04 Aralık 2024
  • İstanbul8°C
  • Diyarbakır5°C
  • Ankara4°C
  • İzmir11°C
  • Berlin5°C

GEL AÇIK AÇIK KONUŞALIM PAŞAM

Şamil Tayyar

27 Ekim 2009 Salı 21:36

AK Parti ve Gülen cemaatine yönelik eylem planındaki imzanın Genelkurmay karargahında görevli Albay Dursun Çiçek’e ait olduğu iddiası, ıslak imzalı orijinal belgenin ortaya çıkmasıyla yeni bir boyut kazandı.

Tarih yeniden yazılıyor.

Yılmaz Özdil, Bekir Coşkun, Oray Eğin, Hikmet Bila, Necati Doğru ve Fatih Altaylı başta olmak üzere “kağıt parçası” lafı üzerinden yalana sarılanlar, mutlaka durum muhakemesi yapacaklardır.

Özür dilemek de bir erdemdir. Tıpkı Taraf Gazetesi’nin NTV’ye yaptığı gibi...

Turpun büyüğü ise heybede...

Sorunu yargıya havale edip gelişmeleri sağduyuyla izlemek yerine kameralar karşısına geçerek sert bir üslup ve ses tonuyla “kağıt parçası” diyen Genelkurmay

Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da nefsini teste tabi tutmalıdır.

Özellikle “Gereğini yaparız” sözünü hatırlayarak...

Başbakan yerden göğe kadar haklıdır; devlet de TSK da bu lekeyi kabul etmez. Ayrıca, etmemelidir.

Ne var ki, Cuma günü ıslak imzayla ilgili haberlerin medyaya yansıması üzerine Genelkurmay’dan yapılan “İhbar mektubu ve mektubun odağındaki gelişmelerin öncelikle medyada yer alması kaygı verici” açıklaması, işin ciddiyetine vakıf olunmadığı izlenimini doğurmuştur.

Medyanın kamuoyunu bilgilendirme, kamuoyunun da bilgi alma hakkı, anayasadan kaynaklanan temel haktır. Medya, görevini yapmaktadır.

Kaldı ki, medyanın tek ayıbı, varsın, bu olsun. Esası bırakıp usul üzerine hüküm inşa etmenin, akli açıklaması var mıdır? Belgenin içeriği daha vahim değil mi?

Karargahta; AK Parti içindeki ajanların harekete geçirilmesi, hükümete karşı irtica söyleminin güçlendirilmesi, Ergenekon sanığı subaylara sahip çıkılması, milliyetçi parti tabanlarının genişletilmesi, Kurtlar Vadisi’ne müdahale edilmesi ve Gülen cemaatinin yıpratılması gibi hedeflerle işlenmiş bir plan, en büyük ayıp değil mi?

Daha da ötesi, suç sayılmaz mı?

Nitekim, planın uygulamaya konduğuna dair güçlü emareler var. Gelin şu sorulara cevap bulalım: Kurtlar Vadisi’nin konsepti değişmedi mi? AK Parti içindeki ajanlar harekete geçmedi mi? Emniyetteki operasyonlar nasıl tetiklendi? Cemaate yönelik yıpratıcı yayınlar nasıl yoğunlaştı? Milliyetçi-Ulusalcı akımlar gazlanmıyor mu?

Şimdi... Sayın Paşam, gelin açık açık konuşalım. Kızmadan, darılmadan...

Eğer Genelkurmay karargahında böyle bir plan hazırlanmış ve belge orijinalse, iki türlü yorumlanabilir; 1-Genelkurmay başkanının haberi yoktur, 2-Genelkurmay başkanının bilgisi dahilinde hazırlanmıştır.

İki yorum da vahimdir. İlkinde karargahına sahip olamayan kudretsiz bir general, diğerinde suç işlemiş bir general fotoğrafı çıkar.

Üçüncü yol varsa, buyurun...

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.