27 Mayıs havası üretenler, eski zihniyeti temsil eden sol örgütler, odalar, cemaatçi ve çatışmacı siyaseti yeniden üretiyor, yeniden sokağa döküyorlar.

Olanı sadece kendisine ve hükümete karşı bir komplo, organize siyasi girişimden ibaret bir durum olarak gören muhafazakar kesim aktörleri, cemaat merkezli siyasi algının iyice pekişmesine yol veri- yorlar. Hükümetin azalacağına artan gerginliği, sert dili bunu besliyor.

Bir yanda kutuplaşma ve ötekileştirerek gerginleşme var…

Öte yanda gelişmelerin ağırlık merkezini oluşturan siyasi ve sos- yolojik gerçek araçsallaştırılması ve karşılıksız kalması…

Bu durum da en az kutuplaşma kadar vahimdir ve yarınlara yönelik yeni krizler, yeni gerginlikler vaadetmektedir.

Nedir bu çıplak gerçek?

Bu gerçek yeni bir toplumsal hale ve harekete işaret ediyor:

Kamu alanını daraltan politikalara, kişisel, kentsel yaşam ve özgürlük alanlarına yönelen buyurucu siyasi söyleme karşı, siyasi blok oluşturmadan, bireyler halinde yan yana durarak itiraz eden, müdahalelere direnen, gençlerden oluşan ve Türkiye açısından çağın ruhunu temsil eden yeni bir toplumsal hareket…

Günlerdir bu gerçeğe işaret ederek, meseleyi siyaset-toplum ilişkilerindeki tıkanılık çerçevesinde katılımcı bir demokrasi talebi olarak ele alıyoruz. 'Ataerkil siyaset krizi', 'çoğunlukçuluktan çoğulculuğa geçiş krizi' gibi ifadeler kullanıyoruz.

Gelişmeler göstermektedir ki, bu gençler, bu insanlar 'niceliksel bir büyüklük' oluşturmamakla birlikte, belirleme, ateşleme güçleriyle 'niteliksel yüksek bir özgül ağırlığa' sahipler.

Cemaatçi zihniyet tarafından anlaşılmaları zor, zira karşı bir cemaat oluşturmu- yorlar, iktidarı talep etmiyor, yönetmek istemiyorlar, iktidarın ve yönetenlerin kendilerini dinlemesini, dikkate almasını istiyorlar.

Can alıcı yön işte budur.

Bu 'yeni toplumsal dalga cemaatçi siyasi algısına oranla bir normalleşme göstergesidir'.

Ortada oluşumu, yapısı, talepleri itibariyle, bu algının, bu ötekileştirme zihniyetinin dışında duran bir hareket bulunuyor.

Belki ilk kez cemaatlerin, parçalanmış siyasi alanların arasında kalan noktada, kamu alanında, o alana ait bir siyasi durum, eylem oluşuyor, bir algı şekilleniyor.

Bu tablo toplulukçu değildir ve toplum vurgusu açısından önemlidir.

Bunun içindir ki, bu tür hareketlerin özgül ağırlığı son derece yüksektir ve taşıdıkları enerji özünde pozitif ve kurucu bir enerjidir.

Yeter ki görülebilsin, kuşatılabilsin, uyum sağlanabilsin…

Ödev siyasi iktidarındır.

Bu anlaşılmadan, ataerkil üslup gözden geçirilmeden, eleştirilere kulak verilmeden yumuşamaya ve demokrasiye doğru yol alınamaz.

Yapılacak ilk seçimlerde AK Parti'nin oyu yüzde 60'a da çıksa bu böyledir, yüzde 70'e de çıksa…

İktidar mücadelesini, siyasi iktidarı yıkma ve yıpratma hamle- lerini, bunun aktörlerini kimse inkar edemez, ama bunların hiç biri asli ve çıplak gerçeği örtmüyor.

Toplumun yeni taşıyıcıları demokratikleşiyor, demokrasi talep ediyor.

Mesele bunu görmektir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.