21 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Diyarbakır11°C
  • Ankara14°C
  • İzmir19°C
  • Berlin1°C

GAUCK: DEMOKRATLAR OLMADAN DEMOKRASİ GELMEZ

Utku Çakırözer

30 Nisan 2014 Çarşamba 09:06

Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un resmi ziyaretine, Ankara’da insan hakları ve özgürlükler konularında hükümete getirdiği eleştiriler damgasını vurdu.

Konuk cumhurbaşkanının eleştirilerine sert yanıt veren Başbakan Erdoğan ise dünkü grup konuşmasında, “Kendisine ‘ülkemizin iç işlerine karışılmasına asla tahammül edemeyiz’ dedik. Herhalde kendisini hâlâ rahip zannediyor, o anlayışta bakıyor” diye konuştu.

O sadece bir rahip değil

Erdoğan’ın bu sözleri kendisi ve Türkiye açısından oldukça talihsiz açıklamalar. Çünkü Gauck, ülkesinde ve dünyada sadece Protestan bir rahip olarak tanınmıyor. Etkileyici biyografisi, hayatının büyük bölümünü demokrasi ve insan hakları mücadelesine adadığının kanıtı. Doğu Almanya’da yıllarca gizli polis Stasi tarafından adım adım izlendi. Doğu Bloku’nun çöküşü ve iki Almanya’nın birleşmesinin ardından ise, Stasi arşivlerinde komünizm döneminde işlenen suçları soruşturmakla görevli komisyonun başkanlığına getirildi. Irkçılık ve Yabancı Düşmanlığı İzleme Merkezi yöneticiliği de yapan Gauck, 2012 yılında Almanya Federal Meclisi’ndeki partilerin büyük mutabakatıyla cumhurbaşkanı seçildi.
Yurtdışı gezilerinde demokrasi konusuna öncelik veren Gauck, Rusya’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Soçi Kış Olimpiyatları’nı da protesto etmişti.

Erdoğan eleştirirken Gezi’cilerle buluştu

Türkiye’deki baskılar ve yasaklarla ilgili eleştirileri Erdoğan tarafından “iç işimize karışma” diye yanıtlanırken, Gauck henüz Türkiye’den ayrılmamıştı. Hatta o açıklamadan birkaç saat sonra Türkiye’deki insan hakları savunucuları ile de bir araya geldi.

Tarabya’daki Almanya Büyükelçiliği yazlık konutunda Alman Cumhurbaşkanı ile bir araya gelen sivil toplum örgütleri temsilcileri arasında DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Özdemir Aktan, Taksim Dayanışma Platformu üyesi Mücella Yapıcı, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Anadolu Kültür Derneği Başkanı Osman Kavala gibi isimler yer aldı.

Alman Cumhurbaşkanı’nın sivil toplum temsilcilerini davet gerekçesini “Siyasetçiler gittikleri ülkelerin sadece idareciler ile değil, sivil toplumunun temsilcileri ile de temas etmelidir. Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip etmeye çalışıyorum. Çeşitli kanallardan bilgi alıyorum. Bu çerçevede sizleri de dinlemek istedim” diye anlattığı bildirildi.

Toplantıya katılan sivil
toplum örgütlerinin temsilcileri, Gezi Parkı protestoları, hükümetin basın ve ifade özgürlüğüne getirdiği kısıtlamalar, MİT Yasası’ndan duyulan kaygılar, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasına getirilen yasaklama gibi konulardaki görüş ve kaygılarını Gauck ile paylaştı. Sivil toplum temsilcilerini dikkatle dinleyen Gauck’un ise yaptığı kısa konuşmada şu değlerendirmede bulunduğu öğrenildi:

“Demokratlar olmadan demokrasi olamaz. Demokrasilerde yönetim sivil toplum hareketleriyle birlikte şekillendirilmelidir. Sizin gibi sivil hareketlerin demokrasinin gelişmesine katkınız çok büyük. Kendi davalarınız için verdiğiniz mücadeleleri çok değerli buluyorum.”

‘Memnun olmayanlar da var!’

Görüşmede sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, Türkiye’nin AB sürecinin ve Avrupa’nın demokratik örgütleriyle işbirliğinin korunmasının önemini vurguladı. Gauck’un Ankara’da yaptığı ‘özgürlüklerin korunması’ yönünde verdiği mesajlardan da memnuniyetlerini dile getirdiler. Gauck’un ise buna karşılık, ismini vermeden Erdoğan’ı kastederek “Ama memnun olmayanlar da var” yanıtını verdiği ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmeyi daha “verimli ve samimi” bulduğunu ifade ettiği öğrenildi.

‘Gülen gerçekten tehdit mi?’

Alman Cumhurbaşkanı Gauck toplantıda, Erdoğan’ın hedefindeki Gülen cemaatini de gündeme getirerek, “Gülen Hareketinin Türkiye’de demokrasinin önünde bir tehdit olduğuna inanıyor musunuz?” sorusunu da yöneltmiş. Bu soruya İHD Genel Başkanı Türkdoğan’ın, “Türkiye’de eskiden beri devlet içerisinde birtakım çete türü yapılaşmalar vardı. Ama bunlarla mücadele edilecek diye hukuksuz işlemler yapılmasını da sakıncalı buluyoruz” yanıtını verdiği öğrenildi.

Biber gazını engelleyin!

Taksim Dayanışma Platformu Üyesi Mücella Yapıcı Cumhuriyet’e, toplantıda Alman Cumhurbaşkanı’ndan ‘biber gazı’ konusunda bir talepte bulunduklarını da belirterek şunları söyledi:

“Taksim Dayanışma Platformu olarak toplumsal olaylarda biber gazı kullanımının durdurulması için tüm dünyaya çağrıda bulunduk. Bu kapsamda konuk cumhurbaşkanına da Almanya’nın bu çağrıya kulak vermesi talebini ilettik.”

Başbakan Erdoğan’ın Gauck’a yönelik eleştirilerini ise Yapıcı şöyle değerlendirdi:

“Bu eleştiriler çok haksız. Biz onu gerçekten evrensel insan hakları ve demokrasiye saygılı bir hak savunucusu olarak gördük. Daha barışcı, çağdaş ve demokat bir dünyaya gideceksek tüm yöneticilerin bu şekilde düşünmesini beklemek hakkımız. Dünya için örnek bir yönetici...”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış
ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.