GELECEĞİ MERAK EDİYORSANIZ GEÇEN HAFTAYI UNUTMAYIN
Günay Aslan
12 Aralık 2012 Çarşamba 08:22
Irak Başbakanı Maliki geçen hafta, Hewler’e gitmek üzere Ankara’dan havalanan Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın uçağını Irak hava sahasına girmesine izin vermedi.
Taner’i taşıyan Başbakanlığa ait uçak bu yüzden Kayseri’ye inmek zorunda kaldı.
Maliki’nin Türk uçağını Kayseri’ye inmek zorunda bıraktığı saatlerde Esad’a karşı savaşan para-militer güçlerin komutanları da Antalya’da toplantı halindeydi.
Türkiye, Amerika ve Katar’ın himayesinde yapılan toplantıda, her birini bir başka bölgesel ve küresel gücün kullandığı bu çetelerin ‘düzenli ordu’ çatısı altında birleştirilmesi kararı alındı. Bunlara hava savunma füzeleri de dahil ağır silahların verildiği ileri sürülüyor.
Yine geçen hafta İngiliz medyasında Türkiye ile Amerika’nın Esad sonrasına ilişkin bir plan üzerinde çalıştıkları haberi yer aldı.
Almanya Dış İstihbarat şefi de bu haberi ‘teyit’ eden bir açıklama yaptı. Alman medyasına konuşan Schindler, “Esad son demlerini yaşıyor” dedi.
Ayrıca Alman Hükümeti Türkiye’ye 2 Patriot bataryasıyla 400 asker ve Awacs casus uçakları gönderme kararı verdi. Hollanda ve Amerika’nın da göndereceği Patriotların Ocak başında Türkiye’de olacağı söyleniyor.
Fransız medyası ise bazı özel operasyon birliklerinin Türkiye üzerinde Suriye’ye müdahaleye hazırlandığını iddia etti.
Bu arada İran düşürdüğü Amerikan casus uçağının görüntülerini yayınladı ve Amerika’dan açıklama istedi.
Hamas lideri Halid Meşal da 45 yıl süren sürgünün ardından geçen hafta ilk defa Filistin’e gitti.
Hamas’ın 25’inci kuruluş yıldönümü nedeniyle Gazze’ye giden Meşal birlik mesajı verdi. Hamas ile El Fetih’in önümüzdeki günlerde Mısır’da birlik görüşmelerine başlayacağı iddia ediliyor.
Mısır’da ise halk bu kez yetkilerini artıran ve diktatörlüğe koşan Mursi’ye karşı ayaklandı. Mısır’da kanlı çalkantı devam ediyor.
Öte yandan geçen hafta Brüksel’de Türkiye’de Kürt sorununun barışçıl çözümü amacıyla Uluslararası Barış İnisiyatifi de kuruldu.
Nobel Barış Ödülü sahibi Desmond Tutu’nun çağrısıyla kurulan inisiyatifte Dalai Lama, Gerry Adams, Jimmy Carter, İngvar Carlsson gibi dünyaca tanınmış şahsiyetler yer alıyor.
Avrupa Parlamentosu çatısı altında Kürt Konferansı da yapıldı. Çözüm için müzakere amacıyla yapılan konferansa bir çok ulustan siyasetçi, aktivist, gözlemci ve gazeteci katıldı.
Kürt siyasetinin Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkının gerekliliğine sık sık vurgu yaptığı konferansta taraflara, ‘müzakere masasına oturun’ çağrısı yapıldı.
Konferansın hemen ardından Türkiye’de bir ‘KCK Operasyonu’ daha yapıldı ve bu kez de 100’ü aşkın Kürt siyasetçisi gözaltına alındı. Bunların çoğu tutuklandı.
BDP’lilerin dokunulmazlık tartışmalarının devam ettiği Türkiye’de ayrıca, Roboskî Katliamını gerçekleştiren Türk Hava Kuvvetleri’nin komutanına ‘şeref’ madalyası verildi.
Irak merkezi hükümeti ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki gerginlik giderilemediği için de Barzani, Kürdistan’a Amerikan askeri gönderilmesini talep etti.
ABD Başkan Yardımcısı Biden da asker gönderileceğini söylemişti ancak, İran medyasına göre 3 bin Amerikan askeri Kuveyt üzerinden Kürdistan’a gizlice girdi bile!
İran, aynı rota üzerinde 17 bin askerin daha Hewler yakınlarındaki Balad Garnizonu’na gönderileceğini ileri sürüyor.
Kerkük-Xanekin hattındaki alarm durumu ise devam ediyor. Bölgede zaman deyim yerindeyse bıçak sırtında ilerliyor.
Bu arada Hewler’de Batı Kürdistan’daki PYD ile YPG’nin etkisini kırmak amacıyla ‘gizli’ bir toplantı yapıldığı, bazı Kürt örgütleriyle Özgür Suriye Ordusu’nun bu amaç doğrultusunda işbirliği yapacakları açıklandı...
Elbette geçen hafta yaşanan gelişmeler bu kadarla sınırlı değil ama, nasıl bir süreçten geçtiğimiz ve bizi nelerin beklediğini anlamamız açısından bu kadarı yeter sanırım.
Türk uçağının Hewler’e sokulmaması, Esad muhaliflerinin yeniden yapılandırılması, Türkiye‘ye patriot, casus uçakları ve özel birliklerin konuşlandırılması, İran-ABD geriliminin tırmanması, Hamas ve El Fetih’in birleşmeye zorlanması, Mısır’da halkın yeniden ayaklanması, Avrupa’nın başkentinde Kürt sorunu için Uluslararası Barış İnisiyatifi‘nin kurulması, PKK’nin temsiliyet ve meşruiyetinin dünya çapında artması, AKP’nin PKK ve BDP’yi baskılayarak süreci kontrolde tutmaya çalışması, Kürdistan’a Amerikan askeri yollanması vd; bütün bunlar Filistin ve Kürdistan sorununun çözüm sürecine girmiş olduğunu gösteriyor.
Gelişmler hızlanıyor ve Ortadoğu’da temelleri yüz yıl öncesi atılan sorunların çözüm günü yaklaşıyor.
Bu temelde bölgede ciddi çalkantıların yaşanacağı ve 2013‘ün Ortadoğu’nun yeniden yapılandırılması yolunda radikal değişimlerin hayat bulacağı bir yıl olacağı anlaşılıyor.
Bu durumda Kürtlerin de kendi aralarındaki sorunları behemahal çözmeleri, Ulusal Konferansı gerçekleştirmeleri ve birlik yolunda hızla ilerlemeleri gerekiyor.
Kürt siyasetini tarihi bu sorumluluk bekliyor…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2009 İlke Haber
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.